Savunma sanayisi sağlığa iyi gelecek

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Demir, savunma sanayisi şirketlerinin sağlık sektöründe bugünlerde aktif olarak konuşulan ventilasyon cihazları gibi konularda her türlü kabiliyetlerini sahaya sürdüğünü belirtti.

Savunma sanayisi sağlığa iyi gelecek

Türk savunma sanayisi, sahip olduğu birikim ve başarılarını sağlık alanına da yansıtmak için her türlü desteğe hazır bulunuyor. Sektör, elektronik ekipmanlar, devreler, görüntüleme ve görüntü işleme cihazları, mikro elektromekanik sistemler, kontrol sitemleri, tıbbi cihaz ve aletlerde kullanılabilecek malzemeler ve malzeme teknolojileri, kimyasal, biyoloji ve radyasyon ile ilgili teknolojilerdeki kazanımlar, sağlık alanındaki ihtiyaçların karşılanmasında önemli katkılarda bulunabilecek.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla alınan tedbirlere ve sağlık sektöründe ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanmasında savunma sanayisi şirketlerinin yapabilecekleri katkılara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Salgına karşı ülke çapında alınan önlemlere savunma sanayisi olarak uyduklarını ifade eden Demir, bir taraftan da faaliyetlerini sürdüklerini söyledi. Demir, bu kapsamda, mutlak gerekli işlerde görevli personeli firmalarda tuttuklarını, çalışma sırasında gerekli tedbirlerin alınmasını sağladıklarını, evden çalışma uygulamalarının hayata geçirildiğini bildirdi.

İsmail Demir, "Ana unsur kritik işlerimizi aksatmadan yürütmek, aynı zamanda personelin sağlığını muhafaza etmek. Sektörde oluşan bilgi birikimi ve personelin yetkinliği bizim için önemli. Onların sağlığını korumak ve maksimum ölçüde faydalı olmalarını sağlamak açısından hem faaliyetlerimizi sürdürüyoruz hem de sağlık kurallarına azami uymalarını garanti altına alacak tedbirlerle çalışmalara devam ediyoruz." dedi.

"Savunma projeleri için tedbir alıyoruz"

Sektördeki ana yüklenicilerin tedarik süreçlerinin gelişmelerden ister istemez etkilendiğine işaret eden Demir, şöyle konuştu:

"Her ne kadar 'Şirketlerimiz işleri aksatmadan devam ettirsin.' desek de bir ekosistemden beslenen tedarik süreci var. Bu ekosistemde gerek yurt içi gerek yurt dışı kaynaklı süreçler bir yavaşlamaya sebep oldu. Belirli projelerde mücbir sebepler oluşması durumunda bu başvuruları inceliyoruz, gerçekten mücbir sebep görüyorsak onunla ilgili tedbir alıyoruz. Şu anda bile o mücbir sebebin gerçekten olmaması için elimizden gelen gayreti gösteriyor, alt yüklenici bazında da çarkın dönmesi, sistemin çalışması gerektiğini vurguluyoruz. Bu mücadelede Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde alınan tedbirlere savunma sanayisi olarak azami ölçüde riayet ederken, kritik olan savunma sanayisi üretimini, Ar-Ge ve teknoloji geliştirme çalışmalarını da aksatmadan devam ettirmeye çalıştığımızı belirtmek isteriz."

"Kazanımlar diğer sektörlere aktarılmalı"

İsmail Demir, savunma kavramının bir bütün ve bir anlayış meselesi olduğunu, sadece silahlı kuvvetlerin veya güvenlik güçlerinin ihtiyaçları ve donanımları karşılanarak sağlanamayacağını vurguladı.

Toplumun refah ve huzurunun toptan sağlanmasının önemine işaret eden Demir, şu değerlendirmede bulundu:

"Bunu etkileyen bir dizi faktör var. Şu anda sağlığı konuşuyoruz, enerji, iletişim, siber güvenlik, tarım, ulaşım olabilir. Bunlarla ilgili bütüncül bakış açısı çok önemli ve burada da bir toplumun refah ve huzurunu sağlayacak tedbirler alınırken yerli ve milli teknolojilerin, milli teknoloji hamlesinin savunma sanayisindeki örneklerinden hareketle diğer alanlarda da harekete geçmeli. Şu anda sağlıkta oluşturulan farkındalık önemli. Savunma sanayisi şirketleri bünyesinde gerek elektronik teknolojiler, milli teknolojiler arasına mikro mekanik sistemler, malzeme çalışmaları, görüntüleme sistemleri ve görüntü işleme sistemleri gibi bir dizi teknoloji alanında, aynı zamanda biyolojik, kimyasal, radyasyonla ilgili teknolojiler anlamında kazanımlar var. Bu kazanımların diğer sektörlere aktarılması ve kullanılması önemli."

