IŞİD'den “Kurtulmak“ için ABD'ye sarılmak!

Yaşadığımız bu günler, bize 2003’deki İkinci Körfez Savaşı öncesi siyasi ortamı hatırlattı. Bu süreçte ABD, Irak’a saldırmaya hazırlanıyordu. Irak’a girip, “Diktatör- Katil-Acımasız” Saddam’ı devirip, Irak halkına “özgürlük” getirecekti. “Uluslararası toplum” ABD’nin, Irak’a “özgürlük” götüreceğine ikna edilmişti

IŞİD'den “Kurtulmak“ için ABD'ye sarılmak!

Kurtarıcı ABD(!)

Yaşadığımız bu günler, bize 2003’deki İkinci Körfez Savaşı öncesi siyasi ortamı hatırlattı. Bu süreçte ABD, Irak’a saldırmaya hazırlanıyordu. Irak’a girip, “Diktatör- Katil-Acımasız” Saddam’ı devirip, Irak halkına “özgürlük” getirecekti. “Uluslararası toplum” ABD’nin, Irak’a “özgürlük” götüreceğine ikna edilmişti. Sonuç olarak, ABD, Irak’ı işgal etti. Ama ne demokrasi geldi ne de özgürlük! İşgalin, Irak halkı açısından “kazanımları”: Bir buçuk milyon Iraklı hayatını kaybetti; mezhepsel ve etnik savaş hala sürüyor. Irak’a demokrasi ve özgürlük gelmediği gibi, Iraklı’ya kalan; açlık, yoksulluk, bitmeyen savaş, ölümler, devletsizlik-ordusuzluk ve onursuzca bir yaşam oldu.

Şimdiler de geçmişe benzer, yeniden ideolojik bir iklim yaratılıyor. Bu siyasi iklimin yarattığı tutumu şu şekilde özetleyebiliriz: “Aman efendim iyi ki ABD-AB var. Yoksa bu IŞİD’e karşı halimiz nice olurdu?” Gördünüz mü? Kahraman ABD(!), yeniden “kurtarıcı” olmaya hazırlanıyor.

IŞİD Nereden Çıktı?

Kısaca şunu belirtmekte fayda var: ABD, 2011 yaz aylarında “statejik müttefiki” AKP ile birlikte, Esad öncülüğündeki Suriye’ye karşı bir savaş örgütledi. Bu savaş konvaksiyonel(doğrudan) bir savaş değildi. ABD öncülüğündeki emperyalist Batı ve AKP, bir yandan Suriye içindeki Sünni-İslamcı terörist gruplara para ve silah yardımlarında bulundular. Diğer yandan da dünyanın dört bir yanından paralı-kiralık katilleri Suriye’ye taşıdılar. IŞİD’te bu süreçte gelişen ve azmanlaşan terörist gruplardan birisiydi. Anlaşılacağı üzere, IŞİD’in yaratıcısı ABD ve onun bölgesel müttefiki AKP’dir. Bildiğiniz bu gerçekleri, hatırlatma ihtiyacını duyma sebebimiz “ABD olmasa IŞİD durdurulamaz” tezinin bir safsata olduğunu gözler önüne sermektir. ABD için IŞİD, yalnızca basit bir alettir, tıpkı geçmişte Taliban’ın olduğu gibi…

ABD’nin Yeni Ortadoğu Planında IŞİD’in Oynadığı Rol

Obama “IŞİD’e müdahale” planı ismiyle, Ortadoğu’ya yeni müdahale planını açıkladı. Obama’nın planında, ABD ordusunun kara harekatı ve NATO müdahalesi yok. Plana göre, müdahale bölgedeki “Sünni” kuvvetler( Türkiye, PKK-KYB-KDP,ÖSO, Cihatçı-dinci gruplar ve Körfez ülkeleri) üzerinden yürüyecek. ABD ise IŞİD’e hava harekatı düzenleyecek. PKK başta olmak üzere, bütün Kürt grupları silahlandırılacak. ABD, Irak’a, Irak ordusuna “danışmanlık” yapması için 475 Amerikan askeri gönderecek.

