Doğu Akdeniz'de taşlar yerinden oynayacak
Akdeniz’in bereketli çanağı, 2018 yılında dünya güç mücadelesinin merkezi oldu. 12 ülkeden onlarca savaş gemisi ile enerji devleri bölgeye geldi. Haklarımızı korumakta kararlı olan Türk Donanması, Atlantik kışkırtmalarına karşı Kıbrıs’ta dev bir deniz üssü kurma kararı aldı
Doğu Akdeniz, kuşkusuz 2018 yılının en sıcak gerginlik bölgelerinden biri oldu. Yıl boyunca üst üste öyle kışkırtmalar yaşandı ki, dönem dönem Suriye ve Yemen’deki savaşı bile gölgesinde bıraktı. Ne Güney Çin Denizi’nde yaşananlar ne de Arktik’teki stratejik çatışma ortamı, Doğu Akdeniz kadar konuşulmadı. 2019’da da gündemdeki yerini koruyacak gibi görünen Doğu Akdeniz, ABD ve İsrail etkisindeki üçlü mekanizmaların kışkırtmalarına karşı, Türkiye’nin proaktif direnişine sahne olacak.
Doğu Akdeniz’de, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin 2003’te Mısır, 2007’de Lübnan ve 2010’da İsrail’le ikili olarak deniz yetki alanı belirleme girişimleriyle başlayan gerginlik, Rum Yönetiminin Kıbrıs çevresindeki sözde ruhsat alanlarına dünya enerji devlerini davet etmesiyle bir üst seviyeye taşınmıştı. 2018 yılı, enerji devlerinin KKTC’nin haklarını hiçe sayarak sondaj girişimlerinde bulunduğu, bu girişimlerin de Donanma gücüyle korunduğu bir yıl oldu. Türkiye ise ‘tepkici’ değil ‘etkici’ bir politika izleyerek, Doğu Akdeniz’in en önemli aktörü oldu.
SAİPEM’İN GELİŞİ
Henüz 2018’in başlarında İtalyan Eni şirketine ait Saipem 12000 adlı gemi, sözde 3. parseldeki Supia bölgesine gelerek çalışma yapmak istedi. Türk firkateynleri tarafından bölgeye girmesine izin verilmeyen Saipem, Greko Burnu’nda bir süre bekledikten sonra platformlarını sökerek dönmek zorunda kaldı. Geminin bekleyişinin günlük maliyetinin 200 bin euro olduğu açıklandı. Saipem’in geri dönme ihtimali konuşulurken, Türk Donanması Kıbrıs’ta 10-22 Şubat arasında icra ettiği askeri faaliyetleri 10 Mart’a kadar uzatarak, hak gaspına müsaade etmeyeceğini ilan etti. Bunun üzerine ENİ’nin CEO’su gizlice Kuzey Kıbrıs’a gelerek Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’la görüştü. Bu görüşme, KKTC’nin de Ada üzerinde söz hakkı olduğunu gösteren önemli bir adım oldu.
EXXON BÖLGEYE GELDİ
İtalyan ENİ şirketinin bölgeden eli boş ayrılmasının ardından sürece Amerika dahil oldu. Rex Tillerson’un ABD Dışişleri Bakanı olmadan önce CEO’luğunu yaptığı ExxonMobil şirketi ile Katar’a bağlı Qatar Petroleum ortaklığı, Rumların tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) içindeki 10’uncu parselde doğalgaz aramak için kolları sıvadı. 13 martta içinde uzaktan kumandalı denizaltı robotlarının da bulunduğu iki sondaj gemisini 10’uncu parsele gönderen konsorsiyum, Anthias, Delfinos ve Glafkos olarak isimlendirilen üç hedef üzerinde çalışmalar yaptı. Türk Donanması, olası hak ihlallerini önlemek için Navtex yayınlayarak, 10-18 mart günlerinde Apostolos Andreas’ın kuzeydoğusundan Baf’ın batısına kadar olan deniz bölgesini bağladı. Fakat 10. parsel ile Türk kıtasahanlığı kesişmediği için, ABD gemilerinin çalışmasına herhangi bir müdahalede bulunulmadı.
