El Kesesinden Ağalık Yaparak, Nereye Kadar?

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Türkiye'nin ekonomideki temel sorunun, 'üretmeden tüketen, ithalata dayalı AVM ekonomisi' olduğunu söyledi.

El Kesesinden Ağalık Yaparak, Nereye Kadar?

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Türkiye'nin ekonomideki temel sorunun, 'üretmeden tüketen, ithalata dayalı AVM ekonomisi' olduğunu söyledi. İnşaat Mühendisleri Odası(İMO)'nın düzenlediği konferansta konuşan Günal, ekonomi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Borçlanarak, el kesesinden ağalık yaparak, nereye kadar gidersiniz?" diye soran Günal, çözümün tüketen değil, üreten ekonomide olduğunu vurguladı. AKP Hükümetinin ekonomi konusundaki önerileri dikkate almadığını, 'onların önceliğinde müzakere ve pazarlıklar var' sözleriyle anlatan Günal, zihniyet sorunu olarak nitelendirdiği bu durumun değişmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ulusal Kanal'ın Rusya'da meydana gelen krizin Türkiye'ye, özelde de Antalya'ya yansımaları ile ilgili sorusunu yanıtlayan Günal, Türkiye ve Rusya'nın en büyük tarım ve turizm ortağı olduğunu belirtti, Antalya'nın ciddi sıkıntılar yaşayabileceğini vurguladı.

İMO'nun 60. Kuruluş Yılı Etkinlikleri Kapsamında, Antalya Şubesi tarafından düzenlenen, 'Türkiye Ekonomisinin Sorunları ve Çözüm Önerileri' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet Günal, Türkiye ekonomisinin tamamıyla AVM ekonomisine döndüğünü söyledi. Günal, "Türkiye'nin temel problemi ne diye baktığımız zaman üretmeden tüketen, ithalata dayalı, tüketime dayalı, AVM ekonomisi var. AVM yaparak işi çözmeye çalışıyoruz ama bu sefer de mahalledeki bakkal,esnaf kapanıyor. Tamamıyla bir AVM ekonomisi olduk" ifadelerini kullandı.

Ekonomide Zihniyet Sorunu Var

Ekonomi konusunda AKP Hükümetinin yarattığı bir 'zihniyet sorunu' olduğunu belirten Günal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ekonominin işleyişine müdahale ettiğini belirterek, eleştirdi. Günal; "Bakan'ın birisi şöyle yapalım, diğeri böyle yapalım der, Ekonomi Koordinasyon Kurulları kurulur, Başbakan Yardımcısı bir şey der, öbürü öyle derse. Artık Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan ekonominin işleyişine karışıyor. Bende şakayla karışık, 'Sayın Erdoğan paralel hükümeti yukarda kurmuş, dışarılarda aramasın' dedim" diye konuştu.

Hükümetin Önceliğinde Müzakere Var

MHP Milletvekili Günal, ekonomik ve sosyal konularda yapılması gerekenler için Ekonomik Önlemler Kurulu kurulmasını istediğini fakat AKP Hükümetinin önceliğinin müzakereler olması sebebiyle ekonomi ve sosyal meselelerin arka plana itildiğini kaydetti. Günal; "Çözüm Komisyonu istiyorlar, Anayasa Komisyonu kuruyorlar, Tahkikatlar diye bölücü örgüte verdiği şeyle ilgili herkes komite kurulsun diyor, bende gelin diyorum. Önlemleri hep beraber yapalım diyoruz. Ekonominin temelinde bu var. Doğru yada eksik tamamlarız. Ama sürece gidemiyor. Neden? Bunların bir önceliği var; müzakere var, pazarlık var. Anayasa değişikliği, anadilde savunma, Ceza Kanunu var derken bütün ekonomik sosyal önlemlerle ilgili düzenlemeler maalesef kalıyor. Sorunun temelinde bu var. Eğer bunu sorun olarak kabul etmezsek, siz düşük kur yüksek faize dayalı, ithalatı teşvik eden, bir yapıya girerseniz, gidersiniz. Plan program yapayım derken iş yapmaya vakit kalmıyor. Müzakereyle uğraşırken ekonomik ve sosyal meseleler maalesef arka plana atılıyor, öteleniyor. İşte bugün onu yaptık bunu yaptık böyle gidiyor. İşin özeti bu" ifadelerini kullandı.

