Hasan Yalçın'sız 13 yıl
İlk kez Mehmet Bedri Gültekin’den duymuştum. İran mı, Japon mu şimdi hatırlamıyorum. Özdeyişte şöyle sorulur: “Bir insan ne zaman ölür?” Yanıt: “O insanın adını anacak kimse kalmadığı zaman.”
Hasan Yalçın öldü mü? Uşak’tan gelen o haberi alalı 13 yıl olmuş. Abimiz, öğretmenimiz, önderimiz Hasan Yalçın’sız geçen 13 yıl. Hasan Yalçın’ı sevenlerin, dostlarının, Aydınlıkçılar’ın acısı hiç dinmedi, yüreklerdeki o tarif edilemez boşluk hiç dolmadı; aksine derinleşti, hasreti dayanılmaz.
13 yıl içinde Hasan Yalçın’ı anmadan bir günümüz geçmedi. Demek ölmemiş. “Hasan abi şimdi olsaydı” sözlerini kaç kez işittik? Ne zaman başımız sıkışsa, dara düşsek aklımıza hep o geliyor. Sürekli “O başkaydı” diyoruz.
BİR HASAN YALÇIN KİTABI
Hasan Yalçın’ın üstün meziyetlerini, inatçı devrimciliğini, önderlik niteliğini, kıvrak zekâsını, polemik ustalığını, akıl dolu mizahını anlatmak için bu sayfalar yetmez. Geçen yıl onu anarken oğlu Mustafa, “Senden, bir Hasan Yalçın kitabı bekliyoruz” dedi. Sevgili Işık Soner’in özenli çalışmasıyla Hasan Yalçın’ın yazıları kitaplar haline getirildi. Ama Mustafa haklı. Genç kuşakların onu daha yakından tanıyabilmesi için bir Hasan Yalçın kitabı gerekli. Neden bir “Hasan Yalçın’a Armağan” kitabı yapmayalım? Üniversitelerin, emeği geçmiş hocalarına yaptığı gibi...
PARTİLİ OLANI SEVMEK
Ankara’da Parti’de, Aydınlık’ta onunla birlikte çalışmış olan herkesin Hasan abisiyle ilgili mutlaka bir özel anısı vardır. Çok ilginçtir herkes, Hasan Yalçın’ın en çok kendisini sevdiğini sanır! Böyle düşünmekte haklıdırlar. Çünkü Hasan Yalçın, partili, devrimci olan herkesin sevilmeye layık olduğunu düşünür ve bunu bir şekilde hissettirir. O kişinin bir sorunuyla özel olarak ilgilenmiştir, hastasına doktor bulmuştur, çocuğuna okul, dershane, burs ya da iş... İnsani ilişkilerin ustasıdır, Hasan Yalçın. Siyasal çizgisinden bir milim ödün vermeyen Yalçın’ın cenazesine Sol’un her kesiminin katılması, Sosyalist bir önderi son yolculuğuna uğurlamaları bu yüzdendir. 2000’e Doğru ve Aydınlık’ın Ankara bürolarında CHP, DSP ve HEP’li vekiller ve Sol’un çeşitli örgütlerinin temsilcileri hiç eksik olmazdı. Şu ya da bu konuda Hasan Yalçın’ın düşüncesini öğrenmek ve onun yol göstermesini duymak isterlerdi.
DİNLEMESİNİ BİLEN ADAM
Hasan Yalçın’ın yanında her türlü fikri tartışabilirdiniz. Onun yanında ağzınıza gem vurmaya gerek görmezdiniz. Dinlemesini bilirdi. “Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar” (Hakikat şimşeği, fikirlerin çatışmasından çıkar) diyenlerin kuşağındaydı, belki de son temsilcisi. Farklı fikirlere tahammül eder, bastırmaya, susturmaya çalışmazdı. Fikri gücüyle sizi ikna ederdi.
Otoriter miydi? Evet otoriterdi, fakat onun otoritesi Hikmet Kıvılcımlı’nın deyişiyle hot zota, bağırıp çağırmaya, homurdanmaya değil, içten bir sevgiye dayanırdı. Onun talepleri severek yapılırdı. Liderliğini, sevgiyle kaynaştırmış bir yönetim tarzıydı onun yaptığı.
FOTO-GALERİYİ İNCELEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
GAZETECİLİK ANLAYIŞI
2000’e Doğru ve Aydınlık’ın Ankara çalışanlarının öğretmenidir Hasan Yalçın. Bir Hasan Yalçın gazeteciliği vardır. Hakikat neyse onu yazan. Gerçeği olgularda arayan. Olguları eğip bükmeyen. Gerçekler devrimcidir diyen bir gazetecilik anlayışı. Sadece gazeteciliği mi, Türkçe’yi de, doğru dürüst yazıp çizmeyi de ondan öğrendik. Masalarımızın arkasındaki panolarda her zaman (“ki” nasıl yazılır, “de- da”lar ne zaman ayrı yazılır?) gibi Hasan Yalçın notları bulunurdu. O yıllarda Aydınlık çalışanları şanslıydı. Ankara’da Hasan Yalçın gibi bir abileri, İstanbul’da Feyza Perinçek gibi bir ablaları vardı her şeyi sabırla öğreten.
EYVALLAHI YOKTU
Tarihçi- yazar Osman Selim Kocahanoğlu, Kâzım Karabekir için “düşündüğü gibi yazmadı, yazdığı gibi düşünmedi” der. Hasan Yalçın tam tersidir. Düşündüğü gibi yazar ve yazdıklarını savunur. Kimseye eyvallahı yoktur. Eğriye eğri, doğruya doğru. Her seçimden sonra, her büyük kitle eyleminin ardından mutlaka parti ve doğru örgütlenme konusunda bir yazı yazmıştır. “Ortak Aklımız Parti” kitabına adını veren makalesini yeniden okuyunuz. Hasan Yalçın’ın devrimci bir partinin çalışma tarzı ve örgütlenme anlayışına ilişkin eleştirilerinin bugün bile geçerli olduğunu göreceksiniz.
ZAMAN VE AŞK
“Zaman ve Aşk” Hasan Yalçın’ın 11. kitabı. Sağlığında “Devlet ve Ben” dışındakileri göremedi. Hasan ağabeyin yazılarını gazete ve dergilerin sayfalarından çıkaran, onlara yeniden hayat veren, derleyen, biz okurlarına sunan Işık Soner’i de sevgiyle anıyoruz. Onun titiz çalışması olmasaydı Hasan Yalçın’ı tekrar tekrar okuyabilmekten mahrum kalacaktık. “Zaman ve Aşk”ı yeniden okudum. Gene o derin birikim ve kültür, kıvrak bir zekâ ve insanı okurken gülümseten o güçlü ve zarif mizah yeteneği ile müthiş bir tat vererek beni bir yerlere alıp götürdü.
Seni çok arıyoruz Hasan Yalçın.
HASAN YALÇIN MEZARI BAŞINDA ANILACAK
Seçim çalışması için gittiği Uşak’ta 29 Ağustos 2002 günü geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayatını kaybeden, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, ölümünün 13. yılında bugün mezarı başında anılacak. İlk tören saat 16.00’da Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda kabri başında yapılacak. İkinci anma etkinliğinin ise Vatan Partisi Genel Merkezi’nde saat 18.00’de yapılacağı bildirildi.
Hikmet Çiçek
Aydınlık
Fotoğraflar:
Meftun Bulunmaz