1000 Akbank çalışanı iş mahkemelerinde
Banksis’in grev kararıyla gündeme gelen Akbank, 6 binden fazla çalışanını ‘İşten atarım’ tehdidiyle sendikadan istifa ettirdi. İşten çıkardığı sendikalı çalışanlardan dava açanlar işe iadelerine hak kazandı
BANKA ve Sigorta İşçileri Sendikası’nın (Banksis) aldığı grev kararı ve ardından Bakanlar Kurulu’nun grevi ertelemesiyle gündeme gelen Akbank işvereni, sendika düşmanı uygulamalarıyla 2 yılda yaklaşık 2 bin 500 kişiyi işten attı. Geçen yıl 100’e yakın şubesini kapatan Akbank’ın, performans bahanesiyle işten çıkardığı çalışanları, işe iade davaları açtı. Çoğu sonuçlanan davalarda mahkemeler, işten atılmanın sendikal nedenle olduğunu tespit ederek işe iade kararı verdi. Akbank, 6 binden fazla çalışanını da üyesi oldukları Banksis’ten istifa ettirdi.
Konuya ilişkin Aydınlık’tan Deniz Bilici'ye konuşan Banksis Genel Başkanı Semih Özen, süreci anlattı:
‘YA İSTİFA ET, YA İŞTEN ATARIZ’
“2008-2009’da yaptığımız toplusözleşmelerde işverenin talebi üzerine bazı çalışanları toplusözleşmenin kapsamı dışına çıkardık. İşveren, kapsam dışında kalan çalışanlara da toplusözleşmeyle verilen haklardan daha az hak vermeyeceğini söyledi ve bir müddet böyle gitti. Daha sonra çalışanların ünvanlarını değiştirerek onları da kapsam dışına çıkardı. Bunu yaptıktan sonra da onlara, ‘Siz artık toplusözleşmenin kapsamı dışındasınız. Sendikayla bir ilginiz yok. Boşuna da aidat vermeyin, istifa edin’ dedi.
Süreç böyle başladı. İşveren, bundan bir netice alamadı. Daha sonra yöneticiler bu çalışanları; izinde olanı izindeyken, hasta olanı hastaneden, odalarına çağırarak, ‘48 saat içerisinde ya sendikadan istifa edersin ya da seni işten atarız’ dedi. O sırada işten atmalar da oldu, çalışanlar korktu. Onun için sendikadan istifalar başladı. Çalışanlar sendikadan ayrılmak istemiyorlardı. Biz de dedik ki: ‘İstifa edin, tekrar üye olun. İşverene bunu bildirmeyeceğiz.’ Şu anda bu şekilde sendikamıza binlerce üyemiz var. Fakat işverene bildirmiyoruz. İşveren bir ara bunun farkına vardı. Bize mektup yazdı, ‘Bildirin’ dedi ama bildirmedik.”
ÇALIŞAN, İŞ GÜVENCESİ İSTİYOR
Son toplusözleşme görüşmelerinde de anlaşma sağlanamayınca alınan grev kararının ertelenmesiyle Yüksek Hakem kurulu sürecini beklediklerini hatırlatan Özen, bu görüşmelerde anlaşılamayan konunun da kapsam maddesi olduğunu belirtti. Özen, şöyle konuştu: “Biz kapsam maddesini genişletmek istiyoruz, toplusözleşmeye kapsam dışında kalan çalışanları da dahil etmek istiyoruz. İşveren kabul etmiyor bunu. Esas anlaşamadığımız konu bu. Çalışanlar iş güvencesi istiyor. Kimse mutlu değil, yarın ne olacağını bilmiyorlar. Kimse Akbank’tan emekli olacağını düşünmüyor. Bu sorunu çözmek için hiçbir ortak nokta bulamadık. İşveren en ufak bir teklif getirmiyor, bizim tekliflerimizi de dikkate almıyor.”
Semih Özen, işe iade davalarıyla ilgili de şu bilgileri verdi:
“İşten atılanlar için hukuksal destek sağladık. Dava açanların hepsi işe iadelerini kazandı. Hâlâ dava süreçleri devam edenler var. Binden fazla Akbank çalışanı şu anda mahkemelerde. Mahkemeler bizden devamlı bilgi, belge, sendikaya üyelik kaydı istiyorlar, gönderiyoruz. Avukatlarımız hukuki desteklerini yapıyor ve çalışanlar davalarını kazanıyorlar. Ama kazansalar ne olur? Ücretinin devamlı olması, iş hayatının devam etmesi lazım. İşten atılanlar şimdi iş arıyor. Biz de yardımcı olmaya çalışıyoruz.”
İnsanların bu kadar kolay kapı önüne koyulamaması gerektiğini vurgulayan Özen, “Bugün sektörde kişi başına en fazla kâr eden banka Akbank. Neden bu kadar çok kâr ediyor? Çünkü şubelere göre çalışan sayısının en az olduğu banka da Akbank. A bankası bir şubede 20 kişiyle, B bankası 15 kişiyle çalışıyorsa, Akbank 5 kişiyle 10 kişiyle çalışıyor. Kâr etmesi bankacılık hizmetlerinden değil, daha çok personelinin sırtından kâr ediyor” ifadelerini kullandı.
‘İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ’ ÇELİŞKİSİ
BANKSİS Genel Sekreteri Abdülkadir Ulutaş da sürece ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“İşveren, sendikanın yetkisini bitirmek istiyor. Son iki yılda en az 6 bin 300 kişi zorla istifa ettirildi sendikamızdan. Yine Çalışma Bakanlığı rapolarında da belirtildiği gibi en az 2 bin 500 kişinin iş akitleri feshedildi. Ayrıca bu 2016 Mart rakamları. Daha sonra da en az 500 kişi işten atıldı. İşverenin bunu yapmasında iki sebep var. Biri, kârını artırıyor. Eski çalışanlarını işten çıkartıyor, düşük ücretlerle yeni çalışanlar alıyor.”
Ulutaş, hükümete de seslendi: “İstihdamın artırılması için büyük bir çaba gösterilirken enflasyonun 6 katı kadar kâr eden bir kurumun bu kadar insanı işinden etmesini hükümet görmezden gelmemeli. Bu çok büyük bir çelişki. Hükümet, çalışanın hakkını hukukunu savunmalı.”
ulusalkanal.com.tr