Yargıda Birlik Platformu Sözcüsü seçimler sonrası ilk kez Aydınlık’a konuştu

Yargıda Birlik Platformu Sözcüsü seçimler sonrası ilk kez Aydınlık’a konuştu

‘Yargıda Birlik Platformu listesinden HSYK üyeliğine seçilenler Cumhuriyetin değerlerine sıkı sıkıya bağlı, dik durabilecek kişilerdir. Hiç kimsenin emir ve talimatını yerine getirmezler. Kimsenin hakim ve savcısı olmazlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin hakim ve savcılarıdır ve öyle hareket edeceklerdir. Bundan herkes emin olsun.’

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerinden büyük başarıyla çıkan Yargıda Birlik Platformu’nun (YBP) sözcüsü Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, seçimler sonrası ilk röportajını Aydınlık’a verdi. Ankara Adliyesi’nde görüştüğümüz Özden, bundan sonraki süreçte nasıl bir yargı yapılanması olacağını anlattı.

- Makam odanızda çok sayıda Atatürk fotoğrafı var. Bu dikkatimizi çekti...

Bizim yetişme tarzımız böyle gerçekten. Biz bebekken babamızın resminden önce Atatürk’ü gösterirlerdi. Ondan sonrada düşüncelerini öğrendik. Atatürk’ün resmini öperek büyüdük. Ben Atatürkçü bir kimliğe sahibim. Bizim adaylarımız Cumhuriyetin değerlerine sıkı sıkıya bağlı, dik durabilecek, hiç kimsenin emir ve talimatını yerine getirmezler, kimsenin hakim ve savcısı olmazlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin hakim ve savcılarıdır ve öyle hareket edeceklerdir. Bundan herkes emin olsun.

- Yargıda Birlik Platformu (YBP) hakkında çok fazla eleştiriler yapıldı. Siz birlik olarak Siyasi iktidarın emrinde misiniz?

Hükümetin emrinde değiliz. Yargıda Birlik Platformu, hükümet projesi değil. Bizi böyle suçlayanlar doğru yerde değiller. Biz yargıdaki paralel yapıyı çok öncesinde fark ettik. 2009’da Ergenekon kapsamında yapılan aramaların, İlhan Cihaner soruşturması kapsamında yapılan haksızlıkların her zaman gündeme gelmesini sağladık. Zekeriya Öz hakkında suç duyurusu yaptım. Bugün paralel yapı dedikleri emniyet mensupları hakkında suç duyurusunda bulundum. Biz yerimizde duruyoruz. Biz bu yapıyla mücadeleden vazgeçmiş değiliz. Yargıda Birlik Platformu olarak her partiyle mesafemiz aynı. Biz hakim ve savcılar olarak yargıyı temsil ediyoruz. Yargı içinde bir yapılanma var ise, bu yapılanma son 4 yılda mahkemeleri dizayn ediyorsa. buradaki yargılamalar kamu vicdanını yaralıyorsa biz bunun karşısında olacağız.

YARGITAY’DA DAİRELER DİZAYN EDİLDİ

- Bazı hakim ve savcıların ‘Paralel’ diye tabir edilen yapıyla beraber hareket etmesini nasıl yoruluyorsunuz. Hakim ve Savcı nasıl olmalı?

Hakim ve savcılar genel siyasetin dışında olan, hukukuyla konuşan insanlardır. Yargı bağımsızlığını savunuyoruz. Eğer yargının kendi içerisinde bir yapı yargıyı ele geçirmişse, yürütmenin müdahalesini ne kadar yadsıyorsak bunu da kabul edemeyiz. Yargı gücünü devletten, milletten alır. Bizde devletin bir gücü, bir zümre tarafından hakimiyet altına alınmış, hakim ve savcılar mensubiyet adına hareket ediyor. Bunu görüyoruz. Yargıtay’da başkanlık seçimlerinde 150 kişiye 3 defa boş oy kullanacaksın dediler, boş oy kullandılar. O daireler dizayn edildi. Yarın bu davalar tekrar o dairelere gönderilecek. Kim kabul eder bunu.

ATAMALAR HUKUKA VE LİYAKATA UYGUN OLACAK

- Nasıl bir yargı istiyorsunuz ve bunun için neler yapacaksınız?

Biz gerçekten ayrışmıştık. “11 sene bu yapıyla hareket ettiniz, 4 sene bu yasaları çıkarttınız, bunlar uyguladılar” dedik. Onlar da biz yanlış yaptık diyerek yanımıza geldiler. Biz Cumhuriyetin hakim ve savcılarıyız. Yargıyı paralel yapının elinden alıp hükümete teslim edecek dediler. Hayır dedik. Amacımız yargıda bağımsızlığı sağlamak. Çoğulcu ve katılımcı bir yapı oluşturacağız. Yüksek yargı ve diğer mahkemelerdeki atamalarda görülecek. Hepsi hukuka ve liyakate uygun olacak. Bu mahkemelerden korkulmayacak.

