''Hatalıyım, itiraf ediyorum''
Abdullah Öcalan İmralı adasındaki konuşmalarında "zordayım bana elinizi uzatın" dedi, "Atatürk'ün Kürtlere yeniden tanıtılması gerektiğini" söyledi. Aydınlık gazetesindeki Öcalan yazı dizisinde dönem dönem Öcalan'ın portresi kendi ağzından ifadelerle çizildi.
Zordayım, bana elinizi uzatın
O doksan üçten sonra değerlendirmelerime bakılırsa hep “aman ben zordayım, bana elinizi uzatın” diyorum. Bu çok açıktır, bu hatasını itiraftır. Bir yanlışı itiraftır. Benim derdim af falan değildir. Benim derdim bu büyük oyunu şahsım üzerinden oynatmamaktır. Zaten bir yerimden kendimi bunlara kaptırmışım ama artık oynatmayayım. Yani fazilet hatada ısrar etmemektir. Benim aslında bakarsanız aman ben zordayım bana elinizi uzatın dediğimi görürsünüz.
Türkiye, Irak'ta 1 numarada yer almalı
Irak’taki durum benim ölümümden falan çok önemlidir. İsyan da sanırım Temmuz'a doğru geliştirilecekmiş. Güneyden kuzeye dayandırılarak. Biz onu halletmeliyiz. Orada çatışma büyüyecek, bu yüzden bu durumda Türkiye 1 numarada yer almalıdır. Çünkü orada gücümüz dev gibidir.
İşte Misak-ı Milli'den nasıl koparıldı, nasıl nefessiz bırakıldı, Kürt isyanı ile birlikte, şimdi aynı olay daha derin çünkü bunun şimdi Kafkasya’sı da var
'Türkiye ile yürüyün' diyeceğim
Mesele benim idamdan kurtulup kurtulmamam değil, mesele gerçekten tarih elden gidecek, bir tarih yazacağız, gerçekten Ulusal Kurtuluş savaşı düzeyinde olacak, şimdi Ulusal Kurtuluş sürecine yakın koşullardayız. Tehlike ve olanaklar itibarı ile diyorum. O koşullarda boğuşuyoruz, kazanmamız için yurtseverliğimizi göstermenin zamanıdır. Arkadaşlara söyleyeceğim olduğu gibi Türkiye ile birlikte yürüyün diyeceğim. İddiaların, eylemlerin çoğunu kabul ediyorum.
Asılsam bile size teşekkür edeceğim
Devletin hizmetinde dev gibi demokratik bir çalışmayı şimdi yapabilirim. Şimdi bunu yıkmaya çalışıyorlar aslında. Asılsam bile size her zaman teşekkür edeceğim.
Doğru iş yaparak, kendimi kanıtlamak istiyorum
Ben bazı şeyleri geldim Ankara’da önümde buldum diyorum. Geldim devleti tanımıyorum, Kürdü tanımıyorum. İsterseniz bir gün televizyona çıkalım, eğer bütün Türkiye ayakta alkışlamadı ise ne derseniz deyin. Bu Cumhuriyeti yeniden nasıl yapılandıracağız. Dev gibi bir Kürt sorunundan en başarılı bir şekilde çıkabilmek küçük bir şey midir? Şehit yakınlarına size karşı büyük üzüntü içindeyim, size karşı kendimi ezik hissediyorum size karşı kendimi doğru iş yaparak kanıtlamak istiyorum diyeceğim.
Devlet bana hizmet imkanı verirse...
Bundan sonra bir damla kan dökülmesi haram diyorum. Bu duruşma bitince isterse sonuç ne olursa olsun, tekrar söylüyorum bu sadece siyasi bir olay falan değil çok kapsamlıdır. Burada ben oyun oynamayacağım. Eğer bana devlet hizmet imkânı verirse çok açık söylüyorum inanılmaz gelişmeler ortaya çıkacak. Ben dün şeyi söyledim, yani doğudaki halkın Cumhuriyetin taze bir kanı haline getirilmesidir. Beğenmediyseniz bu modeli ne yaparsanız yapın diyorum.
Genelkurmay Başkanı'nın söylediği çerçeve bizim için yeterli
İstediğim fazla bir şey değil, yasal çerçeve genişletilirse, yani dikkat ediniz ben burada bir şey istemiyorum, bir siyasi taviz istemiyorum, ben yetki, rütbe bilmem ne istemiyorum. Ekonomik çıkar istemiyorum. Genelkurmay Başkanı söyledi bir çerçeve var, başka bir şey istemiyoruz. O çerçeve bizim için yeterlidir.
