Dava esastan reddedildi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunan Hukuk Profesörü Hayrettin Ökçesiz'i, görev yaptığı İstanbul Aydın Üniversitesi önce sudan sebepleri bahane ederek işten attı, şimdide 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Davanın ilk duruşması bugün Antalya 4. İş Mahkemesi'nde görüldü. Hakim davayı esastan reddetti
Bu hukuk zaferini Hayrettin Hoca, direnen üniversiteye ve direnen bilim insanlarına ithaf etti.
Cumhurbaşkanı Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu, İşten Atıldı, Yetmedi 100 Bin TL'lik Manevi Tazminat Davası İle Karşı Karşıya Kaldı
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlanmasıyla birlikte tartışmalara ve tepkilere neden olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevlerine devam etmesine Hukukçu Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz' den de tepki gelmiş, Ökçesiz, 'tarafsızlık ilkesinin çiğnendiği' gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. İşte bu suç duyurusunun ardından Ökçesiz çalıştığı İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından soruşturma yağmuruna tutuldu, cezalar aldı, maaşı kesildi. Profesörün, öğrencilerine yüksek not verdiğini bile iddia edebilen Üniversite yönetimi soruşturmalarına hız kazandırdı, Üniversite Öğretim Elemanları Disiplin Yönetmeliği'ndeki bir maddeye atıfta bulunarak, Hukuk Profesörü Ökçesiz' in işten ayrılmasını istedi. Ökçesiz, o maddenin insan haklarına, anayasaya ve düşünceyi ifade özgülüğüne aykırı olduğunu belirterek, bir yönetmelikle temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanamayacağını vurguladı, sözleşmesini fesheden Üniversite Yönetimi hakkında dava açtı. Sonunda Üniversite Hukuk Profesörünü işten attı, yetmedi, 'basın yoluyla kamuoyunda adının geçmesinden dolayı itibarının zedelendiğini' iddia ederek Ökçesiz' e 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Davanın ilk duruşması bugün Antalya 4. İş Mahkemesi'nde görüldü.
Üniversite Düşüncesine Darbe
Duruşma öncesi görüşünü sorduğumuz Ökçesiz, suç duyurusu yoluyla vatandaşlık görevini yaptığını vurguladı, baskı aracı olarak kullanılan bu tür davalarda, baskılara pabuç bırakmayacağını söyledi. Üniversite düşüncesine darbe olarak nitelendirdiği dava ile ilgili Ökçesiz; "Ben isterim ki karşıtım mert olsun. Olsun ki saygı duyayım. Onların bu hali üniversite düşüncesine çok üzücü bir darbe vuruyor. Üniversite olabilmelerini, üniversite değerlerini kavrayabilmiş olmalarını çok arzu ederim. Ama özeller benim gözümde bir üniversite değil" ifadelerini kullandı. "Bir iş adamının üniversite merakını anlayamıyorum" diyen Ökçesiz, "Onun merakı kazanmaktır. Hadi diyelim ki üniversite kurmayı çok seviyor bir iş adamı, peki onun üniversite anlayışına ben mahkum olmak zorunda mıyım? Öğrencileri, çalıştırdığı Öğretim Elemanlarını kendi üniversite anlayışına mahkum ediyor. Böyle şey olur mu? Çarpıklık buradan başlıyor" diye konuştu. Bu tür üniversitelerle ilgili 'hortum üniversiteleri' nitelemesini kullanan Ökçesiz, bu üniversitelerin Devlet İhale Kanunu'na göre mal ve hizmet alımı yapmadıklarını, alımlarını doğrudan istedikleri yerlerden yada kendi şirketlerinden yaptıklarını belirterek, "İşte bu hortumun nereye bağlı olduğunu gösterir" yorumunda bulundu. Ökçesiz; "Eğer bunlar öyle değilseler, bana karşı çıkıyorlarsa o zaman bütün hizmet ve mal alımlarını Devlet İhale Kanunu'na göre yapsınlar. O zaman görelim bakalım ne kadar üniversite hevesleri var. Ne kadar bilimi ve hakikati seviyorlarmış o zaman anlarız. Paranın ucu kesilince herhalde merakta kalmayacaktır" ifadelerini kullandı. Bu tür durumların ve baskı aracı olarak kullanılan davaların 'Üniversite eğitim ve öğretiminin yüz kızartan halleri' olarak değerlendiren Ökçesiz, "Benim üzüldüğüm nokta bu. Benim mücadelem bundandır. Kamuoyuna ideal üniversite değerlerine yaklaşması için imkan sağlamaktır" diye konuştu.
Üniversitelerin Kraldan Çok Kralcı Olmaları Üzücü
Suç duyurusunun konusunun üniversite olmamasına karşın bu davayla neden karşı karşıya kaldığını sorduğumuz Ökçesiz şunları söyledi; "Zaten görevi sona erdikten sonra ciddi bir yargılama süreci başlayacak, söz konusu şahıs hakkında. Ama ben üniversitelerin kraldan çok kralcı olmalarını yadırgamıyorum ama üzülüyorum. Korkularını da anlıyorum aslında hallerine de üzülüyorum. Çünkü öyle bir kıskaç içerisindeler ki, en olmadık yerden en ağır darbeyi yiyorlar. Dolayısıyla bir Öğretim Görevlisini kapı dışarı etmek onlar için fazla bir şey değil. Ama hortumun bir kenarının kesilmesi büyük kayıplara yol açar. O nedenle onların kaygılarını çok iyi anlıyorum. "
Kürsüden Onlara Dersini Vermiştim, Sıra Onlarda
Türkiye'nin şuan ki durumu ile ilgili 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' atasözüne değinerek, "Her yer o kadar duman oldu ki, ateş nerde diye aramaya bile gerek yok" yorumunda bulunan Ökçesiz, "Bu dumanın içinde ateşi mi soracaksınız? Akıl alacak haller değil. Ama bunun bir sonu gelecek. Kapkara bir dumanın içerisinde şuanda Türkiye. Bizde bu dumanın içerisinde birbirimizi görmeye, duymaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Dava sonucuyla ilgili beklentisini sorduğumuz Ökçesiz, "Ben bu yargıçları yetiştiren bir hocayım. Avukatları yetiştiren bir hocayım. Kürsülerde ben dersimi vermiştim. Onlarda kendi kürsülerinden bana derslerini verecekler" diye konuştu.
Dava Esastan Reddedildi, Karar Direnen Üniversitelere ve Bilim İnsanlarına İthaf Edildi
Duruşmanın sonunda Hukuk Profesörü Hayrettin Ökçesiz'in öğrencisi olan ve bu davada kendisinin Avukatı olan Deniz Karcı, dava hakiminin suç olabilecek bir unsur görmediğini, inceleme ve sürdürme gereği duymadığını belirterek davayı esastan reddettiğini söyledi. Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz de kazandığı hukuk zaferini, 'direnen üniversiteye ve direnen bilim insanlarına ithaf ettiğini' belirtti.
Haber: Devrim Dönmez Koçak
Fotoğraf: Ekin Akgün
ulusalkanal.com.tr