Silivri koridorlarında utançla yürüyeceksiniz

F tipi örgütün Emniyet ayağına yönelik operasyon kapsamında tutuklanan 51 polis, önceki gün Silivri Cezaevi’ne nakledildi. Ergenekon kumpasından yıllarca aynı cezaevinde kalan yurtseverler ise bu durumu tebessüm ederek karşıladı.

Ergenekon, Balyoz, Odatv, Askeri Casusluk, Poyrazköy tertipleri nedeniyle cezaevlerine atılan yurtseverlere, F tipi polislerin Silivri Cezaevi’ne nakillerini sorduk.

Cezaevinde en uzun süre yatan isim Mehmet Demirtaş oldu. Ergenekon kumpası nedeniyle Haziran 2007’de tutuklanan Demirtaş, geçen Mart ayında özgürlüğe kavuştu.

Demirtaş, tutuklu oldukları dönemde yandaş medyada sürekli dillendirilen “Öncelikle yargıya güvensinler, hukuka olan inançlarını hiç kaybetmesinler” sözleriyle ironi yaptı. Demirtaş, kış aylarında cezaevinin soğuk olduğunu hatırlatarak “Şimdiden kantinden battaniyelerini alsınlar, duvarların arkası çok soğuk oluyor. Kış hazırlıklarını yavaş yavaş başlatsınlar” dedi.

‘TAMİRATI BİZ YAPTIK’

Tutuklandıkları dönemde Silivri Cezaevi’nin yeni inşa edildiğinden pekçok sorun yaşadıklarını kaydeden Demirtaş “Ama onlar telaş etmesin, çünkü biz eksik kalan tamiratın tamamını yaptık. Silivri Cezaevi’nde bakım onarım olarak hiçbir şey gerekmiyor. Pencere izolasyonları yapıldı, kalorifer peteklerinin havaları alındı, su tesisatları yenilendi. Yapacakları tek şey; yatmasını becermek” diye konuştu. Demirtaş, 7 yıl tutuklu olduğu cezaevine şimdi kendilerine kumpas kuran polislerin girmesini ise şu sözlerle yanıtladı: “Oralar çok zor, hele kışın daha da zor; onlara kolay gelsin. Ne ekerseniz onu biçersiniz. 8 yıl önce ekmeye başladılar, şimdi hesap ödeme zamanı. Çok adil olacak mı? Bence olmayacak.”

Tuncay Özkan ise kendilerine sağlanmayan adaletin polislere sağlanması gerektiğini söyledi.

“Biz herkes için adalet istiyoruz” diyen Özkan, “İyi bakılsınlar, hastalıklarında hastaneye çıkartılabilsinler, kötü muamele görmesinler, adil yargılansınlar, cezaevinin koşulları düzeltilsin, mümkünse tutuksuz yargılansınlar. Haklılıkları ya da haksızlıkları çok önemli değil. Bize bu kötülükleri yapanların bile adil yargılanmasını istiyorum. Cezaevinde, insan haklarına, hukuka aykırı olmayacak şekilde tutulmalarını isterim. Adalet öyle bir şey ki gökkubbe yıkılana kadar adalet istemek lazım” ifadelerini kullandı.

‘NE HALLERİ VARSA GÖRSÜNLER’

Soner Yalçın da Odatv kumpasından tutuklu olarak Silivri Cezaevi’nde kalan isimlerdendi. Yalçın, polislere hiçbir tavsiyesi olmadığını kaydetti ve “Tavsiye edip de onlara yardım edemem.

Pencere açın, şurayı kapatın bile demiyorum. Ne halleri varsa görsünler. Bizim alnımız aktı, dimdiktik o koridorlarda. Dimdik yürüdük, onlarsa utanç içinde yürüyecekler. Aramızdaki fark bu.”

‘BİZ ÇIKACAĞIZ ONLAR GİRECEK’

Hikmet Çiçek’e sorduğumuzda geçen Kurban Bayramı’nda yaşadığı bir anıyı aktardı.

Silivri Cezaevi’ndeki bir infaz memurunun bayram tebriği için kendisini aradığını söyleyen Çiçek, “Telefonda infaz memuru bana ‘Hikmet ağabey, onlar buraya geldiklerinde sizin sözünüzü hatırlatacağım. Siz tutukluyken, ‘Biz çıkacağız onlar girecek’ diyordunuz’ dedi” ifadelerini kullandı.

POLİSLER İÇİN SAHTE BELGEYE GEREK YOK

Hasan Ataman Yıldırım da “Bu polisler için kumpas yapmaya, sahte belge hazırlamaya gerek yok. Çünkü bizler hakkında yapılan sahte belgelerin nerelerde nasıl üretildikleri ortada” diye konuştu.

‘ADİL YARGILAMA VE SABIRLAR DİLİYORUM’

Balyoz davası kapsamında bir dönem tutuklu kalan emekli Korgeneral Hayri Güner de duygularını şu sözlerle anlattı: “Sosyal medya ve yazılı basında kumpasın icra organı olduğu iddia edilen polislerin Silivri’ye gönderilmesi alay konusu edilmektedir. Silivri Cezaevi’nin bir sembol olduğunu, bazı kurum ve kuruluşlar tarafında istismar edildiğini görüyoruz. Biz her zaman söylediğimiz gibi, mahkeme kararı oluncaya kadar masumiyetlerini ifade edelim. Onlara adil yargılama ve sabırlar diliyorum.”

ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜNDEN TAVSİYELER

Ergenekon davasından bir dönem tutuklu kalan eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan da sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden polislere “tavsiyelerde” bulundu. Saçan, F tipi polislere şu sözlerle seslendi: “Bak Ali Fuat (Yılmazer), Silivri’de kışlar soğuk geçer, kapıların altında ve yanında 15 santimetre açık vardır. Sıkı giyin, üşüme. Lağım basar arada koğuşu, şerbetlenirsin, üzülme. Geceleri rüzgarla sabaha kadar içi boş, senin gibi kof demir pencere ve kapılar çarpar durur, korkma. Yeşili göremezsin artık, meraklanma. Davan ne zaman açılır, ne zaman çıkarsın oradan bilinmez.”

Sezim Özadalı