Çocuk evliliklerine karşı tüm camilerde hutbe okundu

Diyanet’in resmi internet sitesindeki “Kızların 9, erkeklerin 12 yaşında buluğ çağına geçtiği” ve “Buluğ çağına gelenlerin evlenebileceği” ifadelerine tepki yağmasının ardından bugün camilerde çocuk yaşta evliliklere karşı hutbe okundu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş çocuk yaştaki evliliklere ilişkin, "Zaman zaman doğru ile yanlışı iyi ile kötüyü ayırt edebilme yetisine sahip olmayan çocuk yaştaki kızlarımız evlendirilebilmektedir. İnsanın onuruna uygun bir şekilde hayatını sürdürme hakkını gasp etmek ve özellikle çocukları türlü istismarlara maruz bırakmak dinimizde haram, yasaktır. Henüz sorumluluk bilincinde olmayan bir çocuğun evliliğe zorlanmasının dini ve ilmi bir meşruiyeti, temeli yoktur. Yuva kurmanın eş, anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur" dedi.

Çocuk evliliklerine karşı tüm camilerde hutbe okundu

Çocuk yaşta evlilik tartışması Diyanet'in resmi sitesindeki 'Dini Kavramlar Sözlüğü' bölümünde 'bulûğ' ve 'nikâh' kelimelerinin açıklamalarıyla başladı. Sitede, bulûğ çağına girmiş olanların dinen nikahlanabileceği, bulûğ yaşının alt sınırının kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirtilmesi büyük tepki çekerken Diyanet, başkanlığın “Dini Terimler Sözlüğü” isimli yayınındaki tanım ve maddelerin çarpıtıldığını, iddia üretmenin iyi niyetle izah edilemeyeceğini savundu.

Giderek tırmanan tartışmanın ardından bugün camilerde “Aile” konulu cuma hutbesi okundu.

Hutbeyi Ankara’da Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nden okudu. Hutbede, çocukların evliliğe zorlanmasının dini ve ilmi temeli olmadığı, kızların rızaları alınmadan evlendirilmemesi gerektiği belirtildi. Hutbede, “Peygamberimiz, hayatının en önemli kararı olan nikahta da kadının görüşüne başvurulup rızasının alınmasına işaret etmişti. Nitekim O, ‘Rızaları olmadan kızlarınızı evlendirmeyin’ buyurmuştu” denildi.

İŞTE OKUNAN HUTBE

Ali Erbaş, "Dünyadaki cennetimiz: Aile" başlıklı hutbede, genç bir kızın Hazreti Peygamber'in yanına geldiğini ve "Ya Resulullah, istemediğim halde babam beni amcamın oğluyla evlendirmeyi düşünüyor." diyerek serzenişte bulunduğunu belirtti.

Bu durumdan sonra Hazreti Peygamber'in kızın babasını yanına çağırttığını ifade eden Erbaş, "Olayı bir kez de babadan dinlemek ve şayet fikri sorulmadan evlendirilmek isteniyorsa kıza tercih hakkı tanımak istemişti. Peygamberimiz, bu davranışıyla hayatının en önemli kararı olan nikahta da kadının görüşüne başvurulup, rızasının alınmasına işaret etmişti." diye konuştu.

Hazreti Muhammed'in, "Rızaları olmadan kızlarınızı evlendirmeyin." dediğini anımsatan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam'ın, sağlıklı bir evliliğe ve mutlu bir aile kurmaya büyük önem atfettiğini dile getirdi. Erbaş, Hazreti Peygamber'in nikaha derin bir anlam ve yüce bir ruh kazandırdığının altını çizerek, nikahın, Allah'ın adını şahit tutarak, eşlerin bir ömrü paylaşmak üzere birbirlerine verdikleri söz olduğunu ifade etti. Nikahın, kadın ve erkeğin, gönül rızası ve hür iradeleriyle beraberce yüklendikleri ahlaki ve hukuki bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Ali Erbaş, kültür ve gelenekte evliliğin, sadece iki insanı aynı çatı altında buluşturmak olmadığını söyledi.

Evliliğin, toplumu ve nesilleri korumak amacıyla atılan sağlam bir temel olduğuna dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti: "Aile olmak, sevgi ve saygıyla, şefkat ve merhametle, ilgi ve hassasiyetle hayatı paylaşmaktır. Aile olmak, dünyanın türlü meşakkatlerini beraberce göğüslemektir. Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu birlikte yaşamaktır. Aile olmak, iyi günde, kötü günde, vefakarlık ve fedakarlıkla bir bütünü tamamlamaktır. Bizler, ailelerimizin 'dünyadaki cennetimiz' olmasını arzu ederiz."

