Özgecan davası, Türkiye'nin davası
Mersin'in Tarsus ilçesinde tecavüz girişimine direnen 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ı hunharca öldüren katillerin yargılama süreci yarın başlıyor. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Özgecan için bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Özgecan cinayeti için “vahşet” demek bile yetersiz.
Ateş düştüğü yeri yakar, derler. Ancak, Özgecan cinayetiyle düşen ateş bütün Türkiye’yi, hepimizi yaktı.
Özgecan 20 yaşındaydı, üniversite öğrencisiydi. Üniversiteden evine toplu taşıma aracıyla giderken uğradığı bu insanlık dışı fiili işleyenlere en ağır ceza verilse bile adalet yerine buldu demek mümkün değil, çünkü bu acı dinmeyecek.
Ülkemizde çok sayıda kadın her gün cinsel şiddete, tacize ya da tecavüze uğruyor. Hergün birbiri ardına işlenen kadın cinayeti haberleriyle sarsılıyoruz. 2015 yılı ilk beş ayında 182 kadın cinayeti işlendi. Bu vahşete sessiz kalınamaz.
Kadın cinayetlerinin temelinde, kadını birey olarak, hatta eşit haklara sahip insan olarak görmeyen zihniyet yatıyor.
Kadına yönelik şiddetle ilgili kanun çıkartmakla, kadın cinayetleri için meclis komisyonu kurmakla bu vahşeti önlemenin mümkün olmadığını herkesin görmesi gerekiyor !! Artık özellikle TBMM üyeleri ve yeni kurulacak hükümet acilen kararlı bir devlet politikasıyla çözüm getirmelidir.
Ancak, ne yazıkki kadın haklarında geriye gidiş devam etmekte, yasal güvenceler birer birer elden gitmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin, Ceza Kanununda düzenlenen “dini nikahın ancak resmi nikahtan sonra yapılabileceği, aksi durumun suç oluşturacağı” maddenin iptal kararı hızla Resmi Gazetede yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu kararla kadın ve çocuk haklarının ve aile kurumunun temeline dinamit konulmuştur.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, acilen bir Kadın Bakanlığı kurulması gerektiğini ve bu büyük toplumsal soruna çözüm getirilene kadar “Kadına Yönelik Şiddet” kavramı yerine “Kadına Yönelik Vahşet” demeye devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.
Nazan Moroğlu
İKKB Koordinatörü
ulusalkanal.com.tr