AKP'li belediyenin sürgün politikasını Valilik tescilledi
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarına yönelik sürgünü konusunda Antalya Valiliği’nden çarpıcı bir rapor geldi.
Tüm Yerel Sen tarafından yapılan şikayet başvurusu üzerine Antalya Valiliği İnsan Hakları Kurulu Büyükşehir Belediyesinin çalışanlarının insan haklarını ihlal ettiğini tescilledi. Ayrıca hazırlanan raporda çalışanların sürüldükleri yerlerde kaldıkları oda için, ‘Bu oda bir toplama kampına benzemektedir’ ifadesine yer verildi.
Yerel seçimlerin ardından göreve gelir gelmez işçi kıyım ve sürgünleriyle adından sıkça söz ettiren Antalya’nın AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarına yönelik uygulamalarıyla insanlık suçu işlemiş olduğu Valiliğin bu yönde yaptığı soruşturma sonucunda resmiyet kazanmış oldu. Tüm Yerel Sen’in konu ile ilgili yaptığı basın açıklamasında, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarına yönelik insan hakkı ihlalinin resmiyet kazandığı vurgulandı.
7 Sayfalık İhlal Kararı
Tüm Yerel Sen Genel Sekreteri Cengiz Gülebay, Şube Başkan ve Yöneticileri ile Büyükşehir Belediyesi’nden sürülen, işten çıkartılan emekçilerle yaptığı basın açıklamasında Antalya Valiliği İnsan Hakları Kurulu’nun raporunu kamuoyu ile paylaştı. Gülebay, Tüm Yerel- Sen olarak 10 Aralık 2014 tarihinde Antalya Valiliği’ne ilettikleri şikayetlerin, Antalya Valiliği İnsan Hakları Kurulu tarafından incelenerek, 20 Nisan 2015 tarihli 11151 sayılı yazı ile 7 sayfalık İnsan Hakları İhlaline ilişkin raporunun yanında 2 adet Danıştay Kararı ve Antalya 3. İdare Mahkeme kararını da hem Büyükşehir Belediyesine hem de kendilerine iletildiğini belirtti.
Düzenli ve Sistematik Şekilde İnsan Haklarının İhlal Edildiği Kararına Varıldı
Gülebay, Antalya Valiliği’nin resmi raporunda yer alan Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarına yönelik insan haklarını ihlal ettiğine karar verdiği uygulamaları kamuoyu ile paylaştı. Gülebay; “’Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın eylem ve işlem yoluyla kamu çalışanları (memur-işçi) hakkında kişisel verileri ele geçirdiği, çalışanların düşünce ve kanaatlerini bu yolla öğrendiği, verileri üçüncü kişilerle paylaştığı, muhalif gördüğü kamu çalışanlarını sindirmek, psikolojik yönden çökertmek, bezdirmek amacıyla hiçbir iş yaptırmadan günlük 4-5 saat yolculukla Antalya’nın uzak ilçelerine götürüp getirdiği, 15 metrekarelik bir odaya tıkıştırdığı, başlarına yetkisiz bir kişiyi amir olarak oturttuğu, çalışanlarına bu yolla mobbing uyguladığı, kamu hizmeti gerekleri ve kamu yararı amacı gütmeyen bu eylem ve işlemlerin kamu görevlilerini cezalandırma amacı taşıdığı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yasada yer almayan kadro ve makam ihdas ettiği, bu şekilde kamu hizmetinde nesnellik ilkesinden uzaklaştığı ve keyfi muamele yaptığı, hizmetin kötü işlemesine, boşu boşuna kamu kaynaklarının heba edilmesine, çalışanların ruh ve beden sağlığının bozulmasında neden olduğu, eylem ve uygulamaların devletin düzenine, işleyişine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu ve kamu çalışanlarının düzenli ve sistematik bir şekilde insan haklarının ihlal edildiği kararına varıldı’ ifadesiyle Büyükşehir Belediyesince çalışanların işlem ve eylem yoluyla insan haklarını ihlal ettiğine oy çokluğuyla karar verilmiştir” diye konuştu.
Sürgün Odalarına Toplama Kampı Benzetmesi
Valilik İnsan Hakları Kurulu’nun raporunda ayrıca, çalışanların Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslar arası sözleşmeler ile yasalardaki haklarının da ihlal edildiğinin tespit edildiğini belirten Gülebay, raporda yer alan bir başka çarpıcı ifadesinin ise çalışanların sürgün edildikleri yerlerde kaldıkları oda için, ‘Bu oda bir toplama kampına benzemektedir’ ifadesinin yer aldığını söyledi.
Çalışanların Hakları Verilsin, Eski İşlerine Geri Dönsünler Talebi
Tüm Yerel Sen Genel Sekreteri Valiliğin raporu ışığında Büyükşehir Belediyesi’ne yeniden seslendi, çalışanların haklarının verilmesini ve bir an önce eski görevlerine dönmelerini istedi. Gülebay; “Büyükşehir Belediyesinden beklentimiz; 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü öncesinde çalışanların fazla mesaileri, harcırahları, arazi tazminatları gibi hakların verilerek, eski görevlerine dönmelerini sağlamasıdır. Kin ve nefret yerine sevgi ve İş barışının hakim olmasını, Antalya’ya hizmetin esas alınmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Haklar Alınıncaya Kadar Mücadelede Kararlılar
Haklarını alıncaya kadar hem hukuksal hem de eylemsel mücadele de kararlı olduklarını vurgulayan Gülebay şunları söyledi; “Resmen belgelediğimiz insan hakkı ihlallerine karşı yasal mücadelemiz, ulusal ve uluslar arası arenada devam edecektir. Yaklaşık bir seneden beri devam eden baskılara, sürgünlere, hak ihlallerine rağmen inançlarımızdan ve yolumuzdan dönmedik. Başımız dik, yüreğimiz avucumuzda, kimseden korkmuyoruz. Baskılar, sürgünler, insan hakkı ihlalleri bizi yıldıramaz.”
Binlerce Emekçiye Tazminat Hakkı Doğdu
Sendika Avukatı Lider Tanrıkulu, emekçilere yönelik baskıları bu raporla idarenin kabul ettiğini vurgulayarak, konu ile ilgili İş Kanunu’nun 5. maddesinde ’İş ilişkisinde dil, din, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefi inanç, mezhep vb. sebeplere dayalı ayrım yapılamaz’ denildiğini belirtti. Tanrıkulu; “Burada altını çizmek istediğim, hiç kimse iş ilişkisinde siyasal düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulamaz. Yasa metni açıktır. Bu yasa kaynağını öncelikle Anayasadan, temel hak ve özgürlüklerden daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden almaktadır” ifadelerini kullandı. Raporla birlikte emekçilerin tazminat haklarının doğduğunu vurgulayan Tanrıkulu, “Buna karşı işçi kardeşlerimizin tazminat hakları saklıdır. Tazminat davaları gittikçe yoğunlaşarak, idarenin ikrar niteliğindeki bu raporuna dayanarak daha da artarak devam edecektir” diye konuştu.
Haber: Devrim Dönmez Koçak
Fotoğraf: Merve Demirağ
ulusalkanal.com.tr