Avrupa'daki Atatürkçüler, birliklerinin 25'inci kuruluşunu kutluyor

1993 yılındaki kuruluşundan bu yana Avrupa genelinde, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında çağdaş Türkiye mücadelesine önemli katkılar sunan Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği 25. yılını kutluyor. Düsseldorf kentinde 17 Şubat 2018’de gerçekleştirilecek şölene Türkiye’den siyasilerin yanı sıra, Alman politikacıları ile Türkiye’den sanatçılar da katılacak

Avrupa'daki Atatürkçüler, birliklerinin 25'inci kuruluşunu kutluyor

Dr. Mustafa Tosun kimdir?

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği Genel Başkanı Dr. Mustafa Tosun, Manisa Somalı, köyününün ilk doktoru. 30 yılı aşkın bir süredir Almanya’nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da yaşayan Tosun’un Babası emekli maden işçisi, Annesi fabrika işçi emeklisi. Mustafa Tosun, dört kardeşin en büyüğü. Münster Üniversitesi mezunu, uzman doktor Tosun, Aralık 2016’da Avrupa ADD Birliği’nin Genel Başkanlığı’na seçildi.

1) 25. Kuruluş Kutlaması hazırlıkları nasıl gidiyor?

Hazırlıklarımız çok iyi gidiyor. Nezih bir mekan seçimi, Birliğin ağırlığına uygun. Program, siyasi ve kültürel sentezden oluşuyor. 17 Şubat 2018, Cumartesi akşamı saat 17.30’da başlatıyoruz (Nördlicher Zubringer 6, 40470 Düsseldorf). Konuklarımız Atatürkçü camiaya hitap edecek insanlar. Dost dernek ve kuruluşları da davet ettik. Moderasyon iki dilli olacak, çünkü Alman misafirlerimiz de var. Zengin, lezzetli bir menü hazırlandı: açık büfe, meşrubat, içecek, tatlısı gece çorbası dahil. Katılmak isteyenlerin bizi aramalarını rica ediyoruz (Tel: 004915734761130).

2) Konuk olarak, Alman ve Türk konukları davet ettiniz...

Evet, Tiyatrocu Sunay Akın, Tiyatrocu Utku Erişik, Prof. Kemal Arı

Sanatçı Nihal Arda, Erdem Saraçoğlu ve saz ekibi, Türkiye Cumhuriyeti Düsseldorf Başkonsolosu Şule Gürel, siyasilerden CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan, Türkiye’nin ilk kadın orkestra şefi ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı İnci Özdil, Alman Meclisi üyesi, SPD’li milletvekili Dirk Heidenblut,

SPD Eyalet Milletvekili Volkan Baran.

3) SORU: ADD’de genç bir ekiple göreve geldiniz...

Genç kuşağın yönetime seçilmesi özellikle ADD’lerde umut verici oldu. Avrupa’daki kamuoyuna hitap imkanı daha iyi oldu, üç dilli basın açıklamalarımız verimli oldu, örnek 16 Nisan 2017 halk oylaması süreci.

İki topluma ulaşılması daha kolay oldu.

Artı, Avrupa’da yetişen Türk genci ile daha iyi irtibat kurma şansı söz konusu, çünkü burada sosyalleşen gençlere daha rahat anlayabilecekleri bir dille ulaşabiliyoruz.

4) SORU: Avrupa’da faaliyetin kendine has zorlukları var...

Evet, Avrupa insanı farklı, buradaki Türkler de Avrupa’nın nesnelliğinden kaynaklanan farklılıklar ile bir zenginliktir. Avrupa için de, Türkiye için de. Almanya-Türkiye dostluğu için, önemli çalışmalara imza atıyoruz. 3,5 milyon Türk için çok önemli bir dostluk iklimi var. Bunu mutlaka yakalamak ve hayata geçirmeliyiz. Birbirini tamamlayan kuvvetlerden bahsediyoruz. Özellikle son zamanlarda ABD-Almanya, ABD-Türkiye gerginliği dikkat çekiyor. Almanya-Türkiye ilişkilerinin belirli hassasiyetler içerdiğinin farkında olmak gerekir. Nasıl Türkiye siyasetinden, Alman siyasetine ‘Hitler, Nazi’ benzetmelerini doğru bulmuyorsak, aynı şekilde Alman siyasetin Avrupa’daki bölücü ve tarikat yapılanmalarına karşı bazı gevşek ve çelişkili tutumlarını da doğru bulmuyoruz ve bunu dile getiriyoruz. Dostlar, birbirini yapıcı eleştirme konusunda rahat olmalıdır.

4) SORU: Atatürkçülük günümüzde özellikle Avrupa açısından ve buradaki Türkler açısından hangi neden önemli?

