Silahların gölgesinde seçime giriyoruz!

Kadınlı erkekli bir avuç öncü, bir yanda bölücü namluları bir yanda tarikatların örümcek ağlarına karşı seçim çalışması yürütüyor. Doğunun Vatan Partisi adayları silahlar ve tehditler altında programlarını anlatırken yaşadıklarından bir kesit derledik

Vatan Partisi Hakkari 1. sıra milletvekili adayı Namık Ereli’nin, 2 Haziran günü Yüksekova’da yapılan mitingin hemen ardından silah zoruyla istifası doğu ve güneydoğu illerinde bir yarayı da gün ışığına çıkarttı. Bölgedeki diğer Vatan Partisi adayları, seçim çalışmalarında gördüklerini, yaşadıklarını, öngörülerini Aydınlık’a anlattı. Ortaya aş ve iş derdiyle kavrulan bölge halkının bir yandan HDP/PKK tehditleri, diğer yandan devletin tüm olanaklarını kullanarak sopa sallayan cemaat ve tarikat kuşatması altında olduğu bir tablo çıktı.

IŞİD SİLAHLARI PKK’YA

Aziz Ergen-Elazığ 1. Sıra Milletvekili Adayı: “Özellikle köylerde tehdit altındayız. Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü’ne dilekçeler verdik. Yol emniyet ve ilçe, köy emniyet tedbirleri istiyoruz. Elazığ’ın her köyünde 2-3 HDP’li var, köylüler 24 saat gözetleniyor. Görevleri belli: Bu köyde başka oy çıkmayacak! Köylü, bir güvencesi olmadığı için HDP’ye vermek zorunda. CHP ise örtülü bir destek veriyor, başlıca gerekçesi ise, ‘AKP’yi düşürmek için HDP’nin barajı geçmesi gerek!’

Vatandaş iki arada bir derede kalmış halde; AKP ve HDP kıskacı altındalar. Anadolu kuşatma altında. Asker ya da güvenlik güçleri bir operasyon yapsa ‘Çözüm sürecini aksattı’ diye hakkında soruşturma açılıyor. Son 2,5 yıldır operasyona çıkamayan bir asker ve polisten bahsediyoruz. En son aldığım bilgiler var. Amerika’nın IŞİD bahanesiyle peşmergeye verdiği silahların önemli bir kısmının PKK’nın eline geçtiği söyleniyor. Bunlar hava araçlarına karşı kullanılabilecek silahlar.

Yani helikopter, uçak, omuzdan atılan güdümlü füzeler vb. gibi araçlar. İkincisi, peşmergenin TSK tarafından eğitildiğini biliyoruz. Silahlanma olayı, normalde eskiden kara hedeflerine karşı silahlanıyordu, şimdi hava hedeflerine karşı da silah temin ediyor. Bir bakıma PKK, YPG kendini meşrulaştırıyor. Millet ancak Vatan Partisi’nin birlik ve kardeşlik programıyla bu ikili kıskaçtan kurtulacak.”

PARA BULMANIN TEK YOLU ÖRGÜTLER

Faruk Bulut-Mardin 1. Sıra Milletvekili: “Mardin’in ve bölgemizin başlıca sorunu işsizliktir. Gençler, geleceğe güvenle bakamıyor, çare arıyor. Her evde 7-8 çocuk, umutları kalmamış. Son 10 yılda aşama aşama bu hale geldi. Okuldan diploma alan da bir işe giremiyor. AKP, 2-3 bin kişiye para karşılığı mitinge katıyor. Ya da para karşılığı Suriye’ye gidip orada IŞİD saflarında çalışmalara giriyor.

Devlet hakimiyeti sıfıra inmiş durumda. Telekom, Tedaş, Sümerbank, hepsi özelleştirildi. En büyük sorun TEDAŞ’ın özelleştirilmesi. Çıkan faturanın nasıl çıktığını bilen yok. Köylerde elektrik yok. Gençler yarına umutla bakamadıkları için hata üstüne hata yapıyorlar. Şu anda Mardin’de 10-15 örgüt var, onların peşine takılıyorlar. Çaresiz bir şekilde bunlara yöneliyor, 8 kardeş evde aç, “en azından ben kendimi yakayım, onlar kurtulsun” diye hesap yapıyorlar. Para karşılığı savaşmaya gidiyorlar. Bir yandan devlet bir yandan PKK baskısı altındalar. Devlet kurumları AKP elinde olduğu için devletle işi olan AKP karşısında görünmek istemiyor.