Herkes yargılanabilir bu ülkede. Suç işlemişse hakimi, savcısı, bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı da yargılanır. Bu yargılamaları yapacak olanlar tarafsız, bağımsız hakim ve savcılardır. Artık kimse korkmayacak. Yargı şunun elinde demeyecek. O tür mahkemeleri de hukukun ve liyakatin içerisinde kalan insanlar gelir. Kimsenin aklanmasında değiliz.

YARGITAY VE DANIŞTAY ÜYELİĞİ SÜRELİ OLACAK

- Yüksek yargıda bir değişim olması gerekiyor mu? Sizin düşünceniz ve talebiniz nedir?

Paralel yapının asıl fikir babaları Yargıtay’da bugün. Çünkü onlar dün dinlemeler yaptılar, kumpasları kurdular, onlarla ilgili soruşturmaları yaptılar ve sonra kendilerini Yargıtay’a attılar. Herkes için demiyoruz ama inşallah o odak isimler oralardan dönerler tekrar kürsüye gelirler ve müfettiş soruşturması neymiş görürler.

Bizim en büyük hedeflerimizden birisi Yargıtay ve Danıştay’ın süreli hale gelmesi. 30-35 yaşında bir kişiyi Yargıtay’a gönderiyorsunuz emekli olana kadar kalıyor. Hedefsizleşiyor diğer yetişmiş kişiyi ne yapacaksınız? Bunların önünü tıkamamak lazım.

- YBP kurucularının dernekleşme gibi bir düşüncesi var mı?

Yargıda Birlik Platformunun görevi bugün başladı. Dernekleşme olacak. Her ilde temsilcilerimiz olacak ve organize bir şekilde çalışacağız. Biz hiç bir partiye yakın değiliz hepsine aynı mesafedeyiz. Bu seçimde çok sevinecek yanımız var. Yargıda Birlik Platformunun adayları kazandı. Yani milliyetçisi, sosyal demokratı, muhafazakarı birbirini ayırmadı.

DURUŞUM BELLİ

“Dünya görüşümüz belli. Sosyal demokrat olduğumu herkes biliyor. Duruşumda hiçbir şey değişmedi. Benimle beraber duranlarda aynı şekilde. Biz düşüncelerimizi atıp başka bir düşüncenin savunucusu olmuş değiliz.”

YARGILAMADA HUKUKA UYULMALI

Cihaner soruşturmasında da hukuksuzluk vardı. Bir Başsavcıyı makam odasından alıp cezaevine götürürken dedik ki ‘haksızlık’ yapıyorsunuz dedik. Bunu alamazsınız, yargılayamazsınız, usulsüzlük, hukuksuzluk yapıyorsunuz. Bir gün bunun hesabını verirsiniz’ dedik. Bu hukuksuzluklar Genelkurmay Başkanı yargılanırken de parti genel başkanı yargılanırken de oldu. Herkesi bir yargılama usulü vardır. Ama sen 2 yıl takacaksın telefonu dinleyeceksin soruşturma yetkin olmayan birisini ondan sonra diyeceksin ki soruşturma yetkisine sahip değilim al bu soruşturmayı meclise sen yap diyeceksin işte bu da hukuksuzluktur.

ABBAS ÖZDEN KİMDİR?

Ankara Cumhuriyet Savcısı olan Abbas Özden, Yargıda Birlik Platformu’nun da sözcüsü. Ergenekon soruşturması kapsamında 21 Mart 2008 tarihinde İşçi Partisi ve Ulusal Kanal’a yapılan operasyonlar sırasında Ankara Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı olan Abbas Özden, aramaya katılan 10 polis hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Özden hazırladığı iddianamede, delillerin usulsüz elde edildiğine, yasalara aykırı davranıldığına yer vermişti. 10 polis memuruna açtığı dava beraatla sonuçlanınca şikayet üzerine Özden hakkında ‘kınama’ cezası verilmişti. Özden daha önce bu olayla ilgili yaptığı açıklamada, “‘Haksızlık ve hukuksuzluk var diyerek soruşturma başlattım. Yaptığım tahkikat sonucunda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı’nda görevli 3 profesörden aramalara ilişkin bilirkişi raporu aldım. Hukuksuzluğu tespit ettim. Soruşturma sonucunda Ankara TEM Şube Müdürü dahil 10 amir hakkında dava açtım” demişti.

Can Özçelik - Olcay Kabaktepe

Aydınlık

cumhurbaşkanı ulusal kanal atatürk Başbakan Abbas Özden aydınlık röportaj