Binali Yıldırım: Bizim başka işimiz yok mu kardeşim?

Bir dizi etkinliğe katılmak üzere geldiği kentte valiliği ziyaret eden Yıldırım, partisinin il başkanlığında teşkilat başkanlarıyla yaptığı toplantının ardından partililere seslendi.

Bolu'dayken aklına 15 Temmuz gecesinin geldiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:

"15 Temmuz gecesi malum ben kara yolu ile İstanbul’dan Ankara’ya geldim. Cumhurbaşkanımız da İstanbul’a geldi. Bir yandan seyahat ederken bir yandan da bu alçak FETÖ terör örgütünün hedeflerine ulaşmaması için bütün birimleri, vatanını-milletini seven kolluk kuvvetleri ile, askerler ile sürekli temas halinde olayı Cumhurbaşkanımızla yönettik. Bolu Dağı Tüneli çıkışında gelişen olayları daha rahat ve kararlı şekilde yönetmek için Karayolları şantiyesine gittim. Bir saat kadar orada çalıştım.

Verilmesi lazım gelen talimatları verdim ve oradan sonra işin rengi değişti."

"Akıllarını bir dolara kiraya verenler hak ettikleri dersi almışlardır"

Binali Yıldırım, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin millet adına hırslandıklarını dile getirdi.

Yıldırım, "O kadar hırslanmıştık ki müthiş bir gayret içinde o gece 'Ölmek var, dönmek yok. Bu bayrak inmeyecek, bu ezanlar dinmeyecek. Bu alçaklara fırsat vermeyeceğiz.' dedik. Ve o gün bu millet kadını erkeği, genci ihtiyarı, her biri kahraman oldu. Sokakları, meydanları doldurdu. Ülkeye sahip çıktınız. Alçaklara hak ettiği dersi verdiniz. O gece tankın gücünü, halkın ve Hakk'ın gücü yenmiştir ve bağımsızlığımıza, geleceğimize kasteden, akıllarını bir dolara kiraya verenler hak ettikleri dersi almışlardır." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, AK Parti'nin kurulduğu 2002’den bugüne kadar kutlu yürüyüşünde önüne birçok engel çıktığını belirterek, dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bu günlere geldiklerini anlattı.

Önlerine her fırsatta vesayet odaklarının çıktığına dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanını seçtirmemeye kalkıştılar. Partimizi kapatmaya kalkıştılar. 17-25 Aralık yargı darbesi yapmaya kalkıştılar. Gezi olayları ile ülkemizi Libya, Tunus, Suriye gibi kaosa sürüklemeye çalıştılar. Bütün bunları başaramayınca 15 Temmuz’da asker kılığına girmiş teröristlerle istiklalimize, bayrağımıza, egemenliğimize kastettiler ama her seferinde göğsünde iman dolu, ay yıldızlı bayrağı eline alan milyonlarca vatan evladı üzerine düşeni yaptı ve alçaklara hak ettikleri cevabı verdi.

Bugün ülkemizin içinde ve dışında 7 düvele karşı mücadele veriyoruz. Terörle mücadelede de çok ciddi mesafeler aldık. 17 yılda yolları böldük, gönülleri ve hayatları birleştirdik. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Yolları böleriz ama Türkiye’yi böldürtmeyiz."

CHP'li bir siyasetçinin Külliye'ye gittiği iddiası

CHP'li bir siyasetçinin Külliye'ye gittiği iddiasına da değinen Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"CHP, kendi içindeki hizipleri, kendi içindeki kaynayan kazanı soğutmak için yalan üzerine yalan uyduruyor. Neymiş? Külliyede Recep Tayyip Erdoğan, CHP’de genel başkanı değiştirmek için görüşme yapıyormuş. 'Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.' dedik ama yatsı olamadan bunlar patladılar. Şimdi bu işin aktörleri birbirine girdi. Bizim başka işimiz yok mu kardeşim? Memleketin bin bir türlü işi var. Bir de sizin içinizde kim genel başkan olacak, kim olmayacak, bununla uğraşacak vaktimiz mi var? İşinize bakın."

Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi CHP'nin iktidara alternatif olması gerektiğini dile getirerek, CHP liderinin konuşurken 10 düşünüp bir söylemesi gerektiğini kaydetti.

Türk milletinin hoş görmeyeceği tek şeyin doğruyu söylememek olduğunu ifade eden Yıldırım, "Siyasetçinin şartlar ne olursa olsun her zaman doğruyu konuşması gerek. Milletine karşı dürüst olması gerekir. Bizim siyaset anlayışımızda bu vardır. Ne diyor liderimiz? 'Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız.' Bu anlayışla 17 yıldır milletimizin karşısındayız." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, konuşmasının ardından partililerle fotoğraf çektirdi.