Gül'ün Ergenekon'daki rolü

"Kumpas itirafı" ve hükümet-cemaat çatışmasının gerilimini dindirmek için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "devreye gir" çağrısı yapıldı. Kimileri ise Ergenekon-Balyoz davalarında çözümün adresi olarak Gül'ü gösterdi. Oysa Abdullah Gül tertibin kurgulanmasında en önemli görevleri üstlendi. Abdullah Gül, Danıştay cinayetinde TSK'yı hedef gösteren, operasyon için "savcı bulunması" talimatını veren isim oldu.

Abdullah Gül, Ergenekon tertibinin en kritik isimlerinden biri. Gül, Ergenekon tertibin başından bu yana aktif görev aldı. Gül, hem operasyonu yürütecek savcının bulunmasını, hem de Danıştay cinayetinin Ergenekonla birleştirilmesini sağlayan adımları attı.

Gül'ün Ergenekon tertibindeki rolü henüz, 2007 yılındayken açığa çıktı. 17 Mayıs 2006'daki Danıştay saldırısı, Fethullahçı Gladyonun Ergenekon tertibine uzanan operasyonlarından biriydi. Saldırı gerçekleşmiş, Danıştay hakimi Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmişti. Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı Abdullah Gül'dü...

Danıştay saldırısının hemen ardından Abdullah Gül'ün ilk icraatı okları Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yöneltmek oldu. Gül, "çetenin başı ordudan atılma bir yüzbaşı" açıklamasıyla emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'i işaret etti.

Emniyet ve MİT yöneticileri de Gül'le olaydan sonra bir bilgilendirme toplantısı yaptı. Bu toplantıda Abdullah Gül'e bir şema sunuldu. Şemadaki isimler arasında İşçi Partisi yöneticileri ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üst düzey isimleri vardı.

Bu toplantıya dair bilgileri dönemin Radikal Gazetesi yazarı İsmet Berkan yazdı. Gül o toplantıda, MİT ve Emniyet yetkililerine şemadaki isimlerin suçlamalarla ilişkilendirilmesi talimatını verdi.

"Bana anlattıklarınızı delillendirip savcıya da anlatın, hepsi yakalansın, yargılansın"

Abdullah Gül sadece delil değil, bu delilleri kullanacak bir savcı bulma talimatı da verdi. O toplantıya katılan polisler, gazeteci Murat Yetkin'e "Bir türlü savcı bulamadık" diye yakınmışlardı. Bir süre sonra Radikal yazarı İsmet Berkan , "Bir türlü savcı bulunamıyordu. Nasıl olduysa Zekeriya Öz bulundu" diye yazdı. Ve bulunan savcı Ergenekon operasyonlarının düğmesine bastı.

Ancak Abdullah Gül'ün Ergenekon tertibindeki rolü burada tamamlanmadı. Gül, basında yer alan uydurma iddialara hep destek verdi. 2007 seçimlerinde dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Erkan Mumcu'yu etkilediği iddiasına anında sahip çıktı.

Hrant Dink cinayeti ile Ergenekon bağlantısının kurulması için de en yoğun çabayı Abdullah Gül harcadı. Mahkemenin "örgüt yok" kararının ardından Abdullah Gül, Devlet Denetleme Kurulu'nu devreye soktu.

Gül'ün Ergenekon tertibindeki rolünü en iyi anlatan açıklama, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ahmet Sever'den geldi. Sever, Vatan Gazetesi'ne verdiği röportajda Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin Abdullah Gül sayesinde başarılı olduğunu itiraf etti.

"Eğer bazılarının istediği gibi Abdullah Gül'ün yerine daha düşük profilli bir kişi cumhurbaşkanı olsaydı bu süreç bu kadar başarılı olamazdı. Türkiye, bugünkü Türkiye olmazdı, olamazdı. Eğer Abdullah Gül o sancılı sürecin sonucunda cumhurbaşkanı olmasaydı bütün bu gelişmeler, ilerlemeler o kadar kolay gerçekleşemezdi"

ulusalkanal.com.tr