'Oyuncularımı baskıdan kurtaramadık'

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, oyuncuları baskıdan veya olayların onlara tesirinden kurtaramadıklarını söyledi.

'Oyuncularımı baskıdan kurtaramadık'

2-2 sona eren Ukrayna maçından sonra oyuncularla bir araya geldiklerini ve ilk yarıyı anlamaya çalıştıklarını belirten Terim, "Maç bittikten sonra bütün ekibimle benim odamda toplandık. Ben bahanelere sığınmam. Oyuncularımı baskıdan veya olayların onlara tesirinden kurtaramadık. Ben ona yoruyorum. İlk 45 dakika oyuna bakarsak benim hiç böyle bir takımım olmadı. Bir takım şeylerden demek ki koruyamadık. Onları kenara alamadık. Ne kadar uğraşsak etkileniyorlar demek ki..." dedi.

"OYUNCULARIMI GERİ DÖNDÜKLERİ İÇİN KUTLUYORUM"

İkinci yarı orta saha zafiyetini halletmek için harekete geçtiklerini bunun da doğru olduğunu belirten Terim, "Yılmadan devam ettik. 2-2'yi bulduk. 3-2'yi bulabilirdik. Çok önemli kazandığımız frikikler var ama olmadı. 2-0'dan 2-2'ye gelmesi iyi, kendi sahamızda puan kaybetmek kötü. Oyuncularımı geri döndükleri için kutluyorum. Bu haftanın sonunu galibiyetle kapatırız inşallah" diye konuştu.

Kendisi oynasa bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceği sorulan Terim, "Ben de oynasam etkilenirdim. Ama çok entresan bir şey. Her maçtan önce bir şey olabilir mi? Buna tesadüf demeyeceğiz herhalde. Hepimiz çok seviyoruz ya milli takımı..." dedi.

"OYNATMAK İSTEDİĞİM FUTBOL İKİNCİ YARIDAKİ FUTBOL"

Terim, oynatmak istediği futbolun bir kısmını 2. yarı gördüğünü vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bir yandan kaybetmemeye, bir yandan da kazanmaya çalışıyoruz. Diğer yandan takım oluşturmaya çalışıyoruz. Bir grup geliyor, bundan emin olabilirsiniz. Sahada basmadık yer bırakmayan, oyunu mümkünse rakip sahada oynayan... Eğer burayı asgari puan kaybetmeyle geçersek, müthiş bir takım olacak. Bundan şüphem yok" dedi.

ÖZGÜVEN KATKISI

2-0 geriye düşülen bir maçta gösterilen dirençle 2-2'nin yakalandığı ve bu aşamadan sonra oyuncularda özgüven görüp görmediği de sorulan Terim, şunları söyledi:

'2-0 dan 2-2'ye gelinmişse özgüven katkısı olmuş demektir. Kazanamamak bir talihsizlik ama güven açısından geri dönmek ve son yarım saati her bölgede etkili oynamak bizim için sevindirici. Bu, oyuncularımıza güven ve özgüven verecektir."

Terim, Konya seyircisinin verdiği desteğin de çok önemli olduğuna vurgu yaptı.

"KENDİMİ GÜÇLÜ VE ZİNDE HİSSEDİYORUM"

"Dünya Kupası henüz kariyerinizde yok. Eğer gidemezseniz içinizde ukde olacak mı? Olası bir durumda, yarı yolda kalma gibi bir durum olabilir mi" sorusuna Terim, şöyle yanıt verdi:

"Ben de çok isterim kulübe baktığımızda Şampiyonlar Ligi, bu tarafa baktığımızda Dünya Kupası. Hakikaten birçok şeyimiz var, bu ikisi eksik. Ümit ederim tamamlarız. Şöyle etrafıma bakıyorum. Kendimi çok güçlü ve zinde hissediyorum. Bir de torunum Yaman'a ve annesine söz verdim. Yaman'ın anlayacağı duruma gelmesini istiyorum. Ne olur bilmiyorum açıkçası ama çok iyi anlaştığım, 1 yıldır Yıldırım Demirören var. Şu anda şartlar bizi nereye getirir bilmiyorum. Hem de biz daha hiçbir şey kaybetmiş değiliz. Daha kimse yenmedi bizi. Bizim sırtımız henüz yere gelmedi. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek."

"MUKALEVEMDE NE VAR BİLMİYORUM"

Terim, bir gazetecinin "Sözleşmeniz sızdırıldı. Merak edip sormadınız mı nasıl oldu diye?" sorusuna, şöyle cevap verdi:

"Peki siz sormuyor musunuz, ya arkadaş her maç öncesi illa neden nasıl oluyor. Hedefiniz, gayeniz ne diye, siz niye sormuyorsunuz? Benim hayatımda hiç iznim yok. Ben mukavelemde ne var bilmiyorum. Ben Adana 5 Ocak'ta imza attım. Ben yukarıda imza attım, aşağı maça gittim. Sonradan doldurdular. Kim ne yazdıysa benim haberim yok, sorabilirsiniz. Ben hayatımda da hiç tazminat almadım. Hiç tazminat da koymadım. Mesele o değil ki. Mesele size sorduğum, hiç kimseye olmayan, hiç bir ülkede eşi görülmeyen bu hadiseler maç öncesi sizce birer tesadüf mü? Bunu iyi analiz etmek lazım."