Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanlığı sisteminin terör ortamı ve ekonomi üzerindeki etkilerini açıkladı
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 12 Ocak 2017 günü partisinin genel merkezinde gerçekleşen Merkez Karar Kurulu Toplantısı’nda yaptığı basın açıklamasında cumhurbaşkanlığı sistemi ve ülkemizde yaşanan ekonomik sarsıntılar hakkında açıklamalarda bulundu.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 12 Ocak 2017 günü partisinin genel merkezinde gerçekleşen Merkez Karar Kurulu Toplantısı’nda yaptığı basın açıklamasında cumhurbaşkanlığı sistemi ve ülkemizde yaşanan ekonomik sarsıntılar hakkında açıklamalarda bulundu.
Perinçek, şunları söyledi:
Öncelikle dün bir operasyon geçiren Genel Başkan Yardımcımız Eski Çalışma Bakanı Sayın Yaşar Okuyan arkadaşımıza geçmiş olsun diyorum. Karaciğer ameliyatı başarıyla tamamlanmıştır. Karaciğerinin parçasını veren ve yaptığı fedakârlığı ilan etmeyecek kadar erdemli olan Ulusal Kanal Gönüllüsü arkadaşımıza ve ameliyatı yapan Sayın Prof. Dr. Yaman Tokat’a yürekten teşekkür ederiz.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi, İkinci İstiklâl Savaşının önündeki tuzaktır.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi, aynı zamanda AKP iktidarının önündeki tuzaktır.
Cumhurbaşkanlığı sistemi girişimiyle, AKP bir tuzağa ilerlemektedir, daha doğrusu tuzağın içine itilmektedir.
KURULAN PUSU
Bugün birbiri ardı sıra gelen terör saldırılarının hedefi apaçık ortadadır. ABD Büyükelçiliği internet sitesinde yayınlanan Nihat Erim hatırlatmalarıyla 12 Eylül tehdidi Türkiye’nin önüne konuyor.
FETÖ ile ilişkileri bilinen kimi AKP’li Bakanların geçen yıl Davos’ta büyük para kuruluşları temsilcilerine “Cumhurbaşkanlığı Sistemi girişimini bekleyin” dediklerini Aydınlık manşetten duyurmuştu. AKP’li bakanlar, o buluşmalarda “AKP’yi Tek Adam görüntüsünden kurtaracakları” sözünü vermişlerdi (Aydınlık, 12 Şubat 2016). 15 Temmuz FETÖ Darbesinin bildirisinde de aynı gerekçe vardı.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi girişimi, Atlantik çevrelerinin Diktatörlük söylemine fırsat veriyor ve farklı güçleri ABD planlarının içine çekiyor. Hatırlanacaktır, Saddam Hüseyin ülkenin tartışmasız lideri iken, attığı hesapsız adımla tuzağa basmıştı.
DENEK TAŞI
Bugün AKP, geleceğini İkinci İstiklâl Savaşının başarısına bağlamıştır. Bu anlamda kendi geleceğini Türkiye’nin geleceği ile birleştirmiştir.
Varolan koşullarda Türkiye için de, AKP için de birinci mesele, İkinci İstiklâl Savaşından zaferle çıkmaktır. Ülke içinde ve sınırlarımızın ötesinde Bölücü ve Yobaz Terörüne karşı mücadelede kesin sonuç almak belirleyici önemdedir. Her şey, bu başarıya bağlıdır. O nedenle her atılacak adım, bu açıdan doğrudur ya da yanlıştır. Vatan Savaşının başarısına hizmet eden her uygulama doğrudur, zarar veren her davranış yanlıştır. Denek taşı, vatan savaşıdır.
İÇ CEPHE BELİRLEYİCİ
Cumhurbaşkanlığı Sistemi hangi koşullarda Türkiye’nin önüne konmaktadır. Türkiye Atlantik Sisteminin merkezinde bulunan büyük devletle karşı karşıya gelmiştir. Bölücü ve Yobaz terör örgütlerinin arkasında ABD’nin bulunduğunu başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hükümet yetkilileri de şu ya da bu biçimde dile getiriyorlar.
