ABD'nin Kürt koridoruna TSK tamponu

ABD'nin Kürt koridoruna TSK tamponu

TSK'nın güvenlikli bölge tanımı üzerinde yaptığı çalışmada çarpıcı tespitler yer aldı. Asker, ABD'nin 1991 yılındaki Çekiç Güç çıkarmasının olumsuz sonuçlarının tekrarlanmaması için belli bölgelerde tam kontrol istiyor. TSK'nın “Güvenlikli Bölge” oluşturmak istediği bölgelerin, ABD'nin Kürt Koridoru kurmayı planladığı alanı kapsaması dikkat çekti.

TSK, Suriye sınırında oluşturulması planlanan “Güvenlikli bölge”ye terör örgütlerinin sokulmamasına karşı. Ordunun, Şam yönetiminin hassasiyetlerine duyarlı olunması ve yapılacak çalışmanın Şam yönetimine karşı bir hareket görüntüsü vermemesini istediği bildiriliyor. TSK'nın “Güvenlikli Bölge” oluşturulması konusunda tespitlerini tamamladığı öğrenilirken, askeri kaynaklar, bu bölgelerin BOP çerçevesinde oluşturulması planlanan “Kürt Koridoru”na denk gelmesine dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika’da ABD yönetimi ile “Suriye sınırında uçuşa yasak bölge”, “tampon bölge”, “kara harekatı”, “Suriye muhaliflerinin desteklenmesi”, “Esad’ın devrilmesi” … konusunda pazarlıklar yaparken, Türk Ordusunun bölgedeki operasyonlar konusunda bazı hassasiyetleri olduğu belirlendi.

SİLAHI GÜÇLERE YASAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın New York'ta yapılan 69. BM Genel Kurulu temasları sırasında yaptığı, “Operasyona gereken desteği vereceğiz. Destek askeri ya da lojistik olabilir” sözleri sonrasında çalışmalar hızlandı. Başbakan Davutoğlu ile Genelkurmay Başkanı Necdet Özel arasında görüşme trafiği artarken, askerlerin bölgede atılması gereken adımlarla ilgili olarak geniş bir çalışma yaptıkları, yaşanması muhtemel olaylarla ilgili görüşlerini yazılı olarak hükümete sundukları öğrenildi. Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre, Türk Ordusu sınırda oluşturulacak “güvenlikli bölge”lerde tüm silahlı terör örgütlerinin temizlenmesini hedefliyor. Bu bölgelerin tamamen silahtan arındırılmasını ve terör örgütlerinin “kurtarılmış bölgesi” gibi bir duruma düşmesine itiraz ediyor. Uluslararası hukuka uygun olacak ve BM kararı ile oluşturulacak olan “güvenlikli bölge”de Şam yönetiminin hassasiyetlerinin dikkate alınmasını, yapılanların Şam yönetimine karşı bir operasyonmuş gibi algılanmasının önlenmesini öneriyor. Bu operasyonun “Suriye'nin yararına olacağı” vurgusu da yapılıyor.

UÇUŞA YASAK BÖLGE IŞİD VE PYD’YE YARAR

Askerler, Suriye sınırında tek başına uçuşa yasak bölge uygulamasına gidilmesine de karşı çıkıyor. “Bu uygulama sadece ve sadece PKK'nın ve IŞİD'in yararına olacaktır. Suriye hiç değilse arada sırada Tek başına böyle bir uygulamaya gidilmesinin başta IŞİD, PYD olmak üzere diğer terör örgütlerinin işine yarayacağı görüşünü savundukları ifade ediliyor.

ÇEKİÇ GÜÇ TANIMINA KARŞI

Askerin bir tespiti de Çekiç Güç konusunda. Buna göre, bu tanıma karşı çıkılıyor. İncelemeler sonucunda asker, Türkiye ve bölge açısından kritik noktaları, TSK'nın kontrol etmesi, gerisinin de ABD'nin öncülüğündeki koalisyon güçlerine bırakılması hedefleniyor. İncelemelere göre, Türkiye açısından Türkiye-Suriye sınırındaki sınır kapılarının bulunduğu 13 Güvenlikli Bölge tespit edildi.

Bu kapılar şöyle:

1- Yayladığı-Keseb: Bir dönem İslami Cephe kontrolüne giren kapı, Suriye Ordusu tarafından yeniden ele geçirildi.

2- Karbeyaz-Azmarin: Uzun yıllardır kapalı olan kapı ÖSO’nun kontrolünde.

