Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa ülkelerine terör çağrısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem sahada hem masada yürütülen sinsi faaliyetlerin hiçbiri amacına ulaşamayacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem sahada hem masada yürütülen sinsi faaliyetlerin hiçbiri amacına ulaşamayacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Spor Kompleksi'nde "Kahramanmaraş'ın Kurtuluşunun 100.Yıl Dönümü Kutlamaları" kapsamında düzenlenen törene katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Hem sahada hem masada yürütülen sinsi faaliyetlerin hiçbiri amacına ulaşamayacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AB'yi ve Avrupa ülkelerini bir kez daha terör karşısında ilkeli ve onurlu bir duruş sergilemeye davet ediyorum." diye konuştu.
Yaklaşık bir yıllık aranın ardından, bir kez daha Kahramanmaraşlılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Türkiye'nin kalem kaşı, köşe taşı, tarihler inşa ettiren ustabaşı Kahramanmaraş'ı özlemişiz. Kahramanmaraş da her zamanki gibi sevgiyle coşkuyla bizleri bağrına bastı." diye konuştu.
Kahramanmaraş'ı ziyaret etmek için bugünü, yani 12 Şubat tarihini özellikle seçtiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Son gelişimizde, sizlerden bugünü büyük bir coşkuyla kutlamanızı beklediğimi söylemiştim. Çünkü 12 Şubat, tam 100 yıl önce Maraşlıların, Milli Mücadele tarihimizde çok önemli yeri olan bir destanı tarihe armağan ettikleri gündür. Maraş'ı Kahramanmaraş yapan bu büyük mücadele, Anadolu'nun topyekun kurtuluşuna giden yolu da açmıştır. Meclisimiz tarafından İstiklal Madalyası ve Kahraman unvanıyla onurlandırılan Maraşlıların bu gurur gününü kutluyorum. Rabbimden, sizler ve tüm milletimiz için büyük bir anlam ifade eden bu tarihi günün hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'mızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal ile birlikte, Maraş kıyamının kahramanları Sütçü İmam'ı, Arslan Bey'i, Rıdvan Hoca'yı, Senem Ayşe'yi, Çuhadar Ali'yi ve tüm istiklal sevdalılarını tazimle yad ediyorum."
Erdoğan, bin yıldır vatan ve milletin bekası için canını esirgemeyen bütün şehitlere, gazilere Allah'tan rahmet diledi ve ülkenin kalkınması, milletin güçlenmesi için emek veren, çalışan, üreten herkesi şükranla andığını belirtti.
"Biz, istiklalini korumak için nice çetin imtihanlardan geçmiş bir milletiz." diyen Erdoğan, Milli Mücadele yıllarının, bu imtihanın en zor şartlarda verildiği bir dönem olduğunu ifade etti.
Maraşlıların 12 Şubat 1920'de kazandıkları zaferle, işgalci güçlerin Anadolu'da barınamayacaklarının tüm dünyaya ilan edildiğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sütçü İmam'ın, 'Bugün namus günüdür' diyerek yaktığı istiklal meşalesi, Maraş'la birlikte bütün vatanın istikbalini aydınlatmıştır. Kadınlarının mahremiyetine el uzatan düşman askerlerine cevabını, alnına yapıştırdığı kurşunla veren Maraşlının cesareti, yepyeni bir dönemin işaret fişeği olmuştur. Maraş Kalesi'nden indirilen bayrak, yerine dikilene kadar süren bu mücadeleye kadınıyla erkeğiyle tüm şehir katılmıştır. Şehrin dörtte üçünün yanması pahasına, düşmanı bu topraklardan söküp atan o güzel insanlara ve torunları olan sizlere buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum."
"12 Şubat sabahı güneş bir başka doğdu"
Yenilgiye uğrattığı düşmanı önüne katıp kovalayan Maraş'ın üzerine, 12 Şubat sabahı güneşin bir başka doğduğunu ifade eden Erdoğan, Maraş'ın mücadelesi ve cesaretinin, adeta tüm Anadolu'yu ateşlediğini söyledi.
Erdoğan, "İşgal yıllarında maruz kaldığı o mezalim sırasında Maraş halkının yaşadığı acılar, bir asır sonra hala tazedir, taptazedir. Kendisi de bir Maraşlı olan üstat Necip Fazıl'ın ifadesiyle sizler, ateşi kanla, kurşunu etle, kılıcı kemikle önlemenin sırrını elinizde tutuyorsunuz. İşte bu Maraş, işgal altında yaşamaya karşı yükselttiği itiraz sebebiyle tarih sayfalarına, kendi kendini kurtaran şehir olarak geçmiştir. Vatanı, bayrağı ve istiklali uğruna canını feda eden Kahramanmaraşlılar, bütün dünyaya bizim nasıl bir millet olduğumuzu göstermiştir." diye konuştu.
Maraş'ın kahramanlığının bundan ibaret olmadığını vurgulayan Erdoğan, bundan bin küsur yıl önce, 950'li yıllarda yine destansı bir mücadeleyi Bizans'a karşı veren Maraş halkının, dönemin şairlerini kendine hayran bıraktığını belirtti. O tarihlerde Maraş'ı imar ettiren ve şehrin tarihinde önemli bir yer edinen Safiyyüddevle'nin komutasında saf tutan Maraşlıların, Bizans ordusunu büyük bir bozguna uğrattığını anlatan Erdoğan, Arapların ünlü şairi Mütenebbi'nin, bu zafer karşısında hislerini, "Bugün serhat halkı olan Maraşlılara ne devlettir, cihat ehli onlarla bir, bu ne büyük fazilettir." sözleriyle dile getirdiğini aktardı.
"Bu milletin kardeşliğini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek"
Bu topraklarda bin yıldır bir ve beraber yaşayan, vatanı ve bayrağı, ekmeği ve suyu bir olan milletin; Maraş'ı, Antep'i, Urfa'yı, Van'ı, Bitlis'i, Bingöl'ü birlikte savunduğunu belirten Erdoğan, "Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor, dediğimiz kahramanlar, bu ülkenin tamamının evlatlarıdır. Çanakkale'de vatanı savunurken, omuz omuza çarpışan, şehit olan, gazilikle şereflenen bu milletin kardeşliğini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir." dedi.
"Yesevi'nin çeşmesinden akmışım, Mevlana'nın gözleriyle bakmışım, Yunusların tezgahından çıkmışım, senlik benlik dosta giden yol mu ki. Bolayır'dan Sakarya'ya atladım, Sütçü İmam namlusunda patladım, çete kurdum orduları hakladım, millet için yurt satılık mal mı ki." dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim davamız senlik-benlik davası değil, istiklal ve istikbal davasıdır. Allah'ın izniyle Maraşlının cesareti ve yüreği kaim oldukça bu davanın sancağını yere düşürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Yürekler tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diye vurdukça, Türkiye'nin yıldızı hep yükselecektir. Biz bir oldukça, iri oldukça, diri oldukça, kardeş oldukça, hep birlikte Türkiye oldukça hedeflerimize ulaşmamızı engellemeye kimsenin gücü yetmeyecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bayrağımıza uzanan elleri kırmaya hazır mıyız? Ezanımızı susturmaya yeltenen hainleri tepelemeye hazır mıyız? Şehit kanlarıyla yoğrulmuş mübarek vatan topraklarından bir avuç dahi gasp etmeyi aklından geçirenleri pişman etmeye hazır mıyız?" sorularına salondakiler hep bir ağızdan "Evet" yanıtını verdi.
Erdoğan da buna karşılık, "Rabbim hepinizden razı olsun." ifadesini kullandı.