Türkiye'den ABD'nin Afrin yorumuna tepki
Türk Ordusu'nun Afrin harekâtı devam ederken Amerika'dan "Birleşmiş Milletlerde alınan ateşkes kararı tüm Suriye için geçerlidir" açıklaması geldi. Ankara'dan ise tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı, Amerika'nın "Ateşkes kararının Türkiye tarafından iyi okunması gerekiyor" açıklamasının her türlü temelden yoksun olduğunu vurguladı
Ankara, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye için alınan ateşkes kararını Türkiye'nin Afrin Harekatı'yla birleştiren Washington'a sert tepki gösterdi.
ABDDışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, 30 günlük ateşkes kararının tüm Suriye için geçerli olduğunu öne sürdü. Nauert, "Türkiye'nin BM'de kabul edilen tasarıyı iyi okuması lazım" diye konuştu.
Amerikalı sözcüye yanıt Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'dan geldi. Aksoy, yazılı yaptığı açıklamada Amerika'nın "Ateşkes kararı Türkiye tarafından iyi okunmalı" sözlerinin her türlü temelden yoksun olduğunu vurguladı.
Afrin'deki Zeytin Dalı Harekâtı'nın uluslararası hukuka uygun olarak terör örgütlerine karşı yürütüldüğünü belirten Aksoy'a göre, Amerika teröristlere destek veren açıklamalar yapmayı bırakmalı.
Aksoy, ateşkes kararının teröristlerin korunmasına yönelik çarpık ve çifte standartlı yorumlanmasından da özenle kaçınılması gerektiğini de ifade etti.
Dışişleri Sözcüsü, Türkiye'nin şimdiye dek olduğu gibi bundan sonra da, Suriye halkının çektiği acıların dindirilmesi için üzerine düşeni yapmayı sürdüreceğini kaydetti.
Aksoy'un açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"2401 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının odak noktası, rejimin bir hafta içinde yüzlerce sivilin katledilmesine ve hastane, okul gibi sivil tesislerin tahrip edilmesine yol açan saldırılarının durdurulması, ayrıca rejimin uyguladığı kuşatma siyasetinin açlığa mahkum ettiği insanlara insani erişim sağlanmasıdır. Karar, Doğu Guta başta olmak üzere, Suriye’de kötüleşen insani durum karşısında, acil insani yardım erişimine ve tıbbi amaçlı tahliyelere imkan sağlanması amacıyla çatışmaların gecikmeksizin durdurulması ve en az 30 gün süreyle insani ateşkes ilan edilmesi talebinde bulunmaktadır. Kararda atıf yapılan, insani durumun endişe yarattığı yerler arasında Afrin zikredilmemektedir. Zira Afrin'de cereyan eden, kararda kastedilen şekilde sivil-terörist ayrımı gözetmeyen bir çatışma değil, Suriye'nin bütünlüğünü ve Türkiye'nin milli güvenliğini hedef alan terörist örgütlere karşı yürütülen bir mücadeledir."
Aksoy, Türkiye'nin, Suriye’deki çatışmaların taraflarından biri olmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin, Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nda BM Şartı’nın 51. maddesi temelinde meşru müdafaa hakkını kullandığını belirtti.
"Hal böyleyken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün söz konusu BM Güvenlik Konseyi kararının 'Türkiye tarafından iyi okunması' gerektiği yönündeki ifadeleri, her türlü temelden yoksundur ve kararın odak noktasını anlayamadığını ya da bu odağı çarpıtmak istediğini göstermektedir." ifadelerini kullanan Aksoy, kararı amaç ve hedeflerini çarpıtmadan hayata geçirmenin, ilgili tüm taraflar için öncelik teşkil etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Masum halkın korunması saikiyle alındığı varsayılan kararın, teröristlerin korunmasına yönelik şekilde çarpık ve çifte standartlı yorumlanmasından özenle kaçınılmalıdır. Bu çerçevede, ABD’nin de teröristlere destek veren açıklamalar yapmak yerine rejimin masum sivil insanlara saldırılarını durdurmaya odaklanmasını tavsiye ederiz. Türkiye, şimdiye dek olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının çektiği acıların dindirilmesi için üzerine düşeni yapmayı sürdürecektir."