Ceren Özdemir babası Yılmaz Özdemir: Kızım hayat doluydu
Ceren Özdemir'in Altınordu ilçesindeki evinde kaldığı odada kullandığı gitar, bağlama gibi enstrümanlar bıraktığı gibi duruyor.
Ceren Özdemir'in Altınordu ilçesindeki Zaferi Milli Mahallesi'ndeki evinde kaldığı odada, kullandığı gitar ve bağlama gibi enstrümanlar yer alıyor. Kıyafetlerinin yanı sıra arkadaşlarının balerin çiziminin yer aldığı tablolar göze çarparken, oturma odasında ise kullandığı piyano ve keman ile fotoğrafları bulunuyor.
Baba Yılmaz Özdemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının çok aktif, sessiz, sakin ama aynı zamanda çalışkan biri olduğunu vurguladı.
Kızının hayat dolu biri olduğunu belirten baba Özdemir, "Hiç bir zaman bizi yormadı 20 yaşına kadar. Üniversite okuyordu. Güzel Sanatlar Fakültesinde. Küçükten konservatuvardan başladı bu mesleğe zaten. Güzel Sanatlar Fakültesini kazandı. 3'üncü sınıf öğrencisiydi. Aynı zamanda fotoğraf ve kameramanlık bölümüne kayıt yaptırdı. Bu sene 'babacım okulum bitene kadar oradan mezun olurum, okul bittiğinde de devam ederim, iki yıllık tamamlarım. İki üniversite mezunu olurum' demişti. Ama ne yazık ki nasip olmadı." ifadesini kullandı.
Özdemir, kızının 8-10 sene baleye gittiğini hatırlatarak, "Bale eğitici belgesi vardı. Özel bir sanat evinde bale dersi veriyordu. Zaten bale dersinden çıktıktan sonra oluyor. Evin kapısına kadar takip ediliyor. Çocuğumu katlediyorlar." diye konuştu.
Katil zanlısının yakalanmasına ilişkin olarak Özdemir, "Yakalansa ne olacak? Bizim acımız dinmez ki. Yakalandı iyi oldu ama bu cezalar biraz basit gibi geliyor. Bilmiyorum ama nasıl olacak? Yani çok zor, dışarı biri kaçıyor, salıyor, geliyor benim çocuğumu buluyor. Yani hiç tanımadık biri. Hayatımızda görmedik o adamı." dedi.
Doğum günü
Yarın kızının doğum günü olduğunu ve yaşasaydı 21 yaşına gireceğini anlatan Özdemir, "Arkadaşlarının bir hazırlığı vardı, okuldan bildiğim kadarıyla. Çünkü her yıl kutluyorlardı. Biz de eve gelince annesi hediyeler alırdı, ufak pasta yapardı. Bu sene de bir yerden kazak takımı beğenmiş, annesine anlatmış. Annesiyle konuşurken, 'param olunca o kazakların çeşitlerini alacağım' diyordu. Annesi de 'yatağının üzerine sereceğim o eve gelmeden' dedi, 'görsün mutlu olsun' diyordu." değerlendirmesinde bulundu.
Özdemir, olay anında evde olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kızım aşağıdaki zile basmış. Otomatik çalışmamış, kapı açılmamış. Kızım da ön camdan anahtar atıyor. Arkada birini görüyor da şüphelenmiyor. 17 yıldan beri biz aynı evde, mahallede oturuyoruz. Bu mahallede öyle bir şey yaşamadık. Ben görmedim, şahit olmadım. Bu sefer ablası kapı sesi duyuyor, buraya geliyor, kapı kapandığını hissediyor. Bakıyor kardeşi yukarı çıkmıyor, aşağı iniyor ki bakıyor çocuk kanlar içinde. Bir kıyamet kopuyor aşağıda. Eşim falan iniyor ama ne kadar müdahale yapacaksın? Kalbinden bıçaklanmış."