"Şirketlerin kapıları sonuna kadar açık"

Teknoloji geliştirme ve ürünleştirmede savunma sanayisi şirketlerinin önemli bir altyapısı ve kabiliyeti bulunduğunu vurgulayan Demir, bu şirketlerin başta sağlık olmak üzere çeşitli alanlarda yürütülecek çalışmalara büyük katkıları olabileceğine inandıklarını dile getirdi.

Demir, bu katkının doğrudan, dolaylı, ortaklık şeklinde olabileceğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Savunma sanayisinde mevcut kabiliyetlerin çoklu kullanımı anlamında zaten zaman zaman gündem oluşmuştu. O teknolojiler elimizde hazır bulunurken diğer alanlara çok rahatlıkla uygulanabileceğini düşünüyoruz. Oluşan farkındalık milli teknoloji hamlesinin sağlık alanında harekete geçirilmesi için bir uyanma vesilesi olacak. Bugünlerde aktif olarak konuşulan ventilasyon cihazları gibi konularda, cihazların alt bileşenlerinin veya belirli teknoloji ihtiyaçlarının karşılanması, mevcut altyapı, test altyapısı ve tesislerin kullanılmasına yönelik savunma sanayisi şirketleri sonuna kadar kapılarını açmış ve her türlü kabiliyetlerini sahaya sürmüş durumdalar."

Savunma sanayisinin yerli ve milli sağlık teknolojilerinin inşası amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesindeki TÜBİTAK ve enstitülerinde yürütülen Ar-Ge çalışmaları sonucunda elde ettiği teknolojik kazanımları, bütün kabiliyet ve altyapılarıyla sağlık sektöründe faaliyet göstermeye hazır olduğunu ifade eden Demir, "Sektörümüz bu yolda, başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kurumlarımızın destekçisi olacaktır." diye konuştu.

"Bütün kartlar masada, her türlü desteğe hazırız"

İsmail Demir, başkanlık olarak, özel sektörün dinamizmine ve sürükleyiciliğine inandıkları, bazı uygulamalarla bunları teşvik ettiklerini anlattı.

Gayretli, belirli teknolojik altyapısı veya dinamizmi olan yapıların gücünün yetmediği noktalarda veya uzun vadeli planlar yapmaya ihtiyaç duyduklarında yanlarında olduklarını dile getiren Demir, şu ifadeleri kullandı:

"Gerektiğinde proje ve sipariş vererek önlerini görmelerini sağlıyoruz. Bazı yerlerde de çoklu kullanıma yönelik teknolojiler geliştirilmesine ve kullanımı sağlamaya yönelik faaliyetlerde bulunuyoruz. Burada da tam anlamıyla desteğimiz olacaktır ama savunma sanayisi şirketlerinin birebir sağlık sektöründe olup devleşmesi gibi bir politikadan ziyade çeşitli kabiliyetleri desteklemek, onların yanında olmak, gerekirse ortaklık yapmak yaklaşımındayız. Burada hangi seviyede, hangi teknolojide, hangi şirket bazında, ne tür ihtiyaç olduğunun tespiti önemli. Bütün kartları masaya açmış durumdayız. Ülke yararına, 'Milli Teknoloji Hamlesi'nin başarıya ulaşması gayesiyle sonuç odaklı her türlü desteğe hazırız. Bu başkanlığımızla, savunma sanayisi şirketlerimiz aracılığıyla olabilir. Savunma sanayisi şirketi başlığı altında bir sağlık şirketi oluşturmaktansa sağlık alanında gayretli yapılarla beraber olup onlarla birlikte yürütmek daha etkin bir çözüm olacaktır diye düşünüyoruz."

"Savunmadaki model örnek olabilir"

Doğrudan yurt dışından tedarik edilen her türlü üründe özellikle kamunun, önce yerli imkanlara çok dikkatle bakması gerektiğini vurgulayan Demir, diğer sektörlerin de farklı alanlardaki mevcut imkanları keşfettikten sonra buralardaki yerlilik imkanlarını devreye koyarak hareket etmelerinin önem taşıdığını belirtti.

Demir, "Ürünlerin sahaya sürülmesi, hizmet vermesi önemli ama milli ve yerli imkanlarla yapılması ülke geleceği açısından daha da önemli. Belki ürünlerin ilk safhada tam fonksiyonunu görmeyebilir, biraz bekleyebiliriz. Uzun vadede geleceğimiz için millilik ve yerlilik kavramına son derece önem vermek gerekiyor. Sektörlerin birbirleriyle konuşması, sanayi ve teknoloji ekosistemimizin yaygın şekilde bir haritasının herkes tarafından bilinmesi ve yapacağımız alımlarda, kullanımlarda oradan azami faydalanılması gerekiyor. Bunun örneklerini Savunma Sanayii Başkanlığı çeşitli ortamlarda gösterdi, bu model diğer sektörlerde de örnek olabilir diye düşünüyoruz." dedi.

Savunma Sanayii