Bu plan BOP’un ve ülkemizdeki “barış” sürecinin yeni bir aşamaya taşındığının ilk işaretidir. Obama’nın planı ve IŞİD’in bugüne kadar yaptıklarını birlikte okumak gerekirse, yeni aşamayı şöyle özetleyebiliriz:

• IŞİD’in Musul’u işgal etmesiyle, ABD ve müttefikleri açısından oldukça elverişli bir ortam doğdu. Irak içerisinde “Sünni” bir bölge oluştu. Bu Maliki’nin elini zayıflattı ve Maliki Cumhurbaşkanlığından indirildi. Bu durum, İran’ın bölgedeki etkisini görece zayıflattı.

• ABD’nin İkinci İsrail ya da “Türk-Kürt Federasyonu” hayali için uygun ortam yaratıldı. AKP-PKK-Barzani ortaklığına “sınır ötesi” operasyon için zemin hazırlandı. Yani, açılım süreci “bölgeselleşti”(Öcalan’ın “PKK silah bırakmayacak, tersine bölgesel güç olacak” türünden ifadelerini de bununla birlikte okumak gerekir). ABD’nin, BOP’ta kurguladığı “Türk ve Kürt’ü ‘barıştır’, Arap ve Fars’ın üzerine sür!” formülünün hayata geçmesi için de bulunmaz bir fırsat doğdu. Selahattin Demirtaş’ın “Suriye’de ve Irak’ta ortak ordu kuralım” söylemini bu eksende değerlendirmek gerekir. Tabi, RTE’den sonra Başbakanlığa Davutoğlu’nun getirilmesi de rastgele alınmış bir karar değildir. Malum; Davutoğlu, Esad’ın devrilmesi için “canını dişine takmıştı”.

• Planın en belirgin amacı ise ABD’nin hava saldırılarıyla IŞİD’i Suriye sınırına sürüklemesi ve akabinde esas hedefi olan Suriye’yi vurmasıdır. Burada ABD için hedef açıktır. Hedef, üç yıldır bütün saldırılara direnen ve ABD’nin Kürt koridoru planına engel olan Esad öncülüğündeki Suriye’dir.

Plan Uygulanırsa Ne Olur?

Obama’nin Türkiye’yi “İleri karakol” olarak tarif ettiği bu plan uygulanırsa, olacaklar bellidir:

• Ülkemiz ve bölgemiz sonu gelmeyecek etnik ve mezhepsel boğazlaşmalara sürüklenecektir. Daha doğru ifade edecek olursak, ülkemiz dışında zaten sürmekte olan etnik ve mezhepsel savaş, ülkemize de taşınacaktır.

• Türk Ordusu, bölgede ABD’nin koçbaşı yapılacak ve Mehmetçiğimizin kanı, geçmişte olduğu gibi emperyalist çıkarlar uğruna ABD’ye pazarlanacaktır.

• PKK’nin yasallaşma süreci hızlanacak ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki egemenliği resmileşecektir.

Bölgesel İttifak

IŞİD teröründen ve bölgemizdeki bütün terör faaliyetlerinden kurtulmanın çaresi var. Çare; bölgemizdeki milli devletlerin, ABD öncülüğündeki emperyalist bloğa ve onların bölgemizdeki müttefiklerine/ işbirlikçilerine karşı ittifak kurmaktır. Bu ittifakın kuvvetleri bellidir: AKP’den ve Amerikancılıktan kurtulmuş, bağımsız bir Türkiye, Esad öncülüğündeki Suriye, İran ve Rusya.

Sunduğumuz bu formül hayal ve imkansız değildir, tersine, gerçek barış ve kardeşlik için tek çözümdür.

Kerem Yıldırım

ulusalkanal.com.tr