Küçültülen devlet 'Katil devlet' oldu

Soma’daki Özelleştirme Katliamı bütün toplumda isyan yarattı.

Danıştay salonundan kaçan Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün bütün salonlardan kaçmak durumunda kalacakları, dört gün önce bu köşede belirtilmişti. BOP Eşbaşkanı, süpermarkete kaçmak zorunda kaldı. Çankaya tırmanışından da kaçacaklar. O yol artık Atatürk düşmanlarına kapalıdır.

Devrimciliği devlet düşmanlığıyla karıştıranlar

Dün başlayan eylemler bütün yurda yayılıyor.

Bir eylemcinin elindeki pankartta “Katil Devlet” yazıyordu. Bu sloganı daha çok bölücüler, anarşistler ve başıbozuklar kullanıyor. Devrimciliği devlet düşmanlığıyla karıştıran iyi niyetliler de onların arkasına takılıyorlar.

Emperyalist programın birinci maddesi

Emperyalizmin 1980’de “Dünya ekonomisiyle bütünleşme” parolasıyla başlayan Küreselleşme hareketini hatırlayalım. Programının birinci maddesi, “Devleti küçültmek” idi.

Küçültülecek devlet, emperyalist dünyada emekçi sınıfların mücadeleleriyle dayatılan “Sosyal Devlet” idi. Ezilen Dünyada ise, emperyalizme karşı mücadele süreçlerinde, bağımsızlık davasıyla birlikte “Halkçılık” yükselmiş ve millî devletin içinde kurumlaşmıştı. İşte millî ekonomi temelinde varolan o devlet yıkılmalıydı!

Millî Devleti küçülttüler Gladyo Devletini büyüttüler

Bu program gereği Millî Devleti küçülttüler ama Gladyo Devletini de büyüttüler. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, 28 Şubat, İzmir vb. tertiplerle yaptıkları marifet buydu. Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Fethullah Gülen üçlüsü, bunun için iktidar koltuklarına oturtuldu ve marifetleri ortadadır.

Devleti küçültme programının özeti Beş Kaldır diye özetlenebilir: Paranın giriş çıkışına denetimi kaldırdılar, Gümrükleri kaldırdılar, KİT’leri kaldırdılar, tarıma destek akçalarını kaldırdılar, sosyal fonları kaldırdılar.

Beş Kaldır programı, Beş Yoksullaştırma programıdır aslında. 12 Eylül 1980 Darbesinden bu yana Devleti Küçültmenin sonuçlarını yaşıyoruz.

‘Katil Devlet’ slogancıları Küresel Efendilerin emrinde

Son 30 yılda dikkat ediniz, “Katil Devlet” sloganıyla ortalığa çıkanlar, hep devleti küçülten küresel efendilerin emrinde olmuşlardır. Özelleştirme, tarıma desteklerin kaldırılması, işçi kıyımı, taşeronlaştırma vb. uygulamalar, hep “Katil Devlet” sloganlarının eşliğinde yürütülmüştür.

Günün cepheleşmesine bakalım: Gladyo Devletine karşı Millî Devlet için savaşıyoruz. Devrimle kurduğumuz Millî Devlet birikimi bu mücadelede emekçi sınıflarla birliktedir.

ABD Devletinin katilliğinin hizmetindeler

Katil Devlet diyenler, ABD ve AB devletlerinin katilliklerine karşı hiçbir zaman tavır almadılar, hatta ABD işgaliyle kurulan devletçiklerin hizmetinde oldular.

Soyut devlet düşmanlığı her zaman karşıdevrimle bütünleşmiştir.

Önümüzde devlet konusu varsa, hangi devlet sorusuyla karşı karşıyayız demektir.

Vahdettin’in de bir devleti vardı ve onu yıktık, Millî Devleti kurduk.

Millî Devletimizi küresel saldırıyla büyük ölçüde tasfiye ettiler ve Gladyo Devletini kurdular.

Önümüzdeki devrim: Millî Devletin yeniden inşası

Emekçilerin ve bütün halkın önündeki devrimci adım, Millî Devletin yeniden inşasıdır.

Toplumu özgürleştirmenin ve refaha ilerletmenin biricik aracı devlettir. Devlet olmadan yeni bir toplum kuramayız.

Türk milleti BOP Eşbaşkanlığını yıkacak ve Millî Devletini yeniden örgütleyecektir. Bütün kurumlarıyla! Soma facialarından kurtulmanın yolu da budur.

Kamu İktisadî Teşekkülleri, iş güvenliği, işyeri güvenliği, işçi sağlığı gibi bugün işçi sınıfının mücadele mevzileri, Millî Devletin vazgeçilmez kurumlarıdır.

Millî Devlet, çağımızda demokrasinin olmazsa olmaz şartıdır. Fransız Devriminden bu yana böyledir.

Yaşadığımız deneyimi görelim: Devlet küçültüldüğü için “Katil Devlet” oldu.

Millî Devlet ise, halkın söyleminde “Devlet Baba”dır.

Doğu Perinçek

Aydınlık/ROTA