Büyük güce karşı askerî ve siyasî başarı yine büyük güçle olur. Davutoğlu’nun başbakanlıktan uzaklaştırılmasından sonra kurulan Binali Yıldırım Hükümeti, “düşmanı azaltıp dostları çoğaltacağını” belirtti. Bu, savaşın en temel ilkelerinden biridir.
Türkiye, komşuları Rusya, İran, Irak ve adım adım Suriye ile ilişkilerini onararak önemli bir ittifak birikimi yarattı. Ancak iç cephe belirleyicidir. Vatan Savaşında milletin en geniş kesimlerinin devletle birlikte harekete geçirilmesi, başarının anahtarıdır.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi girişimi, Türkiye’nin içerde teröre karşı ve dışarda Fırat Kalkanı harekâtıyla yine teröre karşı mücadelesine hizmet etmiyor, tersine zarar veriyor. Çünkü iç cepheyi bölüyor.
MİLLETİN EN AZ YARISI CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ İSTEMİYOR
Milletin en az yarısı Cumhurbaşkanlığı Sistemini istemiyor.
İstiklâl Savaşında aynı cephede omuz omuza yer alan güçler, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde karşı karşıya geliyor.
FETÖ Darbesine karşı birleşmiş olan güçler, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde ayrışıyor.
PKK’ya karşı birlikte mücadele eden güçler, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde birbirine yan bakıyor.
Bırakalım başka partileri ve güçleri, AKP ve MHP içinde bile Cumhurbaşkanlığı Sistemine karşı çok güçlü bir direniş var. Özetlersek Cumhurbaşkanlığı Sistemi, yalnız milleti değil, AKP ve MHP’yi bile bölmektedir. Oysa bugün Türkiye’nin önüne koyduğu iş, Cumhurbaşkanının da kabul ettiği gibi, Millî Seferberliktir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Millî Seferberliğe hizmet etmiyor.
Türkiye, Vatan Savaşı veriyor. Bu savaş, aynı zamanda ekonominin savaşıdır. O nedenle Türkiye’de her adım, Vatan Savaşına göre atılmalıdır.
Cumhurbaşkanı Sistemi daha gündeme gelir gelmez, Doların da ateşi yükselmeye başladı. Burada Dolar, ekonomik krizin bir göstergesi. Doların ateşi, ithalatta daralmanın ateşidir. Doların ateşi, sanayi üretiminde bunalımın ateşidir. Doların ateşi, işsizliğin ateşidir. Doların ateşi, çarşıların ateşidir. Doların ateşi, evde babasının yolunu bekleyen çocuğun ateşidir.
60 GÜN SAVAŞLARINDA DOLARI BEKLEYEN MACERALAR
Şu Cumhurbaşkanlığı Siteminin Türkiyemizin önüne getirdiği gündeme bakınız.
Mecliste şişelerle savaş, sıraların üzerinde dövüş, Meclis gündemini izleyen kahvelerde sıkılan yumruklar, bölünen millet.
Arkasından 60 Gün Savaşları geliyor. Eğer Meclis Anayasa değişikliği önerisini kabul ederse, savaş bitmiyor, yurt düzeyine yayılıyor. Referandum için Anayasanın öngördüğü süre 60 gün. Bu kez Referandum Savaşları başlıyor. Köy köy, mahalle mahalle, ilçe ilçe, il il referandum savaşları. Millet, iki ay boyunca Cumhurbaşkanlığı Sistemi yandaşları ve karşıtları olarak birbiriyle mücadele edecek. Terörist için bulunmayacak bir ortam.
Sayın Milletvekilleri, oylarınızı bu koşulları düşünerek veriniz!
