Engelli semazenler engel tanımıyor
Otistik, down sendromlu, bedensel ve zihinsel engellilerden oluşan semazen ekibi, izleyenleri hayran bırakıyor
A(AA) Otistik, down sendromlu, bedensel ve zihinsel engellilerden oluşan semazen ekibi, izleyenleri hayran bırakıyor. Öğretmenlerinin özel çabası ile eğitim alan ve profesyonelleri aratmayan gösterileriyle dikkatleri toplayan 12 kişilik engel tanımayan semazen ekibi, özel günlerde sahne alıyor.
Sincan Halk Eğitim Merkezinin kursuna katılan engelli öğrencilerin yeteneklerinden etkilenen kurs öğretmeni Ülkü Bayram, onlara sema yaptırmak için önce kendisi eğitim almaya başladı. Bayram, daha sonra 12 kişilik engelli sema ekibi kurdu.
Sincan Belediyesinde sosyal hizmetler kapsamında engelli öğrencilere sema, müzik ve el sanatları eğitimi veren Bayram, engelli öğrencilerin eğitim sürecini AA muhabirine anlattı. Bayram, engelli semazen ekibinde otistik, down sendromlu, bedensel ve zihinsel engelli öğrenciler bulunduğunu belirterek onların ihtiyacının topluma karışmak ve insanlar tarafından sevilmek olduğunu aktardı.
"Sema onlara en çok yakışan oldu"
Onlara "ilahi aşk"ın bir örneği olan semayı ve Hz. Mevlana'nın felsefesini öğretmeye çalıştığını dile getiren Bayram, ekibin çok sevildiğini ifade etti. Bayram, şöyle konuştu:
"El sanatları kursu öğrencileriyle yaptığımız bir gösteri sonrasında bu işe devam etmeye karar verdik çünkü bu çocuklar, semanın özündeki ulaşmamız gereken 'kamil insan' saflığındalar. Birçok yerde gösteri yaptık ama sema onlara en çok yakışan oldu. Halk tarafından çok sevildi. 12 kişiden oluşan sema ekibimizde otistik, bedensel engelli, down sendromlu çok özel öğrenciler var. Ben onlara 'engelli' demek istemiyorum. Onlar sadece biraz farklılar ve çok özel insanlar."
"En büyük hayali Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında sema etmek"
Çalışma yönteminin sabır, sevgi ve süreklilik olduğuna işaret eden Bayram, öğrencilerin çabaları sonucunda Engelliler Günü'nde ve Konya'daki Şeb-i Arus törenlerinde sahneye çıktıklarını söyledi.
Bayram, sema icra etmeye başladıktan sonra öğrencilerin özgüvenlerinin arttığını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"En çok anne babaları gurur duydu. Onlar da özgüven kazandı. Normalde kaçınan, uzak duran insanlar, bu çocuklarla fotoğraf çekilmek ve tanışmak istediler. Bu onlara müthiş bir özgüven kazandırdı. Hatta Fatih isimli bir öğrencim sürekli devlet büyüklerine, haber kanallarına ulaşmaya çalışıyor. Sürekli mailler ve mesajlar atıyor. En büyük hayali Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında sema etmek."
"Mevlana sevgisini içimizde yaşıyoruz"
Kurs öğrencilerinden bedensel engelli Levent Metin, ilk başta sema yapınca baş dönmesi yaşadıklarını ve ayak bileklerinde ağrılar oluştuğunu belirtti. Sema yapmaya zamanla alıştıklarını anlatan Metin, halkın engelli öğrencilere bakışlarının olumlu yönde değiştiğini ifade etti.
Zihinsel engelli Fatih Keskin ise sema yaparken heyecanlanmadıklarını, devlet yetkililerinin ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısında sema icra etmek istediklerini söyledi.
Kurs öğrencilerinden zihinsel engelli Ahmet Keleş ise semanın manevi yönlerini geliştirdiğini dile getirerek "Semanın özünde nelerin olduğunu Ülkü hocamız bize anlattı. Mevlana'nın kalp sevgisi, Allah'a duyduğu saygı ve sevgi ile hoşgörüsünü dinleyince bizim içimizde daha güzel duygular belirdi. Mevlana sevgisini içimizde yaşıyoruz." diye konuştu.
Ramazan etkinliklerinde sema icra ettiklerini anımsatan Keleş, Konya'da Şeb-i Arus törenlerinde seyircilerin kendilerini alkışladıklarını görünce şaşırdığını kaydetti.