3- Cilvegözü-Bab el Hava: 2011 sonlarında ÖSO kontrolüne geçti. 2013 yılının Aralık ayında İslami Cephe ani bir baskınla kapıyı ÖSO’dan aldı.

4- Islahiye-Meydani Ekbez: Meydani Ekbez bölgesi PYD kontrolünde.

5- Öncüpınar-Es Selame: ÖSO ile İslami Cephe arasındaki çatışmalar sonucunda şu an kapı İslami Cephe adlı grubun kontrolünde.

6- Çobanbey-El Rai: Bölge IŞİD’in kontrolünde.

7- Karkamış-Carablus: IŞİD'in kontrolünde.

8- Mürşitpınar-Ayn el Arap: PYD'nin kontrolünde ve askerler Ayn el Arap bölgesinin Kürt koridoru açısından bölgenin stratejik olduğu tespitini yapıyor.

9- Akçakale-Tel Abyad: IŞİD’in kontrolünde.

10- Ceylanpınar-Rasulayn: PYD'nin kontrolünde.

11- Şenyurt-Derbesye: PYD'nin kontrolünde.

12- Girmeli-Kamışlı: Suriye ordusunun kontrolünde ve kapıda Suriye bayrağı dalgalanıyor.

13- Cizre-Andivar: Yıllardır kullanılmıyor. Sadece bir köprü bulunuyor ve Türk askeri nöbet tutuyor. Karşısı tamamen PYD denetiminde.

AYN EL ARAP'TAN GÖÇ; TAMPON BÖLGE PROPAGANDASI

Suriye’nin Ayn el Arap (PKK'nın Kobane olarak tanımladığı yer) bölgesinde yaşanan IŞİD-PYD çatışması bahanesiyle Türkiye’ye yoğun bir göç yaşandı. Bu göçün yaşanmasından sonra bölgede PKK çevrelerinin “tampon bölge” propagandası yapması dikkat çekti. Özellikle Urfa’nın Suruç ilçesinde PKK’lıların bu konuda propagandayı yoğunlaştırdıkları görüldü. PKK yöneticilerinin özellikle Ayn el Arap'ta oluşturulacak bir güvenlikli bölgeye karşı olduğu da açıklamalarına yansımıştı.

HÜKÜMETİN TAVRI

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ABD’de Amerikalılarla görüşmelerini sürdürüyor. Çavuşoğlu Milliyet’ten Fikret Bila’ya görüşlerini açıklarken, “Bizim konumumuz diğer ülkelerden çok farklı. Sorun bizim komşularımızda yaşanıyor ve en fazla Türkiye’yi etkiliyor. En ağır yükü tek başına Türkiye taşıyor. O nedenle biz daha temkinli daha ihtiyatlı olmak zorundayız. Askeri adım derken bunu geniş bir yelpazede düşünmek lazım. Böyle hassas konularda Türkiye’nin ne yapacağını bağıra bağıra ilan etmesini beklemek gerçekçi olmaz” ifadelerini kullanıyor.

ERDOĞAN ESAD’IN DEVRİLMESİNİ, ABD İNCİRLİK’İ İSTİYOR

ABD’de yapılan görüşmelerde, ABD IŞİD’e karşı Türkiye’den başta İncirlik olmak üzere Batman, Diyarbakır, Hatay havaalanlarının kullanılmasını talep ediyor. Konunun dün Türkiye saatiyle 22.00’da yapılan Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Biden arasında yapılan görüşmede de gündeme geldiği bildiriliyor.

Erdoğan ve AKP Hükümeti ise ABD’den Türkiye-Suriye sınırında muhaliflerin yeniden örgütlenmesine olanak sağlayacak bir sınır koridoru ve Esad’ın devrilmesi için gereğinin yapılmasını istiyor.

BM'DEN TAMPON VE 'UÇUŞA YASAK BÖLGE' KARARI ZOR

Uluslar arası hukuk uzmanları ve Rusya, Suriye sınırında “tampon bölge” ve “uçuşa yasak bölge” oluşturulması için BM kararının şart olduğunu belirtiyorlar. Ancak bu kararın çıkmasına pek ihtimal verilmiyor. Rusya Federasyonu ve Çin Suriye’nin egemenlik sahasının ihlal edilmesine sıcak bakmıyor. Rusya ve Çin IŞİD ve diğer terör örgütlerine karşı yapılacak müdahalenin Şam yönetimi ile birlikte gerçekleştirilmesini istiyor.

Ceyhun Bozkurt

Aydınlık