Ali Babacan'ın sicili-3! Barzani petrolüne izin verilmesini istemiş
Ali Babacan’ın, 10 Şubat 2009 tarihinde, Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Devlet Bakanlığına gönderdiği yazı, Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde, kukla devletin finansmanının sağlanması için çalıştığını açığa çıkardı
Babacan’ın, Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde, kukla devletin finansmanının sağlanması için çalıştığı, Irak Merkezi Hükümetinin izni olmadan Barzani yönetiminin Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden dünyaya petrol satışına izin verilmesini istediği belirlendi.
ABD’nin Irak’ın kuzeyinde kurulan 2. İsrail devletinin (Kukla Devlet) finansmanını sağlamak için bastırdığı ve Türkiye üzerinden petrol satışına izin verilmesini istediği günler. ABD, Irak Merkezi Hükümetinin izni olmadan, Barzani yönetiminin Türkiye üzerinden petrol satması için Türkiye’den talepte bulunurken, dönemin Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın da buna destek verdiği ortaya çıktı. Aydınlık’ın ulaştığı belgelere göre, dönemin Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın, 10 Şubat 2009 tarihinde, Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Devlet Bakanlığına gönderdiği yazı şöyle:
DEVLET BAKANLIĞINA
Sayın Kürşad Tüzmen
“Ülkemiz ile Irak arasındaki petrol ürünleri ticareti ile ilgili 30.11.2005 ve 2005/9752 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının uygulama usul ve esaslarına ilişkin olarak, Dış Ticaret Müsteşarlığınca hazırlanan taslak, Bakanlığımızca incelenmiştir.
2003 yılından bu yana Irak’ta ve Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetim de dahil, ülkemiz ile Irak arasındaki ilişkilerde meydana gelen gelişmeler göz önünde bulundurularak, 2005/9752 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının bütünüyle gözden geçirilmesinin ve bundan sonra ülkemiz ile Irak arasındaki petrol ürünleri ticaretinin olağan dış ticaret rejimi çerçevesinde yürütülmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Tensiplerinize saygılarımla arz ederim.
Ali BABACAN
Dışişleri Bakanı”
‘ECEVİT’İN GENELGESİYLE ENGELLENMİŞTİ’
O dönemde görev yapan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri “Bu yazı ilk bakışta sıradan bir yazı gibi görülebilir ama öyle sıradan bir yazı değildir” diyor. Yetkililer, yazıyı şöyle değerlendirdi:
“Ecevit’in Başbakan olduğu dönemde çıkarılan bir Başbakanlık genelgesiyle Irak’la petrol ticaretinin Irak’ın Milli Petrol Şirketi SOMO ile yapılması zorunlu hale getirilmişti. Bu kararla Barzani-Talabani yönetiminin yasadışı yöntemlerle elde ettiği ve edeceği petrolün Irak merkezi Hükümetinin izni olmadan Türkiye üzerinden ticareti engellenmekteydi. Bu karar daha sonra AKP Hükümeti döneminde çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararları içinde de yer almıştı. Babacan bu yazıyla o engeli ortadan kaldırmayı planladı. Babacan’ın isteği uygulamaya konulsaydı, yani petrol ticareti olağan dış ticaret rejimi kapsamına alınsaydı, Barzani bölgesinden isteyen istediği kadar petrol olabilecekti. Amaç, Barzani bölgesinin Türkiye üzerinden petrol satışı ve kurulması planlanan bağımsız devlete finansman sağlanmasıydı. Talebin asıl sahibi Amerikalılar ve Barzani-Talabani yönetimiydi. Kararın değiştirilmesi halinde Barzani-Talabani yönetimi Türkiye üzerinden istediği gibi petrol ticareti yapabilecekti.”
IRAK ANAYASASINA DA AYKIRI
Babacan’ın girişimi Irak anayasasına da aykırıydı. Irak Anayasasına göre petrolde tasarruf yetkisi Merkezi Hükümetteydi. Babacan’ın imzasını taşıyan yazı ile Irak’ın kuzeyindeki oluşum, Irak anayasasına aykırı olarak çıkardığı petrolü Türkiye üzerinden satabilecekti. Diğer bir deyişle Kukla Kürt Devletinin finansman sorunu bir çırpıda çözülecekti. Çünkü bu yolla Barzani-Talabani yönetiminin geliri ilk etapta milyarlarca dolara, bir süre sonra da on milyarlarca dolara ulaşabilecekti.
‘BABACAN’I UYARDIK SAKINCALARINI ANLATTIK’
Babacan’ın talebine Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığınca da karşı çıkıldığını kaydeden dönemin Dışişleri yetkilisi şu bilgiyi verdi:
“Babacan imzalı yazıya, Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen imzasıyla yanıt verildi. Irak’la ticaretle ilgili ayrıntılı bilgi verilen yanıtta, böyle bir durumun sakıncaları anlatılarak karşı çıkıldı. Yazının sonunda da, ‘Irak petrolünün, Irak ulusal mevzuatına aykırı olarak ülkemiz üzerinden kara tankerleri ile transitine müsaade edilmesi gibi Irak Hükümetini doğrudan karşımıza alınması sonucunu doğuracak bir kararın, Irak ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizi olumsuz yönde etkileyeceği dikkate alınmalıdır’ denilerek, Dışişleri Bakanlığı uyarıldı. Kürşad Tüzmen imzalı yazının altında, yazının bilgi için Başbakanlık, MGK, Genelkurmay Başkanlığı, MİT, ... gibi kurumlara da gönderildiği belirtiliyordu. Yanıtın diğer devlet ilgilileri ile de paylaşılması üzerine Babacan o günlerde olayın üzerine gidemedi. Sonuçlarından korktu.”