"Troya 'yıldızlar karması' gibi oldu"
Devlet Opera ve Balesi'nin (DOB) bu yılki en önemli prodüksiyonlarından Troya ile 12 yıl aradan sonra, 50 yaşında sahnelere dönen ünlü balet Tan Sağtürk, "Troya gerçekten 'yıldızlar karması' gibi oldu. Sahne sanatları konusunda herhalde en yukarıda olan insanlar buluştu." dedi.
Opera ve balenin iç içe geçtiği büyük bir sahne şovuyla seyircilerle buluşmaya hazırlanan Troya'nın görkemli prömiyeri için Ankara Devlet Opera ve Balesinde (ADOB) çalışmalar devam ediyor.
Troya'nın hazırlıkları için Ankara'ya gelen, eserde "Hektor" rolünü canlandıracak dünyaca ünlü balet Tan Sağtürk ve eserin koreografı Volkan Ersoy, provalar esnasında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bale grubu olarak Troya'nın çalışmalarına yaklaşık bir ay önce başladıklarını anlatan koreograf Volkan Ersoy, "Troya, 250 kişiyi sahnede göreceğiniz, 100-150 kişinin de sahne arkasında emek vereceği, 100'e yakın da orkestra sanatçımızın içerisinde olduğu dev bir proje. Troya'ya 'prodüksiyon' diyorum, opera eseri olarak nitelendiremiyorum çünkü eşit şekilde, opera ve bale sanatının bütün güzelliklerini sahne üzerine yansıtmaya çalıştığımız bir prodüksiyon." ifadelerini kullandı.
"İlk prodüksiyon özelliğini taşıyor"
Sahnede bale ve opera sanatçılarının ilginç bir sentezinin oluşacağını aktaran Ersoy, "DOB'un Aida ve Turandot gibi çok büyük opera eserleri oldu ama Troya çok başka nitelikte. İki sanat dalını eşit ağırlıkta göreceksiniz sahnede. Anlatım tarzı çok farklı. Hem sayı hem mana ve kavram açısından ilk prodüksiyon özelliğini taşıyor." şeklinde konuştu.
Troya'da Hektor'u Tan Sağtürk, Paris'i ise DOB Genel Müdürü Murat Karahan'ın canlandıracağını anımsatan Ersoy, eserin başka sürpriz isimlerinin de bulunduğunu belirtti.
Ersoy, şunları kaydetti:
"Bale yıldızlarımızın hepsi sahnede olacak. ADOB'un baş dansçıları tam kadro olarak sahnede yer alırken, İzmir'den de solist sanatçılarla destek alacağız. Bütün yıldızların sahnede olacağı, sanatsal gücümüzü var gücümüzle sahneye koyduğumuz bir eser niteliğini de taşıyor. Birçok esere imza attım ama böyle bir proje benim için de ilk. Çünkü çok hassas bir dengeden oluşuyor. Eserin bestecisi Bujor Hoinic, librettosunu yazan Artun Hoinic'in notalarını ben beden notalarına dönüştürmeye çalıştım."
"Seyirci muhakkak içine dokunacak bir şeyler bulacak"
Troya'nın Türkçe bir opera olduğuna dikkati çeken Ersoy, şu değerlendirmede bulundu:
"Seyirciler Troya'da muhakkak içine dokunacak bir şeyler bulacak. Çok güzel tınılarla aryalar dinleyecek. Çok güzel, kendi içimizden, armonimizden, benliğimizden çıkan notaların bazı tınılarını orkestradan duyacaklar. Ben birazcık otantik, folklorik figürlerimizi stilize ederek sahneye taşımaya çalıştım. Bizden çıkan bir hikayenin böyle bir prodüksiyona dönüşmesi, bence izleyiciler için de en önemli çekim alanı."
Eserin uluslararası alanda sahnelenecek olmasının önemine vurgu yapan Ersoy, "Troya, yurt dışında sahne sanatlarında ve sanat alanında ne kadar zengin, kaliteli işler çıkartabileceğimizin en büyük göstergesi olacak." dedi.
Tan Sağtürk: "Troya 'yıldızlar karması' gibi"
Tan Sağtürk ise Türkiye'de bale sanatının yaygınlaşması için okul kurmaya karar vermesi sebebiyle uzun yıllar önce DOB'dan ayrıldığını anımsattı.
"Burası benim yuvam, çıkış noktam burası." diyen Sağtürk, DOB Genel Müdürü Murat Karahan'ın yeni projeler üretme noktasında kendisine götürdüğü teklifi büyük bir zevkle kabul ettiğini aktardı.
Sağtürk, şöyle konuştu:
"Hektor rolüyle Troya'nın içinde buldum kendimi. Murat Karahan da Paris'i canlandırıyor. Tabii başka ciddi süprizler de var. Troya gerçekten 'yıldızlar karması' gibi oldu. Sahne sanatları konusunda herhalde en yukarıda olan insanlar buluştu. Yıldızlar buluşmasında bazen sorunlar çıkabilir, çatışmalar olabilir ama baktım o da olmadı. Tam tersine herkes birbirine destek. Ankara Devlet Opera ve Balesi müthiş bir yer olmuş."
12 yıl aradan sonra sahnelere döndü
Sağtürk, Troya'nın ekibinde yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu vurgulayarak, eser için çok çalıştıklarını anlattı.
Sağtürk, "50 yaşında, karakter rolü olmadan, dansçı olarak tekrar sahnelere dönmekle biraz da genç arkadaşlarıma doğru örnek olmayı da seçtim. Allah utandırmasın diyelim." değerlendirmesinde bulundu.
Balede uzun süredir sahneye çıkmaması sebebiyle başlangıçta endişeler taşıdığına işaret eden Sağtürk, şöyle devam etti:
"Troya ile 12 yıl sonra tekrar sahneye çıkacağım. 12 yıl önce çocuğum yoktu, evlenmemiştim. Hayatım farklıydı. Şimdi babayım, çocuklarım büyümeye başladı. Okul sayılarım çok büyüdü. Bütün bunlardan sonra tekrar dönüp geldim. Eskiden kendimi hocalara, koreograflara da ispat etmek zorundaydım. Şimdiyse benim için 'yarışmacı vücut' yok, müthiş zevk alması kalmış. Bu çok keyifli, sahneye çıktığım zaman kimseye bir şeyi ispatlamak zorunda değilim. Kendim için gerçekten huşu içinde dans edebiliyorum, o ruha girebiliyorum."
Kasım ayının ilk haftası seyirciyle buluşması planlanan Troya'nın Genel Sanat Direktörlüğünü Murat Karahan, rejisörlüğünü Recep Ayyılmaz yürütürken, eserin besteleri Bujor Hoinic'e, librettosu ise Artun Hoinic'e ait.