Kanlı saldırının görgü tanıkları yaşadıkları korkunç manzarayı Ulusal Kanal’a anlattı

Şam'daki saldırının görgü tanıkları yaşadıkları korkunç manzarayı Ulusal Kanal’a anlattı "İnsanlar sokakta alışverişini yapıyordu. Sokak tıklım tıklımdı. Birden araba patladı. İnsanlar heryana kaçışmaya başladı. Biz kendimizce burada korunmaya çalışıyorduk o sırada ikinci ve üçüncü patlamalar gerçekleşti. Art arda gelen üç patlama..."

Bölge adını Hz.Muhammed’in torunu Hz. Ali’nin kızı olan Seyyide Zeynep’ten alıyor. Başkent Şam’daki kanlı terör saldırıları, “mezhep savaşı” imajı yaratabilmek için özellikle bu beldeyi hedef aldığı belirtiliyor.

"Burası Şii'si, Sünni'si tüm mezhepleri içeren bir bölgedir. Hepimiz kardeşiz beraber yiyip içiyoruz. Mezhepsel ayrım bulunmuyor."

Pazar sabahı Humus ili, öğlen saatlerinde ise Şam hedefti. Başkent Şam’ın son beş yılda gördüğü en kanlı saldırıda bilanço ağır. Terör örgütü IŞİD'in üstlendiği intihar eylemlerinde ölü sayısı 120’ye ulaştı. 170’i aşkın da yaralı var. Ölenlerin tamamına yakını siviller ve çocuklar. Humus’taki saldırılarda da 59 kişi yaşamını yitirdi.

Patlamada yaralanan bir gördü tanığı sokağın okulların kesişme noktasında olduğunu söylüyor.

"Düşünün bölgede iki tane okul var. Bu caddede her iki okulun çıkış esnasındaki buluşma noktalarıdır. Yani bu çocuklar evlerine geri dönmek için bu caddeyi kullanıyorlar."

Bir annenin anlattıklarından saldırıların tam okulların çıkış saatine denk getirildiği anlaşılıyor.

"Sidra adındaki büyük kızımı küçük kızımı getirmesi için okula gönderdim. Bir kaç saniye geçtikten sonra etrafımdaki herşey sarsılmaya başladı büyük gürültü vardı ne olduğunu bilmiyordum. 00.12 İki kızımı aramaya koyuldum. Geçen iki saatten sonra ikisini de buldum. Karşılaştığım manzara akıl almazdı. Ne konuşacağımı nasıl anlatacağımı bilemiyorum."

Patlamanın olduğu sokaktaki evlerin tamamı kullanılamaz hale geldi. Bombalı aracın patladığı noktada büyük bir çukur oluştu. İnsanlar ilk patlamanın ardından yardıma koştu. O sırada iki canlı bomba kalabalığın arasına karışarak üzerlerindeki bomba düzeneklerini patlattı. Ortaya bu ürkütücü manzara çıktı.

"Ben Erdoğan’a Suudi Arabistan’a Katar’a ve muhalefet adı altında kamufle olan teröre destek çıkan herkese bu çocuklardan ne istediklerini soruyorum. Yüzde yüzü sivil ve de güvenli olan bir bölgede halk pazarının olduğu bir alanın içindeki meyve sebzelerin çocuklarımızın kanlarına bulanması çok korkutucu bir şey."

Bölgede yaşayan ve İdlip’ten göç ettirilen öğretim üyesi Zafer Katiye yaşananlara isyan ediyor.

"Bizden ne istiyorlar, diz mi çöktürmeye çalışıyorlar? Ülkemizden göç ettirdiniz olsun...Vatan sağ olsun Suriye sağ olsun. Tek bir ülke ve tek bir hükümet olarak kalmak için devlet sağ olsun. Bu demir parçasını görüyor musunuz? Biz bu demir parçasıyla yoğrulmaya razıyız. Ama Suriye bölünmesin. Ve kimse Suriye’yi bölmeyi hayal etmesin böyle planları olanların çok yakında hesabı görülecektir."

IŞİD’in aynı bölgeye 31 Ocak’ta da yaptığı saldırıda 60 kişi yaşamını yitirmiş, 110 kişi de yaralanmıştı.

Haber-Kamera: Mehmet Kıvanç

ulusalkanal.com.tr