Anla artık Bilal!

Bilal Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun yapıldığı gün Pursaklar’da 6 adet daire birden satın aldığını ortaya çıkaran Aydınlık gazetesi hakkında, “sıfırlama” ifadeleri nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Erdoğan’ın peş peşe yaptığı 3 ayrı suç duyurusuna da takipsizlik kararı verdi. Kararda, “Bir gazetecinin, bir başkasının ileri sürdüğü bir iddianın yayılmasına yardım ettiği için cezalandırılması, basının kamu yararına ilişkin konuların tartışılmasına katkısını ciddi biçimde engeller’ ifadeleri yer aldı.

‘SIFIRLAMA’YI HATIRLATTI

Aydınlık, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yapıldığı gün Ankara Pursaklar’da 6 adet daire birden satın aldığını ortaya çıkarmıştı. Gökçek, Aydınlık’ta 2 Ekim 2014 tarihinde “Gökçek’in 17 Aralık sırları” başlığıyla yayınlanan haberi yalanlayarak “Şerefli insanlar iddialarını ispatlarlar” demişti. Gazeteci Bekir Batu da 4 Ekim’de “Şeref mi demiştin” başlığıyla Gökçek’e ait daireleri ve tapu kayıtlarını yayınlamıştı. Haberde, Gökçek’in aldığı dairelerin, 17 Aralık döneminde internete düşen ve Bilal Erdoğan ile babası Tayyip Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen “sıfırlama” tapelerini anımsattığı ifade edilmişti.

Haber nedeniyle Gökçek ve Bilal Erdoğan, Aydınlık gazetesi yöneticileri ve haberi yapan Bekir Batu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlardı. Gökçek’in ardından Bilal Erdoğan’ın şikayetine de takipsizlik kararı verildi. Böylece toplam 3 suç duyurusunda bulunan Bilal Erdoğan’ın tüm şikayetlerine takipsizlik verilmiş oldu. Bilal Erdoğan, son şikayetinde “Şeref mi demiştin” başlıklı haberde sıfırlama kayıtlarının hatırlatılması nedeniyle eski Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni M. İlker Yücel başta olmak üzere gazete yöneticileri Ergün Gedek, Murat Şimşek ve haberi yazan Bekir Batu’dan şikayetçi olmuştu.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İLERLEMENİN TEMELİ’

Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Vedat Yiğit, tüm şüpheliler için takipsizlik yani “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verdi. Kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay içtihatları örnek gösterildi. Savcılık, karar yazısında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de atıfta bulundu. Kararda, ‘Bir gazetecinin, bir başkasının ileri sürdüğü bir iddianın yayılmasına yardım ettiği için cezalandırılması basının kamu yararına ilişkin konuların tartışılmasına katkısını ciddi biçimde engeller, cezalandırma düşünülmemelidir’ ifadeleri yer aldı.

Savcılık ayrıca “...İfade özgürlüğü bir toplumun ilerlemesinin ve her bireyin kendisini geliştirmesinin temel koşullarından birini oluşturur. AİHM doğruluk koşulunu makul olmayan, hatta olanaksız bir talep olarak değerlendirip, basının sadece bütünüyle kanıtlanmış olguları yayınlama zorunluluğu ile karşı karşıya bırakılması halinde hemen hemen hiçbir şey yayınlamayacağını belirtir” ifadelerine yer verdi.

Bekir Batu