Abdullah Gül'den Hasan Basri Özbey'e dava!

Abdullah Gül'den Hasan Basri Özbey'e dava!

Gül, 16 ay sonra açtığı davada Özbey’in kendisine hakaret ettiğini öne sürdü. Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması 9 Haziran 2015 günü yapılacak. Özbey, konu ile ilgili olarak daha önce savcılığa verdiği dilekçesinde, “Hatay C. Başsavcılığı, ‘Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a hakaret’ (Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret) suçundan şüpheli sıfatıyla savunmamızın alınmasını istemiştir. Soyut, haksız ve dayanaksız suçlamayı kesinlikle kabul etmiyoruz” demişti. Özbey dilekçesinde şu görüşleri savunmuştu:

Hangi sözlerle “Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a hakaret” edildiği belirtilmemiştir. Anılan kişilerinin isimlerinin geçtiği her eleştiriyi otomatik olarak hakaret kapsamına sokamazsınız. Hangi sözde hakaret vardır: bu belirtilmelidir ve suçlama somut hale getirilmelidir. Belirtilmesi ve somutlanması mümkün değildir, çünkü hakaret yoktur! Bu nedenle savunmamızın alınması istenen talimat evrakı eksiktir. Bu koşulda neye karşı savunma yapılacaktır, nasıl yapılacaktır? Yapılan, soyut iddialarla soruşturma açılarak savunma hakkının kısıtlanmasıdır.

USULE UYULMAMIŞTIR

“Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a hakaret” iddiasıyla açılacak soruşturma usulü malumdur. Bu usule uyulduğuna dair dosyada bilgiyi rastlanılmamıştır. Öncelikle bu eksikliğin giderilmesi gerekli izin prosedürünün yerine getirilmesi zorunludur. Suçlamaya konu konuşmayı yaptığım dönemde İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı idim ve Genel Başkanlık makamına vekalet etmekteydim. Bir siyasi partinin, bir muhalefet partisinin Genel Başkanvekili olarak siyasal görev yapmaktayım.

SİYASİ PARTİLERİN GÖREVİ

Görevim siyasal olayları, hükümetin, başbakanın, cumhurbaşkanının, yürütme ve yasamanın, idarenin iş ve eylemlerini, politika ve uygulamalarını izlemek, eleştirmek, yanlışlara işaret ederek, doğru politikalar ve çözümler önermek, toplumu uyarmaktır. Bütün bunların toplamı Türk Milletinin, ülkenin, milli devletin çıkarlarını savunmaktır. Bu görevin layıkıyla yerine getirilebilmesi, siyasal partilere ve yöneticilerine diğer yurttaşlara göre daha geniş bir özgürlük alanı gerektirir. Bu demokrasinin gereğidir.

ulusalkanal.com.tr

abdullah gül dava