Gesi Bağları'nın tarihi güvercinlikleri sahiplerini bekliyor
Kayseri'de bir zamanlar gübresinden, etinden yararlanılan güvercinlerin barınması için yapılan 150'ye yakın güvercinlik, Derevenk Vadisi'nde adeta açık hava müzesini andırıyor
Kayseri'de 19. yüzyılda gübresinden, etinden yararlanılan güvercinlerin barınması için Gesi bölgesine yapılan taş güvercinlikler, eski günlerdeki gibi kuşların güvenle konup barındığı günlere kavuşmayı bekliyor.
"Gesi Bağları" türküsüyle bilinen Gesi Mahallesi, kendisi barışın simgesi olan gübresi ise barut yapımında kullanılan, aynı zamanda tarım ürünlerinin gübrelenmesinde yararlanılan güvercinlerin bir zamanlar yoğun olarak beslenip barındırıldığı yöreler arasında yer alıyor.
19. yüzyılda daha çok boya yapımında kullanılan ve Osmanlı ekonomisinde önemli yere sahip cehri bitkisinin yetiştirildiği Gesi'de, bu bitkinin yetişmesinde büyük paya sahip güvercin gübresinin toplanması için yapılan 150'ye yakın güvercinlik bulunuyor. Derevenk Vadisi'nde güvercinlikler adeta açık hava müzesini andırıyor.
Gübresinin yanı sıra Kayseri ile özdeşleşen mantıya ayrı lezzet katan eti dolayısıyla da güvercin ile kentin geçmişi eskilere dayanıyor.
Uzun yıllar güvercinlere ev sahipliği yapan, şimdilerde kuşların pek uğramaz olduğu Gesi Mahallesi, kimisi kayadan oyma kimisi baca görünümlü farklı mimariye sahip güvercinlikleriyle eski, bol güvercinli günlerine kavuşmak için yapılacak çalışmaları bekliyor.
ÇEKÜL Vakfı Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, AA muhabirine, ender görülen mimari yapının korunarak gelecek nesillere ulaştırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de Kapadokya ile Diyarbakır'da da kuşların barınması amacıyla güvercinlik bulunduğunu anlatan Özsoy, şöyle konuştu:
"Kayseri'de daha çok Gesi ve Ağırnas'ta güvercinliklere rastlıyoruz. Buradaki güvercinlerin gübresi, yöresel bazı bitkilerin, ürünlerin yetiştirilmesinde kullanılıyor. Kapadokya'da üzüm bağlarının, Diyarbakır'da karpuzun, Kayseri'de ise Gesi Bağları'nın gübre ihtiyacı karşılanıyor. Toplumumuzda da güvercinin farklı bir yeri var. Onları seviyoruz, besliyoruz, uçuşlarını seyrediyoruz, alıp satıyoruz. Geçmişte güvercinlerin haberleşmede de kullanıldığını biliyoruz. Güvercin, tüyünden, etinden de yararlandığımız bir kuş türü. Ayrıca geçmiş zamanlarda et ihtiyacının karşılanmasında, kolay kırılan kemikleri sayesinde de tercih ediliyor. 19. yüzyılda bu vadide yüzlerce güvercinlik yapılmış. Bunların beslenmesi için de bir ekosistem oluşturulmuş. Beslenme ve su ihtiyaçları karşılanmış. Güvercinlere güvenle barınacakları, yumurtlayacakları bir ortam sağlanmış."
Özsoy, vadi boyunca sıralanmış baca görünümlü, taş ustalığının eseri olan güvercinliklerin her birinin özel mülkiyete sahip olduğunu ve tapularının bulunduğunu dile getirdi.
Ekosistemin bozulması, güvercin gübresine ihtiyaç kalmaması ve zamanla güvercinliklerin yıkılması gibi nedenlerle güvercinlerin artık bölgeye gelmediğine dikkati çeken Özsoy, "Elbette buraya güvercinlerin tekrar dönmesini isteriz. Yapılacak destinasyon çalışmasıyla Gesi, bir cazibe merkezi haline gelebilir ancak öncelikle buradaki güvercinliklerin yabani hayvan girmeyecek şekilde güvenli hale getirilmesi lazım, korunaklı olması lazım, yani restore edilmeleri gerekiyor. Beslenme ve su ihtiyaçlarını çözmemiz lazım. Çetin kış şartlarına çözüm bulmak lazım. Yerel yönetimlerin buraya bakışı olumlu. Bir seyir terası yapılıp insanların buradan güvercinlerin kanatlanışını izlemelerini sağlayabiliriz. Bu yerel mimarinin önemli yapılarını korumak öncelikli görevimiz." diye konuştu.