Türkiye’nin bir rol modele ihtiyacı yok

Türkiye’nin bir rol modele ihtiyacı yok

Bugün Türkiye’nin önüne Güney Kore’yi aydınlık, Venezüella’yı karanlık seçenek olarak koyan düşünce yapısının, 1950’lerde Türkiye’yi “Küçük Amerika” yapacağız iddiasıyla yola çıkıp, sonrasında Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığına soyunan ideolojiden, özünde bir farkı yoktur.

1950’lerden bu yana merkez sağın hedefi ve sloganı Türkiye’yi “Küçük Amerika” yapmak oldu.Bu yolda ülkenin atar damarları, NATO’ya giriş suretiyle ABD’ye bağlandı. Karşı çıkanlar vatan hainliğiyle suçlandı.

ABD’nin ekonomik, askeri ve sosyal alanlardaki gücü ve dünya üzerindeki hâkimiyeti, bu projenin 2000’li yılların başına değin, ülkemizde taraftar bulmasına ve iktidarda kalmasına neden oldu.

KÜÇÜK AMERİKA AŞKI

Fakat bugün varılan noktada, en yakın müttefiki Avrupa ülkeleriyle arası açılmış, ekonomik anlamda sarsıntılar geçiren, ülkesinin içerinde farklı sosyal grupları bir arada tutmakta zorlanan ve askeri cephelerde istediklerini hayata geçiremeyen bir ABD ile karşı karşıyayız.

Hatta ABD merkezli Büyük Ortadoğu Projesi senaryosunda, İslam Dünyası’nın lideri rolü verilen AKP dahi, projenin başarısızlığı ve Washington’daki siyaset değişikliği sonrası, yeni ittifak arayışlarına girmiş durumda.

ABD’nin dünya ölçeğinde zayıfladığı ve Türkiye’de itibarını kaybettiği böyle bir dönemde, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Ödemiş’te yaptığı konuşmada, Türkiye’nin önüne örnek ülke olarak, “Küçük Amerika” olarak anılan Güney Kore’yi koyuverdi.

İnce, bununla da yetinmeyip, uzun yıllar boyunca ABD merkezli darbe ve ambargolara karşı direnen Venezüella’yı, “tek adam diktatörlüğü” olarak tarif edip, Recep Tayyip Erdoğan iktidarı ile eş tuttu.

Emperyalist işgale karşı verilmiş olan Kurtuluş Savaşı’nın öncü kadrolarının kurduğu CHP, bugün nasıl oluyor da, emperyalizme teslim olmuş Güney Kore’yi Türkiye’ye rol modeli olarak sunarken, ABD baskılarına boyun eğmeyen Venezüella’yı eleştiriyor?

EKONOMİK REFAHIN BEDELİ

Sayın İnce’nin bu ayrımı yaparken koyduğu temel barem ekonomik göstergeler.Güney Kore’nin uluslararası şirketlere biat etme yolunu izleyerek vardığı ekonomik refah seviyesi İnce’nin argümanlarının başında geliyor.

İnce, Türkiye’ye aynı yolu izlemeyi öneriyor.

Fakat Sayın İnce, Güney Kore’nin, göreceli refah seviyesinin ve son günlerin moda tabiriyle “yabancı yatırımcı için uygun” olmasının bedelinin, Kuzey Kore ve Çin’le sürekli gerginlik olduğunu unutuyor.

İnce’nin unuttuğu bir diğer önemli nokta ise, Güney Kore’nin, ekonomik refah adına topraklarını 40.000 ABD askerine ve sayısız askeri üsse açmış, adeta bir gayrı resmi işgal altında yaşıyor oluşu.

Güney Kore’yi “savunmak” adına ülkede bulunan ABD askerlerinin, tecavüz ve hırsızlık olaylarına karışmadığı gün yok gibi.

İnce’nin, Türkiye’nin önüne olumsuz seçenek olarak koyduğu Venezüella ise, Hugo Chavez’in devlet başkanı seçildiği 1998 yılından bu yana, tam bağımsızlığını kazanmak yolunda yabancı petrol şirketlerinin millileştirilmesi, fakir halk kesimlerine yönelik sosyal konut projeleri ve eğitim seferberliği gibi pek çok adıma imza attı.

Chavez ve sonrasında Nicolas Maduro önderliğindeki Venezüella’nın yaktığı bağımsızlık ateşi, Latin Amerika’nın diğer ezilen ülkelerinde de ses getirdi ve kıta ülkelerinde bir domino etkisi yarattı.

TÜRKİYE ROL MODELDİR

Venezüella’nın bugün, kuvvetli bir ekonomik krizden geçtiği doğrudur. Fakat bu ekonomik krizi “tek adam yönetiminin” sonucu olarak değerlendirmek, ABD’nin bu ülkeye uyguladığı ambargoyu unutmak anlamına gelecektir.

Venezüella bütün baskılara rağmen, topraklarının ABD askerlerinin kanlı çizmeleri tarafından çiğnetilmesine izin vermemiştir.

Bugün Türkiye’nin önüne Güney Kore’yi aydınlık, Venezüella’yı karanlık seçenek olarak koyan düşünce yapısının, 1950’lerde Türkiye’yi “Küçük Amerika” yapacağız iddiasıyla yola çıkıp, sonrasında Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığına soyunan ideolojiden, özünde bir farkı yoktur.

Sayın İnce başta olmak üzere, vatansever olduğuna inandığımız CHP kadrolarını, Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştiren kadroların ilkeleri ve mirası doğrultusunda bir siyaset izlemeye çağırıyoruz.

Türkiye’yi, Büyük Ortadoğu senaryosu içinde biçilen rolü oynamaya ikna etmeye kimsenin gücünün yetmediğini gördük. Yarında, Türkiye’nin, Güney Kore olacağını kimseler beklemesin.

Türkiye’nin dışarıdan biçilen role veya bir rol modele ihtiyacı yoktur.

Bağımsız, demokratik ve laik bir Türkiye, dünya devletlerine rol model olabilecek güç ve potansiyele sahiptir.

Av. Onur Sinan Güzaltan

ulusal.com.tr