Tüketen Değil, Üreten Ekonomi Vurgusu

Çözüm için sorulan ne yapmalıyız sorusunu Günal, koalisyon hükümetlerinde bile görülmeyen hükümet içerisindeki anlaşmazlıkları ortaya koyarak, seçimleri işaret etti. Ardından üreten ekonomi vurgusu yaptı. Günal, "Bir kere bu kafayı değiştirmek lazım. Bu kafayı değiştirmezsek, bir tarafı frenci bir tarafı gazcı olursa, biri büyüyelim biri yavaşlayalım, biri arttıralım biri düşürelim derse ki koalisyonda bile böyle olmuyordu, bunu değiştirmemiz lazım. Ekonomi yönetimi böyle 6 tane Bakanlıkla olmaz. Adama göre Bakanlık oluşturuldu. Bir kere o koordinasyonu sağlayacak bir yapı lazım, bir de irade lazım. İnşallah 6 ay kaldı, o zamana bunları hep birlikte yaparız. Bizim özet itibariyle üretim ekonomisine geçmemiz lazım. Üreten ekonomi. Tüketim bir yere kadar. Borçlanarak, el kesesinden ağalık yaparak, nereye kadar gidersiniz?" ifadelerini kullandı.

Umudumuz TÜİK Başkanı Göndermesi

Milli gelir hesaplamaları ile ilgili de konuşan Günal, Türkiye İstatistik Kurumu 'nun yurttaşları göstermelik mutlu edecek bir revizyona gittiğini belirterek,"Umudumuz TÜİK Başkanı'na kaldı" göndermesi yaptı. Günal, "Şimdi Milli Gelir Hesaplamasında baktılar normal yolla düşmüyor, TÜİK yeniden bir revizyon yapıyor, sizi göstermelik olarak mutlu edecek. Cebinizdeki para bir anda normal şartlarda, onların verdiği kur ortalama olarak tutarsa bile 270 dolar düşüyor. Ama öyle bir hesap yapacaklar ki, Bin 500 Dolar yükselmiş hissedeceksiniz. Anında mutlu oluyoruz yani. Çok mucit, umudumuz TÜİK Başkanı'na kaldı. Hakikaten o duruma geldik. Bu göstergelerle, bu şeylerle toparlama şansımız yok" diye konuştu.

Rusya Türkiye'nin En Büyük Tarım ve Turizm Ortağı

Ulusal Kanal'ın Rus Rublesi'nin değer kaybı, kriz ve genelde Türkiye, özelde de Antalya'ya yansımalarıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Günal, Rusya'nın tarım ve turizm de Türkiye'nin en büyük partneri olduğunu vurguladı, Antalya'nın ciddi sıkıntılar yaşayabileceğini söyledi. Türkiye'yi doğrudan etkileyecek olan petrol fiyatlarındaki düşüşe de dikkat çeken Günal şunları kaydetti; "Burada sadece ekonomik bir olay yok. Rusya'ya uygulanan ambargo siyasi kavgaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Bizim açımızdan hem pozitif hem negatif olabilecek yönleri var. Öncelikle onlarla beraber eklemlendiğimiz için, kurdaki dalgalanmalar piyasada belirsizliklere yol açtı. Ama asıl olan ithalat, ihracat ve turist sayısı bakımından en büyük, hem ticaret hem turizm partnerimizdir. Eskinden Almanlar birinci sıradaydı, şimdi Ruslar en fazla. Antalya açısından daha da çarpıcı. Dolayısıyla tabi buradaki krizin etkisi fazla olacak. Şuanda belki çok etkisi görülmüyor ama eğer bu süreç devam ederse önümüzdeki sezonun rezervasyonları açısından sıkıntı olabilir diye düşünüyorum. Tarımla ilgili sıkıntısı da başladı. Çünkü zaten zaman zaman Rusya, zirai ilaçları, bir takım standartları bahane edip duruyordu. % 50'ye yakın ruble değer kaybetti. Bizi doğrudan etkileyecek olan, Rusya'nın başka bir sorunu daha var. Petrol fiyatlarında, enerji fiyatlarındaki düşüş. Hem kurdan bir takım sıkıntılar var, hem de petrol gelirlerindeki kayıptan dolayı da ekonomilerinde Putin'in değimiyle iki yıl sürebilecek bir sıkıntılı döneme giriyoruz diyorlar. Batılı devletlerin ambargosu devam edecek gibi görünüyor. Dolayısıyla buradan bize hem fırsat, hem tehdit var. Oradan gelecek bir takım yatırımlar bize gelebilir ama bence astarı yüzünden pahalıya mal olacak gibi. Çünkü hem turizm olarak hele Antalya açısından, hem de tarım olarak özellikle narenciye yönünden ve bazı sebzede ciddi sıkıntı olacak gibi görünüyor. İnşallah belli bir noktada çözülür, bu kadar uzamadan. Bir nokta da anlaşırlar diye de umut ediyorum. Aksi takdirde getirisi 1 olursa götürüsü 3-5 olacak gibi görünüyor, hele de Antalya açısından. Türkiye açısından avantajlı durumları kullanabilirsek belki başka alanlarda, diğer sermaye açısından ama böyle bir kaotik durumda zararı olur diye düşünüyorum."

Haber: Devrim Dönmez Koçak

Fotoğraf: Merve Demirağ