İÇ CEPHEDE ÇATIŞMA VE EKONOMİ
Manzaraları düşününüz, Bölücü ve Yobaz Terörü canlı bombalarıyla, mayınlarıyla, makinalı tüfekleriyle Türkiye’nin üzerine sürülüyor. Gazetelerde kanlı manşetler atılıyor. Millet birbirine karşı cephe tutmuş referandum savaşı veriyor.
Terör saldırılarının hedefi olan Türkiye güçleri birbiriyle kapışırken Doların uslu uslu köşesinde oturmasını mı bekliyorsunuz?
Mehmetçik ve Polis cephede savaşırken, millet cephe gerisinde birbirinin yakasına yapışacak. Peki üretim faaliyeti nasıl etkilenecek, çarşılarda neler olacak, dış satımın başına neler gelecek, dış alım ne yönde seyredecek?
O an ekonomin göstergelerine bakın. Dönmeyen çarklara, nefesi kesilen enerji hatlarına, siftahsız kapanan kepenklere, büsbütün köşesine çekilen yatırımcıya, dış piyasalara akan dövize, taban yapan borsaya, tetiklenen dolara, işten atılan babaya, tenceresinde dert kaynatan anaya, sofradan boynu bükük kalkan çocuklara bakın. Ve işte asıl o zaman alkışlayın Cumhurbaşkanı Sistemini!
Bunların Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ne ilgisi var diye sormayın. İlgisi çok! Çünkü cephesini teröre dönmesi gereken Türkiye, iç çatışmaların içine itiliyor. Bu manzaraları bugünden göremeyen siyasetçi, neyin siyasetini yapmaktadır?
RUSYA ÇİN VE ALMANYA’DAN GELEN MESAJLAR
Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle yalnız Türk milleti ilgilenmiyor. Sırasıyla Türkiye’nin en büyük ticaret ortakları olan Çin, Rusya ve Almanya da Türkiye’deki gelişmeleri dikkatle izliyor.
Türkiye ekonomisi, içine girdiği döviz dar boğazında özellikle Çin ve Rusya ile işbirliğinden çok şeyler beklemektedir. Ne var ki, Asya’nın büyük ekonomileri, Türkiye’de yobaz terörünün yaygınlaşmasından kaygı duyuyorlar. Çünkü o terör, onların ülkesi için de bir tehdittir.
Çin ve Rusya’nın tavırlarını şimdiden bilmekte yarar var. Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Türkiye’de istikrarsızlık ve güvensizlik olarak değerlendirilmektedir. O zaman yatırımcı Türkiye’ye nasıl gelecek, Türkiye nasıl olacak da Çin ile çok boyutlu ve kapsamlı bir yatırım işbirliğine geçecek ve bir üretim ve dışsatım üssü olacak? Rusya kapıları nasıl açılacak, o kapılardan geçen olacak mı? Kemer’in otelcileri, Gazipaşa’nın dikenli salatalık üreticileri, Akdeniz ve Ege kıyılarının halkı bu duruma ne diyecek? Güneydoğuda iş ve aş bekleyen yurttaşlarımızın imdadına kim yetişecek?
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ GERİ ÇEKİNİZ, ALKIŞLANIRSINIZ
Buradan başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere AKP’nin önde gelenlerine, milletvekillerine, MHP yöneticileri ve milletvekillerine sesleniyoruz:
Cumhurbaşkanlığı Sistemini geri çekiniz.
Cumhurbaşkanlığı Sistemine evet diyerek, iç çatışmaları fitillemeyiniz.
Cumhurbaşkanlığı Sistemine evet diyerek, teröristlere meydan açmayınız.
Cumhurbaşkanlığı Sistemine evet diyerek Doları tetiklemeyiniz.
Cumhurbaşkanlığı Sistemine evet diyerek, kepenkleri indirmeyiniz.
Cumhurbaşkanlığı Sistemine evet diyerek, tuzağa düşmeyiniz.
Cumhurbaşkanı bu öneriyi geri çekerek itibar kazanacak ve alkışlanacaktır.
ulusalkanal.com.tr