Yapacaklarımız Kemalizm'e aykırı değildir
Atatürk’ün 20’lerde çok güzel düşünceleri var. O çok iyi biliyor ki, isyanlar gelişirse dış müdahale de kesin gelişecek. O zaman Cumhuriyet diye bir şey kalmaz. Ayrıca İç Anadolu’da 10’a yakın isyan var. Bunların hiçbirisi milliyet isyanı değildi. Bu isyanlar bastırılırken özel olarak “Kürdün ezilmesi” diye bir şey yok. Bizim yapacağımız işler Türkiye’nin bölgede büyük sıçrama imkânına kavuşması anlamındadır. Yapacaklarımız Kemalizm’e aykırı değildir.
Atatürk olsa bizi desteklerdi
Atatürk şu anda olsa bizi desteklerdi. Yapacaklarımız ve bu söylediklerimiz bana göre, Kemalizm’in en çağdaş yorumudur. Ben iliklerime kadar demokratik cumhuriyet kokuyorum. Hatam, yanlışlarım ne olursa olsun bu böyledir. Biz emek vermişiz. Bizim dede Fransızlara karşı at sırtında savaşmıştır. O meşhur Karayılan, bizim Urfa sınırında, Fırat’ın öbür yanındadır.
Gerçek Atatürkçülük budur
Cumhuriyetleşmemiz aslında büyük güç verecektir Türkiye’ye. Benim hatalarım var. Uzun süreli eylemler ve çatışmalar, en fazla beni mahvetmiştir. Ama şimdi Cumhuriyetleşme imkânı var. Biz kimsenin yapamayacağını yapacağız. Ağalığı, şeyhliği yıkan Cumhuriyetçiliği başka nasıl yapabiliriz. Atatürk milliyetçiliği bu değil mi. Sonuna kadar en gerçek Atatürkçülük budur.
Cumhuriyetleşmek aslında Türkiye’ye büyük güç verecektir. Benim birkaç hatam var. Uzun süreli eylemler en fazla beni mahvetmiştir. Ama şimdi şahane bir Cumhuriyetleşme imkânı var. Biz kimsenin yapamayacağını yapacağız. Ağalığı, şeyhliği yıkan Cumhuriyetçiliği başka nasıl yapabiliriz. Atatürk milliyetçiliği bu değil mi! Sonuna kadar en gerçek Atatürkçülük bu değil mi!
Atatürk kişiliğini çözelim
Atatürk kişiliğini çözelim. Zamanında eleştiri yapmışız ama büyüklüğünü her zaman söylerim. İyi bir Atatürkçülük kopyacılık demek değildir. Bana göre iyi bir Atatürkçülük, günümüzde katkı sahibi olmakla mümkündür. Bu katkı, yeni Türkiye’nin kazanımlarının üzerine birkaç daha güç koyacaktır. Bunu yaparsak, şehitler ve yakınları bizi affederler. Ben iğne ucu kadar kendisini yaşamamış bir adamım. Elli yaşına gelmişim.
Benim yapacağım hizmet...
Mustafa Kemal Atatürk o dönemde “Kürt mutlaka bizim sınırlarımız içinde kalmalıdır” demiştir. Mesela Malazgirt’te Alparslan’a Silvan’daki Kürt aşiretleri yardım etmiştir. Yavuz Sultan Selim ve Atatürk’ün mücadelesinde de öyledir. Şimdi benim yapacağım hizmet ile bu dördüncü olacaktır.
Atatürk'e derin saygılar
Ben Cumhuriyetin kuruluşunu büyük bir kazanım olarak görüyorum. Kurucusu Atatürk’e en derin saygılarımızı, şükranlarımızı dile getiriyoruz. Minnettarlığımızı dile getiriyoruz.
Laik Cumhuriyet en büyük aydınlık
Biz ilk başta Cumhuriyeti, devleti tanıyabilecek durumda değildik. Şimdi bile birçok siyasetçi ve liderin ne kadar cumhuriyetçi oldukları veya cumhuriyeti ne kadar tanıdıkları tartışmalıdır. Laik Cumhuriyeti net olarak kim tanıyor. Sanmıyorum ki benim kadar derinliğine anlasınlar. Laik Cumhuriyet benim için en büyük aydınlıktır, özgürlüktür. Buna zaten karşı çıkamam. Bu benim Cumhuriyetim.
Kürtlere Atatürk'ü yeniden tanıtmalıyız
Dünya çapında ilk kez ulusal kurtuluş mücadelesi verilerek bir Cumhuriyet kurulmuştur. Atatürk’ün tek endişesi bu eserini korumak istemesi idi. Biliyorsunuz o dönem Almanya’da bile Cumhuriyet kurulamamıştı. İtalya’da yoktu. Ama Osmanlı artığı bir devlet yapısından bir Cumhuriyet çıkarmak çok önemlidir. Bana göre Kürtlere Atatürk’ü yeniden tanıtmamız gerekiyor. Kurtarıcı diyoruz ama Kürtlere dincisi, tarikatçısı, Kürtçüsü hepsi düşman olarak belletmiştir.
Aydınlık