Çiy damlalarından yoğurt mayalıyorlar

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı bir orman köyünde yaşayan Yörük aile, Hıdırellez'de topladıkları çiy damlalarıyla yoğurt mayalayarak asırlardır süren geleneklerini yaşatmaya çalışıyor.

Çıkrıcak köyü yakınlarında ikamet eden Benli ailesinin kadınları, her yıl Hıdırellez günü ve takip eden 2 gün boyunca şafak vakti uyanarak güneş doğana kadar, tabak ve kaşıklarla otların üzerindeki çiyi (Havada buğu durumundayken akşamın, gecenin serinliğiyle yere inen ya da bitki yaprakları üzerinde toplanan su damlacıkları) "damızlık yoğurt" mayalamak için topluyor.

Hayvancılıkla geçimini sağlayan Karakeçili Yörüklerinden Mehmet Benli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atalarının asırlardır sürdürdüğü "çiy damlalarıyla yoğurt mayalama geleneği"ni kendilerinin de sürdürdüğünü söyledi.

Her yıl Hıdırellez günü 6 Mayıs ve takip eden 2 gün boyunca doğadaki otların üzerindeki çiy damlalarını topladıklarını dile getiren Benli, şunları kaydetti:

"Kadınlarımız her yıl Hıdırellez günü şafak vaktinde uyanarak doğadaki bitkilerin, otların üzerindeki çiy damlalarını toplar. Bu çiy damlaları süte karıştırılarak yoğurt mayalanır. Bu maya aynı zamanda ekmek yaptığımız hamurlarda da kullanılır. Çiyden yaptığımız yoğurttan elde ettiğimiz maya gelecek yıl Hıdırellez gününe kadar yaptığımız yoğurtlarda ve ekmek hamurlarında kullanılmaya devam eder. Geleneklerimize göre bu maya her yıl Hıdırellez döneminde tazelenir. Yörüklerin yoğurdunun çiyden mayalandığı için lezzetli olduğu inancındayız."

"Atalarımızdan kalan bu mirası sürdürmeye çalışıyoruz"

Benli, atalarının kendilerine aktardığı çiyden yoğurt mayalama hikayesini ise şöyle anlattı:

"Atalarımız yerleşik düzene geçmeden önce hayvanların akşam sütünü sağıp çadırın önüne bırakmış. 6 Mayıs Hıdırellez'e tesadüf eden günün sabahında kalktıklarında ise dışarıda kalan o sütün çiyin yardımıyla mayalanarak yoğurda dönüştüğünü görmüşler. O günden sonra atalarımız her Hıdırellez döneminde çiy damlalarından yoğurt mayalama geleneğini başlatmış. Biz de atalarımızdan kalan bu mirası sürdürmeye çalışıyoruz."

Mehmet Benli'nin eşi Seniye Benli de atalarından bugüne kadar süregelen geleneği yaşatmaya devam edeceklerini ve bundan sonraki nesillere de aktaracaklarını kaydetti.