Vatan Partisi bir umut ve üretime dayalı kardeşlik programıyla hiçbir itirazla karşılaşmıyoruz.”

VATANIN BEKÇİLERİYİZ KORKMUYORUZ

Halil Akbayır-Şanlıurfa 1. Sıra Milletvekili Adayı: “Halkın üzerinde müthiş bir baskı var. Esnaf, iş adamları, maliye ve vergiyle baskı altında. Dinle imana ihtiyacı olanları dinle, diğerlerini sadaka kültürüyle kontrol ediyor. AKP’nin politikasına şeytanın aklı bile ermez! Biz de diyoruz ki, bu Arap ülkelerinin başına gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. Partimiz, bilgi birikimi ile bu sorunu çözmeye yeterli. Atatürk örneği var elimizde. Bir enkaz üzerinden bir ülke inşa etmişiz. Sadece bu örnek yeterli. Dün Yüksekova’dan çıkarken Hakkari adayımıza bir baskı uygulandı. Miting alanından çıkmadan önce gördüm: Alana 2 minibüs henüz girdi, vatandaşı aldı, güvenlik güçleri seyretti. Bu adayımızı seçim öncesi olmasaydı öldürürlerdi, geriye dönüp bakarsak örnekleri çok. Ben kurtuluş savaşı veren bir milletin torunuyum. Köle olarak yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim. Bana da çok tehdit, baskı geldi, adaylığımı geri almamı istediler. Ama dinlemedim, kimseden korkumuz yok. Biz bu vatanın bekçileriyiz.”

YÜKSEKOVA’YA TÜRK BAYRAĞINI DİKTİK

Abdullah Dendik-Şanlıurfa 2. sıra milletvekili adayı: “İster toma ister panzer eşliğiyle olsun, biz orada Mustafa Kemal’in resmini ve Türk bayarğını dalgalandırdık. Onlar uzaktan da olsa gördüler. Bizi gördüler, Mustafa Kemal’i gördüler, Türk bayrağını gördüler. Biz mutluyuz. Ben onların eş genel başkanlarını dün televizyonda gördüm. Bir gün önce Yüksekova’da bu olayları yaşamasaydım, ‘bu adam evliya’ derdim. Ama onun içyüzünü dün Yüksekova’da canlı tanık olarak yaşayarak gördük biz. Televizyondaki yüzünden çok farklı bir yüz. Kuzu postuna bürünmüş kurt bunlar...”

KAYBEDEN SALDIRIR

Ali Mercan-Bitlis 1. Sıra Milletvekili Adayı: “Ben Bitlis milletvekili adayıyım, aynı zamanda Vatan Partisi Kardeşlik Bürosu Başkanıyım. Bütün olumsuzluklara, tehditlere rağmen bölgede partimiz ve milletvekili adaylarımız yoğun ilgi görüyor. Hakkari’de, insan hakları, demokrasi gibi nutuklar atanlar adayımızı tehditle istifaya zorladılar. Buralarda silahların gölgesinde seçimler yapılıyor. Diğer illerdeki adaylarımıza da hem AKP’den hem de PKK’dan tehditler geliyor. Ama bunlar bizi yıldıramayacak. Bu tehditlerin anlamı şudur: Hem AKP hem de HDP bölgede kaybediyor. Kaybeden saldırır, tehdit eder. Kaybeden onlardır. Kazanan Vatan Partisi’dir.”

İŞSİZLİK KÜRT SORUNU DİYE ÇÖZÜLMEZ

Esra Çimen-Siirt 1. Sıra Milletvekili Adayı: “Vatan Partisi olarak Siirt halkından, özellikle kadınlardan olumlu tepkiler aldık. Siirt’te işsizlik had safhada. Hayvancılık ve tarım özellikle AKP döneminde bitirilmiş. Terör de işsizlikten besleniyor. Bir Türk-Kürt çatışmasından bahsediliyor. Diğer siyasi partiler hep Kürt sorununu öne çıkarıyor. Ama bu işsizliğe, hayvancılığa, tarıma, kadına şiddete bir çözüm üreten yok! Çözümleri anlattığımızda bizi içtenlikle destekliyorlar. Öte yandan AKP ve PKK çevrelerinden tehditler de alıyoruz. Bu tehditler ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koyuyor aslında. (Aydınlık)