"İslam dünyasındaki en büyük tehditlerden biri tefrikadır"

İHÜ ile Özbekistan'ın Ankara Büyükelçiliği ve Özbekistan Din İşleri Komitesi işbirliğinde "21. Yüzyıl Tehditleri ve İslam Marifeti Gayeleri" konferansı düzenlendi.

Prof. Dr. Şentürk, İHÜ konferans salonundaki etkinliğin açılışında, Türk ve Özbek halkının ortak bir tarihi bulunduğunu, iki halkın referanslarının, ilim, fikir ve düşünce kaynaklarının aynı olduğunu söyledi.

Özbekistan'ın bir ilim kaynağı olarak bütün İslam dünyasını ihya ettiğini belirten Şentürk, "En büyük muhaddisin Mekke, Medine, Şam ve Bağdat'tan değil de Buhara'dan çıkması İslam dünyası açısından çok şaşılacak bir şey. Bu şunu gösteriyor, İslam medeniyetinin tek bir merkezi yok, yani çok merkezli bir medeniyet. Kahire, İstanbul, Şam, Buhara, Yeni Delhi, Bosna, hepsi başka bir merkez." diye konuştu.

Türkiye ve Özbekistan cumhurbaşkanlarının iki ülke arasında iktisat, siyaset ve teknoloji gibi birçok alanda işbirliği yaptıklarını belirten Şentürk, bu işbirliğini marifet, kültür, medeniyet, ilim ve bilim alanında yapacakları desteklerle kalıcı hale getirmeye çalıştıklarını vurguladı.

Dünyanın küçük bir küresel köy haline geldiğini ve artık lokal bir problemin kalmadığını belirten Şentürk, "En küçük sorun küresel hale geliyor. Bunun sonucu olarak ortak bir istikbalimiz var. Ben buna açık medeniyet diyorum. İnsanlığın birbirinden izole olma gibi bir imkanı yoktur. Yani Orta Doğu yanarken sen Berlin'de Londra'da rahat uyuyamazsın. Bir şekilde oradaki yangın gelip seni de etkiler. Özbekistan ve Türkiye arasındaki bu işbirliğinin bütün insanlığa faydası olacak." dedi.

"İslam düşmanları tefrikayı artırmak istiyorlar"

Prof. Dr. Şentürk, İslam dünyasının önünde tefrika, taklitçilik ve tahrifçilik gibi 3 önemli tehdit olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"İslam dünyasındaki en büyük tehditlerden biri tefrikadır. Tefrika, Müslümanların güçlerini birbirleriyle mücadelede harcamalarıdır. Maalesef şu anda Orta Doğu'da bunu görüyoruz. Suriye'de Irak'ta Yemen'de, Müslümanlar birbirleriyle savaşıyorlar. Bu çok büyük bir tehlike. Bunun çözümü Müslümanlar arasındaki birliği tesis etmek. İslam düşmanları bu tefrikayı artırmak istiyorlar. Buna karşı vahdeti teşvik etmemiz gerekiyor. Taklitçilik ise eskiden olanı şimdi de aynı şekilde yaşatmaya devam etme gayreti. Bu olmaz. Çünkü insanlık, kültür, teknoloji değişiyor. Açık medeniyet çağına girmiş durumdayız. Ben buna gelenekli yenilikçilik diyorum. Bir taraftan geleneğimizle alakamızı sürdüreceğiz ama yenilikçi olacağız."

Tahrifçiliğin ise dini, Kur'an'ı ve hadisi yanlış yorumlamak olduğuna işaret eden Şentürk, dinde haram olarak kabul edilen bir durumun değiştirilmesinin tahrifçilik olduğunu ve bu 3 önemli tehditten korunmak gerektiğini sözlerine ekledi.

Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişir Azamhocayev de İslam dininin hoşgörü ve barışçıl özelliklerinin dünya kamuoyuna iyi anlatılması gerektiğini belirtti.

Özbekistan medeniyetinin dinin beşiği olduğunu dile getiren Azamhocayev, ülkelerinde vicdan özgürlüğünün sağlanması, dini ve milli değerlerin korunması, türbe ve kutsal mekanların düzenlenmesi yönünde birçok çalışma gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Konferansa, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Başkan Yardımcısı Aboubacar Abdullah Senghore ve Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu'nun yanı sıra Türkiye ve Özbekistan'tan birçok akademisyen katıldı.

Türk ve Özbek bilim adamlarının 21. yüzyıl tehditleri ve İslam bilim gayeleri üzerine fikirlerini paylaşacakları konferansta, "Terörist İdeolojinin Eğitimli İslam'ın Yardımıyla Karşılanması", "21. Yüzyıldaki Küresel Çatışma Trendleri", "Özbekistan İslam Marifeti Gayelerinin Yeniden Dirilişi Yolunda", "Çağdaş Koşullarda Yıkıcı İdeolojiye Karşı Mücadelede İslam Ulemalarının İşbirliği" ve "İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in Birlikte Yaşama Modelleri" gibi konular ele alınacak.