4) Avrupa ve savundukları “Avrupa değerleri” örnek basın özgürlüğü gibi, kadın erkek eşitliği gibi, güçler ayırımı gibi Cumhuriyet Devrimi ile Türkiye’de uygulamaya girmiştir. Cumhuriyet devrimcileri, Fransız devriminden, Rusya’daki halkçılık akımından ve tabii ki Türkiye’deki devrimci geleneklerden esinlenmişlerdir. İşte bu sentezi oluşturmaya çalışıyoruz, ADD’ler olarak. Adeta Avrupa Aydınlanması ile Anadolu hümanizmini, Çağdaş Türkiye’nin kazanımlarını kendimizde harmamlıyoruz ve birleştiriyoruz. Çalışmalarımızda ve kendimizde Goethe ile Namık Kemalı, Brecht ile Nazımı, Yunus ile Lessing’ buluşturuyoruz. İkinci önemli konu, Atatürkçü programın Altı Oku. Özellikle Ortadoğu’daki son savaşlar bir kere daha Laikliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Altı Ok, emperyalizmin, feodalizmin ve teokrasinin tahribatı karşısında bölgemiz ülkeleri için yegane çözümüdür. Zaten çözüm rotası olduğu içinde Ortadoğu’nun ve Kuzey Afrikan’nın yeni kurulan devleteri Kemalist Devrimi ve Çağdaş Türkiye’yi örnek almıştır. Eğer bölgemizde hasret kaldığımız barışı tamamlarsak, göç sorunsalı oluşmayacak, bununla birlikte Avrupa ülkelerinde göç polemiği son bulacak, ırkçı-popülist partilerin de yıldızı sönecek.

5) SORU: Avrupa siyaseti, uzun yıllar Atatürk’ü ve Milli devleti, milli ekonomiyi hedef aldı...ancak son yıllarda belirgin değişmlere tanık oluyoruz. Avrupa, Atatürk öncülüğündeki Çağdaş Türkiye’ye sıcak bakmaya başladı. Bunu neye bağlamak gerekir?

5) Doğru, özellikle son dönemde, Almanya’da hükümet düzeyinde Atatürkçülüğe vurgu yapıldı. Türkiye’nin gerilemesi devrimlerden, dönmesi burdaki yaşayan Türklere de olumsuz yansıyor. Bir de özellikle Alman siyaseti, Atlantik bloğunu sorgulamaya başladı. Bununla birlikte ‘Asya ve Avrasya’ dediğimiz bölgeye hem ticaret, hem de enerji alanlarında işbirliğine önem veriyor. Söz konusu Asya ve Avrasya politikanın kilit ülkesi de Türkiye. Almanya, bunun farkında.

7) SORU: Daha önce olduğu gibi, Afrin Harekâtı’nda da özellikle Yeşiller Partisi ve Sol Parti, adeta HDP ağızıyla siyaset yapıyor. Avrupa’daki siyasi partilere Türkiye’nin haklı siyasetlerini gösterebilmek amacıyla, buradaki Türk Dernekleri neler yapabilirler.

Yanıt:

7) Maalesef saydığınız partilerin içinde bölücü örgütün temsilciler veyahut PKK’ya yakın kurumların elemanları var. Bu partilerde bu kaynaklardan besleniyor. Onun için diyalog yollarını açmak ve geliştirmek gerekiyor. Avrupa’da siyaset yapan her parti ve kurum her konuda bizim gibi düşünemez. Ancak derneklerimizde özelikle Almanya’daki Genel Seçimlerde AfD dışında ayrım yapmadan bütün partileri davet ettik. Davetimizi kabul ederek gelenlerle ülkemizin kırmızı hatlarını ve Avrupa’da yaşayan Türklerin sorunlarını dile getirdik. Muhataplarımızın çoğunda ciddi bilgi eksikliği olduğunu gördük ve yanlış kaynaklardan beslendiklerine tanık olduk. Bunun için iletişim kanallarını açık tutmak lazım, ki ADD’lerin de her soruya cevabı var. Kıbrıs’ta iki devletli çözüm, 1915 olaylarının soykırım değil bir vatan mücadelesi olduğunu, Doğu ile Batı’nın vazgeçemeyeceği ülkenin Türkiye olduğunu, bu köprüleri de özellikle Avrupa’da yaşayan Türklerin kurduğunu, taşıyıcısı olduğunu vurguluyoruz.

8) 2019 sürecinde ne gibi faaliyetler hedefliyorsunuz?

8) 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi gündemimizde. Aynı halk oylamasında olduğu gibi, bütün vatanseverlerin oluşturduğu geniş bir güçbirliği sağlanacak. Özellikle Avrupa’daki kitle örgütlerine büyük görev düşüyor. Avrupa’da yaşayan Atatürkçüler, bunu yapabilecek kadrolara, birikime ve donanıma sahip. Ancak çalışmalara erken başlanması gerekiyor ve bir karargahın oluşması gerekiyor. Bu konuda ADD’ler en iyi şekilde değerlendirilebilir. Güçbirliği sağlanırsa, Tayyip Erdoğan’ın tekrardan seçilmesi oldukça zorlaşır, Atatürkçü bir adayın kazanma şansı yükselir.

Son olarak da Afrin’de mücadele eden ordumuza ve Mehmetciğimize bin selam yolluyoruz. ADD’ler askerimizin dimdik arkasında. Ordu-Millet elele ile başarılı bir sonuç çıkacaktır."

CAN ÇAKIR/ALMANYA

ulusal.com.tr

avrupa add