İçişleri Bakanı Soylu, Hakkari'de
"Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Başbakanımız, hükümetimizin bütün üyeleri hem teröristle hem terörizmle mücadele edecek hem de bölgemizde illerin kalkınmasını, insanlarımızın bollukla buluşmasını sağlayacaklardır. Teröristlerin ini neredeyse bulup gereğini yerine getireceğiz"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Başbakanımız, hükümetimizin bütün üyeleri hem teröristle hem terörizmle mücadele edecek hem de bölgemizde illerin kalkınmasını, insanlarımızın bollukla buluşmasını sağlayacaklardır. Teröristlerin ini neredeyse bulup gereğini yerine getireceğiz." dedi.
Hakkari'de sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve muhtarlarla bir araya geldiği programda konuşan Soylu, geçen hafta Tunceli'de sokakları dolaştığını, esnafı ziyaret ederek milletle bir araya geldiğini anlattı.
Soylu, 100 gençten 90'ının iş istediğini, kimsenin "Dağa çıkalım, terör örgütüne katılalım" demediğini belirterek, terörü tasfiye ettikçe bölgede huzur, ekonomik büyüme, iş ve istihdamın yükseleceğini söyledi.
"Bunları kısıtlayan terör örgütünün baskılarıydı. Cudi'de, Gabar'da, Lice ve Mardin kırsalında, ülkemizin her yerinde evlatlarımız bu baskıyı ortadan kaldırmak için terör örgütüne gereken dersi veriyorlar. Kış yok dedik. Kışın evlatlarımız 800'ün üzerinde sığınağı tarumar ettiler." diyen Soylu, "Belediyelerden söz ediyorlar. Derdimiz yolları nasıl daha iyi yapabiliriz. Bizim bu derdimizi gerçekleştirebilmek için terör örgütünü tamamen tasfiye etmek ve gençlerin yarına dair umutlarını tahkim etmektir." ifadesini kullandı.
23 ilde başlatılan Cazibe Merkezleri Programı'na bugüne kadar 3 bin 340 başvurunun gerçekleştiğini bunun da 82 milyar liralık yatırıma karşılık geldiğini bildiren Soylu, terörle mücadelenin bu kararlılıkla devam etmesiyle yatırım miktarının 3'e katlanacağının altını çizdi.
- "Ülkeye yatırımın gelmesini engellemeye çalışıyorlar"
Bazı yatırımcıların hala bölgede yatırım yapıp yapmama konusunda tereddüt yaşadığını belirten Bakan Soylu, görevlerinin yatırımcıyla kenti, gençleri buluşturmak ve istihdamı artırmak olduğunu aktardı.
Soylu, Hakkari'ye 47 yatırım müracaatının olduğunu, 20 milyon civarında yatırımın yapılacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkenin en temel sisteminde bugüne kadar sizi darbelerle, muhtıralarla, Gezi olaylarıyla karşı karşıya bırakan bir anlayışı değiştiremezseniz. Bu ülkenin talihini bir günde değiştirirler. 15 Temmuz akşamı Hakkari'de böyle bir darbe olabileceğini düşündünüz mü? Gezi olaylarından bir gün önce Türkiye'nin durumu nasıldı. Türkiye IMF ile borcunu kapatmıştı. Yetmedi 100 milyar dolarlık yatırım hamlesini gerçekleştiriyordu Türkiye. Bunun içinde Kanal İstanbul, 3. havalimanı, şehir hastaneleri vardı. Bütün bunların yapıldığı günün ertesinde Gezi olaylarıyla insanları birbirlerine düşürdüler. Bütün televizyonlar İstanbul'u göstererek yatırımın gelmesini engellemeye çalıştılar. Darbeyi, Gezi olaylarını, terörü yapanlarda ülkeye yatırımın gelmesini engellemeye çalışıyorlar."
Yeni sistemde parlamentonun güçsüz olacağının söylendiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını anlatan Soylu, "DYP'den 25 milletvekillinin bir gecede başka bir partiye transfer edildiği, Adalet Partisi'nden 12 milletvekilinin bir günde CHP'ye transfer edildiği, 367 ile Cumhurbaşkanı seçtirilmeyen parlamentolar mı güçlüydü?" sorusunu yöneltti.
Bakanlık çalışmalarından dolayı Meclise gidemediğini ifade eden Soylu, milletvekilliği görevini yerine getirse bakanlık yapamayacağına dikkati çekti.
