Hedef AKP iktidarı mı maden patronu mu?
Dün AKP iktidarının güdümündeki gazeteleri gördünüz mü, hepsi Soma madenini işleten patronu hedef aldılar.
AKP’nin yandaş gazetecileri, basın toplantısı yapan maden patronunu neredeyse linç ediyorlardı.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, parmağıyla açıkça maden şirketinin sermayedarını hedef gösterdi: “Gözünün yaşına bakmayız!”
AKP iktidarı halkın büyük öfkesini patronun üzerine yöneltiyor.
AKP iktidarını ‘Katil sermaye’ sloganıyla kurtaranlar
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gülleri kurtarma kampanyasında yandaş medya yanında bazı “sol” örgütler de var. “Katil sermaye” sloganı, pek solcu gözüküyor, ancak mafya sermayesinin iktidarı olan AKP’nin büyük suçunu örtbas etmek için kullanılıyor. Sonuç olarak solcu kisvesi altına giren sermaye düşmanlığı, bugün AKP’yi düştüğü kuyudan çıkarmaya hizmet ediyor.
Soma halkı Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün ikisinin birden yakasına yapıştı
Soma halkı ve maden işçileri ise, AKP iktidarını hedef aldı. Çünkü madencinin canını kömürden ucuz hale getiren programın ve uygulamaların sorumlusu hükümettir.
Halk, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün ikisinin birden yakasına yapıştı. Birincisi süpermarkete kaçtı. İkincisi ise “Defolun buradan” haykırışlarıyla karşılandı.
Küresel efendilerin ve Türkiye’deki işbirlikçilerinin Abdullah Gül’ü kayırmaları halkı etkilemiyor. Her ikisi de AKP iktidarının sorumlusudur ve her ikisi de halk tarafından deliğe süpürüleceklerdir.
Patronların ve işletmecilerin sorumluluğu
Kuşkusuz Soma katliamında maden şirketinin sorumluluğu da araştırılmalıdır. Ama asıl büyük suç, özelleştirmedir.
Türkiye, işgücünün fiyatını ucuzlatan özelleştirme belasından özel sermayeyi suçlu ilan ederek kurtulamaz.
Özelleştirme, siyasal bir programdır. Dünya ekonomisiyle bütünleşmeyi Türkiye’ye küresel efendiler dayattı. Turgut Özal, Tansu Çiller, Tayyip Erdoğan yönetimleri bu programı uygulayarak Sıcak Para Diktası kurdular. CHP ve MHP gibi muhalefet partileri ise özelleştirme şampiyonluğu için onlarla yarıştılar.
Soma faciası, bir özelleştirme katliamıdır ve buradan çıkarılacak ders, özelleştirmeye son vermek, özelleştirilen kilit önemde işletmeleri yeniden kamulaştırmak, KİT’leri verimli işletmeler haline getirmek ve üretim ekonomisini kamu kesimi önderliğinde yeniden inşa etmektir. Yakın geleceğimizin programı budur.
Doğu Perinçek
Aydınlık/Rota