FRANSIZLARA ÜS İZNİ
Rum Yönetimi, Türkiye ve KKTC’nin sözde müdahalesini engellemek amacıyla Fransa’yla 11 yıl önce imzaladığı askeri işbirliği anlaşmasının kapsamını genişletti. Fransa, 8 eylülde imzalanan yeni anlaşmayla, Güney Kıbrıs’taki hava ve deniz üslerini daimi kullanma hakkı kazanırken, Rumların istediği sondaj ve deniz trafiğinin güvenliğini de üstlendi. Rumların Mari Deniz Üssü’nün modernleştirilmesi, askeri teçhizat transferi ve Rum askerlerinin Fransız askeri okullarında eğitimini de sağlayacak olan Fransızlar, Larnaka’da da bir üs kurmak için çalışmalara başladı.
ÇOK ULUSLU KIŞKIRTMA
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, 3 kasımda ABD, İngiltere, İsrail, Fransa ve Yunanistan’ın fiilen; Mısır, İtalya ve Ürdün’ün de gözlemci olarak katıldığı bir tatbikat başlattı. Tatbikata, 10 savaş gemisi, sekiz helikopter ve uçak ile 750’nin üzerinde askeri yetkili katıldı. Tatbikata, Antik Yunan inancında, "tanrıların huzurunda kibirlilik durumunda olan kişilere karşı uygulanan ilahi cezanın ruhu" anlamına gelen "Nemesis 2018" adı verildi. Rum basını "Türk meydan okumalarına yanıt" başlığını attı.
7 NOLU PARSEL İÇİN TOTAL VE ENİ’DEN BAŞVURU
Mart ayında araştırmalarını yapan ExxonMobil ve Qatar Petroleum ortaklığı, 15 kasımda ‘Stena IceMax’ adlı gemiyi 10’ncu parsele göndererek sondaj faaliyetine başladı. Gemi, yerini kaybettirmek için otomatik gemi tanıma sistemini (AİS) kapattı. Rum Yönetimi de sondaj için Ada’nın güneyinde Navtex yayınladı. Gelişmeleri yakından takip eden Türk Donanması, Doğu Akdeniz ve Ege’de "Fiili Silah Atış Eğitimleri" düzenleyerek net bir mesaj verdi. Bu süreçte ABD’nin Enerji Konularından Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Francis Fannon, Ada’ya gelerek Rumlara desteğini açıkladı.
Total ve ENİ’nin de 7 nolu parselde hidrokarbon sondajı için Rum Yönetimine lisans başvurusunda bulunduğu açıklandı.
EAST-MED’DE SOMUT ADIMLAR
2018 yılında, Doğu Akdeniz’deki İsrail gazının Türkiye bypass edilerek Avrupa’ya ulaştırma projesi olan East-Med’de de önemli adımlar atıldı.
2 kasımda Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Sırbistan arasında, Varna yakınlarında dörtlü bir zirve düzenlendi. Çipras, görüşmede East-Med projesinin ele alındığını belirterek, Bulgaristan ile doğalgaz enterkonnekte bağlantısının önemini vurguladı. Selanik-Kavala-Dedeağaç-Burgaz-Varna-Rusçuk limanları arasında da demiryolu bağlantısının geliştirilmesi konusunda Bulgaristan ortak bildiri imzaladıklarını hatırlatan Çipras, karayolu inşası ile de ulaşım ağını genişleteceklerini söyledi. Zirvenin ardından Yunan doğalgaz şirketi Gas Trade ile Bulgar enerji şirketi BEH’in, İsrail’den Kıbrıs Vassilikos Limanı’na, buradan da Girit ve Yunanistan’a uzanacak gazın depolanması için Dedeağaç yakınlarında yeni bir LNG terminali kuracağı duyuruldu.
ABD-İTALYA STRATEJİK ORTAKLIĞI
30 temmuzda ABD Başkanı Donald Trump ile İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Beyaz Saray’da yaptıkları görüşmede, ‘Akdeniz bölgesinde güvenlik ve istikrar çabalarının iyileştirilmesine odaklanmak’ gerekçesiyle iki ülke arasında stratejik diyalog süreci başlatmıştı. Bu kapsamda 19-20 kasım günlerinde Washington’da düzenlenen ABD-İtalya Stratejik Diyalog Toplantısı’nda, iki ülkenin üst düzey bürokratları tarafından Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ele alındı. İtalya, bu toplantının ardından 25 kasımda East-Med’e katıldığını açıkladı.