"Seçim bölgeme gitsem bu sistemle memleketi ya FETÖ, ya basın, ya uluslararası sermaye veya PKK yönetir." diyen Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Yürütme kendi işine bakacak. Hükümet kendi işine bakacak. Meclis kanun çıkaracak, milletle hükümet arasında köprü görevi yapacak. Yargı da kendi görevini yapacak. Yargı nasıl tek adama bağlanacak. 1971 muhtırasında 'hayır mı demokratik değildir' diyen hakimler, savcılar kime bağlıydılar. 28 Şubat’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde ardından milletle muhabbeti iyi o zaman bunun önünü keserek siyasi yasakları getiren ardından cezaevine gönderen hakim ve savcılar kime bağlıydılar. Bir gün Danıştayı, bir gün Yargıtayı, bir gün Anayasa Mahkemesini patron yaptınız. Biz de diyoruz ki patron siz değilsiniz, patron millettir. 17 Aralık sabahı bu ülkenin başbakanını, Adnan Menderes'in karşı karşıya kaldığı o faciayla karşı karşıya bırakmak istediler, bu yargı darbesi değil miydi? 15 Temmuz'da TRT'de yayınlanan bildirinin altında yeni bir anayasa yapılacak deniyordu. 1961 Anayasası'yla birinci golü, 82 Anayasası'yla ikinci gölü çaktılar. Şimdi üçüncü deli gömleğini üzerimize giydirmek için üçüncü gölü çakmak istiyorlardı."
Bütün dünya mağdur ve mazlumlara sessiz kalırken, elini uzatan bir millet, büyük bir medeniyetin bu güne kalan bir bakiyesi olduklarına işaret eden Soylu, yeni anayasada gençlerin yer almasını istemeyenlere tepki göstererek, bu ülkede herkesi ayrıştırarak büyümeyi sağlayamayacaklarını dile getirdi.
"Önemli bir zamanın arifesindeyiz. Bir karar vereceğiz."
Soylu, Kurtuluş Savaşı'nda bu ülkenin özgürlüğü için kimsenin nüfus kağıdına, yaşına bakılmadığını, herkesin birlikte ülke için mücadele ettiğini anlatarak, nüfusu yaşlanan bugün karşılaştığı sıkıntılardan dolayı iflas bayrağı çekmek istemeyen Avrupa ülkelerinin yüzde 73'ünün 18 ile 21 yaş arasını milletvekili yaptığını söyledi.
Gelişmiş ülkelerde yargıyı ya Meclis ya da hükümetin belirlediğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Bir ülkede adalet olmazsa kimse gidip yatırım yapmaz, kardeşlik, huzur, barış ve demokrasi olmaz. Yarınlar gri olur. Adalet bir grubun elinde olursa hakim olmaya çalışır. Ne yapmış dünyanın gelişmiş ülkeleri, adaletin denetimini millete vermiş. 17 Aralık'ta adalet bir grubun eline geçti, Türkiye'de darbe yapmaya çalıştılar. Şimdi adalet milletin denetiminde olacak ki milletin yargısı olacak. Bir taraftan gençlerle, bir taraftan bağımsız tarafsız yargıyla, güçlü parlamentoyla yarınlara adım atacağız. Önemli bir zamanın arifesindeyiz. Bir karar vereceğiz. Bu kararı verirken bir taraftan karşı karşıya kaldığımız günleri ve geleceğimizin nasıl olabileceğini müzakere edeceksiniz. Terör örgütüyle başlattığımız mücadele kararlılıkla devam edecektir. Zaman zaman 'acaba bundan devlet cayar mı? Tekrar terör örgütüyle karşı karşıya kalır mıyız?' diye sorular duyuyoruz. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Başbakanımız, hükümetimizin bütün üyeleri hem teröristle hem terörizmle mücadele edecek hem de bölgemizde illerin kalkınmasını, insanlarımızın bollukla buluşmasını sağlayacaklardır. Teröristlerin ini neredeyse bulup gereğini yerine getireceğiz. Nasıl yaptığımızı onlar iyi biliyor. Telsizlerde neler konuştuklarını çok net biliyoruz."
İçişleri Bakanı Soylu, Kürt kardeşleriyle aralarına nifak sokmak isteyenlere asla müsaade etmeyeceklerini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Biz bu meseleyi ancak bir kişiyle aşabiliriz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile aşabiliriz. Biz başka türlü bu meseleyi aşamayız. Gelin bu meselede hep birlikte Hakkari'de güçlü bir ses çıkaralım. Kararımız kesin ve katidir. Buraların her birinin ismi huzur şehri olacaktır. Buralarda iş, bolluk, kardeşlik bütün dünyaya örnek olacaktır. Bunları sağladığımız anda Ortadoğu da huzur bulacaktır. Hakkari'den güçlü bir ses bekliyoruz. İnşallah referandumdan sonra da inşallah geleceğiz ve bu kez hem gelecek planlarımızı daha iyi yapacağız hem de buradaki caddelerin nasıl yapıldığını göstereceğiz. Bugün bir gelişme oldu, İzmir'den bir firma metal fabrikası için Kalkınma Bakanlığı'na müracaat etti. 390 milyon değerinde yatırımla 4 bin 500 kişilik istihdam yaratacak bir projenin başvurusunu yaptı. Niyet halis olunca akıbette iyi olacaktır. Şimdi soruyorum, 16 Nisan'da bu topraklarda oynanan oyunları bozmaya, tarih yazmaya, birliğimize kardeşliğimize beraberliğimize adım atmaya, Hakkari'de tarihin görülmemiş oy rekoruna ulaşmaya hazır mısınız?"
Soylu, daha sonra Yüksekova ilçesine hareket etti.