AKP-CHP-MHP'nin son çareleri: Altın vuruş!
Borçlanma, uyuşturucu gibidir, bağımlılık yaratır. Uyuşturucu bağımlısı olan AKP, CHP ve MHP, eroinin dozu üzerinde tartışıyorlar ve altın vuruşa gidiyorlar.
AKP faizleri yükseltiyor; CHP ve MHP "geciktin" diye eleştiriyorlar. Muhalefet iktidardan daha zavallı! Krize daha çok ve daha yüksek faizle yanıt verme zavallılığı!
Faize sarılmak yılana sarılmaktır
AKP, CHP, MHP'nin liboş ekonomisinin çözümü özetle şudur: Yüksek faizle yeni borç bulalım, krizi erteleyelim. Türkçesi: Başımıza daha büyük kaya düşsün!
Öyle gelmedik mi buraya! Bataktakiler faize sarılıyor. Aynı yılana sarılır gibi. Ama yılana sarılmaya mecburlar. Kendileri yılanın kuyruğu zaten.
Neoliberalizmin özeti, faizciliktir.
Yılan, üretim kârını yutmuştur. Sanayi ve ticaret kârı küçülmüş, faiz büyümüştür.
Halk açısından önemi: Kaynaklar üretime yönelmiyor. Mafya vurgunları, tarikat rantları; kârı yutmuştur; kârla birlikte ücretleri ve aylıkları da yutmuştur. Sanayi ve tarım üretimi çökertilmiştir. İşsizlik "kader" olmuştur!
Faizcilerin kan denizi
Aslında faiz, kapitalizmin de düşmanıdır. Kapitalizmi tahlil eden Adam Smith, Ricardo, Karl Marx gibi büyük bilginler, iki yüzyıldır söylüyorlar bu gerçeği. Kapitalizmi sonuna kadar tutarlı olarak götürürseniz, faizi sıfırlamanız gerekirdi. Ama götüremezsiniz, çünkü daha çok kâr diye diye talebin belini kırdınız ve üretim fazlası oluştu. O üretim fazlasını, Ezilen Dünyaya yaydınız, silahla, ateşle! Faiz, kan getirdi: İki dünya savaşı yetmedi faizci düzene, insanlık hâlâ o kan denizi içinde.
Faiz, kan denizidir ve işte o faiz, şimdi kapitalizmi altın vuruşa doğru sürüklüyor. Emperyalizm en sonunda faiz ekonomisidir. Emperyalizmin çürümesinin bir sonu vardı. Gladyo-Mafya-Tarikat rejimi, o çürümenin son manzarasıdır.
AKP, CHP ve MHP Altın vuruşun zamanını tartışıyorlar
Türkiye'ye dönersek, borçlanarak yaşamanın bir sonu vardı, işte oraya gelinmiştir. Türkiye faizde boğuluyor.
Borçlanma, uyuşturucu gibidir, bağımlılık yaratır. Uyuşturucu bağımlısı olan AKP, CHP ve MHP, eroinin dozu üzerinde tartışıyorlar ve altın vuruşa gidiyorlar.
Gazeteler acı haberler verir zaman zaman ve üzülürüz: Son kurban, banyoda veya tuvalette bulunmuştur. Otopsi yapılır, altın vuruştan gitmiş. Yani en son, yüksek dozda damara vurulan eroinde bulmuş çareyi. İşte sistemin efendileri altın vuruşa geldiler. Son çareleri altın vuruş!
Kriz koşullarında Allah fakirden yanadır
Sistemin efendilerini kriz korkusu sardı. Tahtları sallanıyor çünkü.
Peki biz niçin korkalım krizden, halk niçin korksun?
Kriz koşullarında Allah fakirden yanadır.
Kriz, büyük çözüm fırsatıdır.
Türkiye, dış borç batağına saplanmıştı. Borçların kırıntılarından yararlanan geniş kitleler de duruma rıza gösteriyordu. Tarlası tapanı ipotekliydi. Kredi kartları yükünü almıştı. İcra memuru her an kapıyı çalabilirdi. Olsun, o akşam evine ekmeğini götürüyordu, "Yarın Allah kerim"di..
Hacizcinin Türkiye'nin kapısına dayandığı günler gelmiş bulunuyor. Kaçınılmaz olan oluyor. Çıkmaz sokağın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Şimdi büyük çıkış yolunun zamanı gelmiştir.
Türkiye, batakçı borçlanma ekonomisinden üretim ve hakça paylaşım ekonomisine geçecek. Her doğum sancılıdır.
Gebe var, peki ebe var mı?
Merak etmeyin ebe var.
Pazartesi günü onu konuşacağız.
Doğu Perinçek
Aydınlık/Rota