Aynı tarihte Rum Yönetimi, Mısır ve Yunanistan ile Girit açıklarında "Medusa7-İskenderiye18" adıyla ortak bir tatbikata başladı. Tatbikata Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, İtalya, Fas ve Portekiz’den gözlemciler katıldı. Yunanistan tatbikata üç fırkateyn, bir denizaltı, sekiz F-16, bir Süper Puma helikopteri, üç Chinook helikopteri, dört AH-64 saldırı helikopteri ile çok sayıda özel birlik sevkederken, Mısır Donanması’nın, bir Mistral sınıfı helikopter gemisi, bir fırkateyn, bir denizaltı, altı F-16, bir E2-C uçağı ve özel kuvvet personelini gönderdiği öğrenildi. GKRY de bir adet açık deniz gemisi ve askeri birlikleri ile tatbikatta yer aldı. Aralık başında Anastasiadis, Türkiye’ye karşı Doğu Akdeniz’de oluşan üçlü işbirliklerine ABD ve Fransa’yı da davet etti. Güney Kıbrıs’ta yedi Akdeniz ülkesinin toplantı yapacağını duyuran Anastasiadis, Avrupa Birliği (AB)’nin de EastMed projesine 101 milyon dolarlık ön katkı yaptığını söyledi. Anastasiadis, Eni ve Total şirketlerinin 7. parseldeki sondaj faaliyeti için bulunduğu taleplerine yönelik onay sürecini başlattıklarını açıklarken, 14 aralıkta Güney Kıbrıs’a giden Macaristan Enerji Bakanı Peter Szijjarto, Rumlarla enerji anlaşması imzaladı.
TÜRKİYE KIBRIS’TA DENİZ VE HAVA ÜSSÜ KURUYOR
Türk Deniz Kuvvetleri, Doğu Akdeniz’deki tüm kışkırtmalara karşı en net cevabı Kıbrıs’ta bir deniz üssü kurma kararı alarak verdi. İlk kez Aydınlık’ın duyurduğu üs için, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal 13 kasımda Kıbrıs’a giderek keşif çalışmaları yaptı. Üssün inşasıyla ilgili çalışmaları yürüten özel ekibin, Ankara’ya teknik detayların tamamlandığı dosyayı gönderdiği öğrenildi. İskele bölgesinde yaklaşık 280 bin dönümlük dev bir alana inşa edilecek modern deniz üssü içinde, radar merkezinden sosyal tesislere kadar pek çok yapı bulunacak. Üs; fırkateyn, korvet, denizaltı ve helikopter gemisi gibi her çeşit gemimize ev sahipliği yapabilecek kapasitede olacak. 2019 yılında inşasına başlanması düşünülen üssün yanında bir de hava üssü kurulması planlanıyor.
RUMLAR 2019’DA YEDİ SONDAJ HEDEFLİYOR
Rum Yönetimi, 2019-2020 döneminde yedi sondaj çalışması hedeflediğini açıkladı. ExxonMobil’in ocak veya şubat ayında 10’uncu parseldeki "Anthea" veya "Glafkos" hedeflerinden birinde sondaj çalışması yapması kesinleşirken, Total’in Eni ile yarı yarıya ruhsat sahibi olduğu 6’ncı parselde de, neredeyse Afrodit yatağındaki kadar gaz potansiyeline sahip olduğu tahmin edilen Kalypso sahasında teyit sondajı yapılması bekleniyor. Kalypso hedefi için teyit sondajının 7’nci parselden yapılması kuvvetle muhtemel ancak bu, Rum Bakanlar Kurulu’nun 7’nci parsele talip olan Eni/Total’e ruhsat verip vermeme kararına bağlı olacak.
Hazırlıklarına önümüzdeki aylarda başlanması beklenen diğer beş sondajdan en az bir veya ikisinin 2019 sonlarına doğru başlaması, 2020’de tamamlanması bekleniyor.
Aydınlık