"EVLİLİK TEK TARAFLI BİR MENFAAT İLİŞKİSİ DEĞİLDİR"

"İnancımızda nikah, ağır bir misaktır. Önemli bir vaatleşme, sözleşmektir. Nikah kadın ve erkeğin gönül rızası , hür iradeleri ile beraberce yüklendikleri ahlaki ve hukuki bir sorumluluktur. Evlilik toplumu ve nesilleri korumak için atılan sağlam bir temeldir, yuvadır. Sevgi saygı ile sorunları beraberce göğüslemek, hayatı paylaşmaktır. Bizler hayatı daha anlamlı ve bereketli kılan evliliğe anne ve babalarımızın, akraba ve komşularımızın huzurunda adım atarız. Evlenecek insanların ehliyetini, karşılıklı rızasını, sevgisini ve sadakatini esas alırız. Evlilik tek taraflı bir menfaat ilişkisi değildir. Aksine evlilik kadın olsun erkek olsun eşlerin istikballerine beraberce karar vermeleridir. Bir başkasının iradesini esir alma onun üzerinde mülkiyet iddiasında bulunma ve geleceğini belirme hakkı ve yetkisi hiç kimsede yoktur canların yegane sahibi Allah’tır eşler birbirine emanettir"

"ÇOCUKLARI TÜRLÜ İSTİSMARLARA MARUZ BIRAKMAK DİNİMİZDE HARAMDIR'

Erbaş, "Zaman zaman doğru ile yanlışı iyi ile kötüyü ayırt edebilme yetisine sahip olmayan çocuk yaştaki kızlarımız evlendirilebilmektedir. Hatta cehalet ile sorumsuzluktan kaynaklanan bu yanlış uygulamalar kimilerince dine İslam’a dayandırılmaya çalışılmaktadır. Yüce dinimiz İslam’da evlilik, gelişigüzel ve keyfi uygulamalara kapalıdır. Evlilik bilinç ve sorumluluk gerektirir. Dinimizde ise sorumluluk, ceza ve mükafat konusunda irade hürriyeti esastır. İnsanın onuruna uygun bir şekilde hayatını sürdürme hakkını gasp etmek ve özellikle çocukları türlü istismarlara maruz bırakmak dinimizde haram, yasaktır. Henüz sorumluluk bilincinde olmayan bir çocuğun evliliğe zorlanmasının dini ve ilmi bir meşruiyeti, temeli yoktur. Yuva kurmanın eş, anne olmanın anlamını idrak etme rüştüne erişmemiş bir kızın evlendirilmeye çalışılması asla kabul edilemez bir durumdur" ifadelerini kullandı.

TEPKİLERE NEDEN OLMUŞTU

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi sitesindeki ‘Dini Kavramlar Sözlüğü’ bölümünde ‘buluğ’ ve ‘nikah’ kelimelerine ilişkin tartışma haftanın gündemine oturan konulardan biriydi. Bir çok ilde sivil toplum kuruluşları ve kadın dernekleri bu ifadeleri protesto etmişti.

İzmir’de CHP Konak Kadın ve Gençlik Başkan Yardımcısı Zübeyde Canpolat, “Devlet 18 yaş altı çocukların sigara ve alkol almasına müsaade etmez iken 9 yaşındaki çocuğun evlenip gebe kalmasına nasıl müsaade eder" diyerek tepki göstermişti.İzmir Baro Bakanı Aydın Özcan, Diyanet İşleri Başkanlığı´nın kız çocuklarıyla ilgili açıklamarının idari ve hukuki yönden ele alınarak, bu kuruma yaptırım uygulanması gerektiğini söyledi.

Kocaeli Kadın Platformu üyesi yaklaşık 20 kadın, İzmit Yürüyüş Yolu’nda basın açıklaması yapmıştı. ‘Erkek Diyanet, Hayatımızı Terk Et’ yazılı pankart açan kadınlar, “9 yaşındaki kız çocuklarının cinsel istismar hedefi yapıldığı, cinsel istismarın dinle, ayetle, fetvayla meşrulaştırıldığı bir hayat istemiyoruz” demişti. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Muğla Şubeler Platformu üyeleri ise tartışmaya ‘Çocuklarımızı, gericiliğe teslim etmeyeceğiz. Diyanet, peşindeyiz’ yazılı pankart ve ‘Diyanet boş ol, boş ol, boş ol’ yazılı dövizler açarak katılmıştı. Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Ruşen Ayşen Ayılgan ise “Yasalarımıza ve uluslararası sözleşmelere göre, 18 yaşını dolduruncaya kadar her birey çocuktur. Bu düzenleme biyolojik, ruhsal, sosyal gereklilikler göz önünde tutularak yapılmış olup, bu bilimsel ve hukuki kriterlerin dışında erken yaşta evlilikle ilgili görüş beyan edilmesi kabul edilemez” açıklaması yapmıştı.

diyanet Çocuk yaşta evlilik