9. Cumhurbaşkanlığına kadar uzanan "Çoban Sülü"nün hayat serüveni
-Türkiye siyasetinin en renkli, en inatçı, en coşkulu ve en olgun isimlerinden biriydi 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. İslamköy'de başlayan yolculuğu, eğitim hayatının ardından önce bürokraside, sonra da Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'na kadar uzandı. 2 darbe 1 ihtilal gördü. Eleştirilen yanları hep oldu. Zalimlikle de suçlandı, zulüm de gördü. 40 yıllık siyasi yaşamının sonunda Cumhurbaşkanı oldu. Sadece 7 yıllık görev süresinde değil, sonrasında da milli davalara sahip çıktı.
Yaşamını yitiren 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in serüveni Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de başladı. Demirel, siyasi kararları, mücadele dolu yaşamı ve kıvrak zekasıyla hep fark yaratmayı başardı.
Demirel, ilköğrenimini doğduğu İslamköy'de, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun olup Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nde göreve başladı.
1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu. Henüz 30 yaşındaydı.
Siyasete 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. Tarih 28 Kasım 1964'ü gösterdiğinde ise Kır At'ın lideri artık Demirel'di. 1965'in Şubat ve Ekim ayları arasında koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı oldu. 10 Ekim 1965'de yapılan genel seçimlerde yüzde 53 oy alarak tek başına iktidara oturdu. Isparta Milletvekili olarak Meclis'e giren Demirel, Türkiye'nin 12'nci Başbakanı olarak hükûmeti kurdu.
Siyasi yaşamında 6 kez Başbakanlık koltığunu kaybetse de 7 kez koltuğunu geri almayı başardı. 12 yıl Başbakan olarak, İsmet İnönü'den sonra, Türkiye'de en uzun süre Başbakanlık yapan kişi oldu. Adına, şarkı dahi yazıldı.
Siyasi yaşamında merkez sağ politikaları tercih etmişti. 12 Eylül'den kısa bir süre önce, Demirel'in Başbakan, Başbakanlık müsteşarı Turgut Özal'ın hazırladığı 24 Ocak kararlarını hayata geçirdi. Bu kararlar, Türkiye'nin kapitalist sistemi tam anlamıyla teslim olmasının önünü açacaktı.
Hem 12 Mart 1971 muhtırasında, hem de 12 Eylül 1980 darbesinde devrilen Başbakan oydu. 12 Eylül'ün ardında Hamzakoy ve Zincirbozan'da gözetim altında tutuldu.
Çocukluk döneminde çobanlık yaptığı için "çoban sülü, DSİ yıllarındaki görevi nedeniyle de "Barajlar Kralı" lakabını aldı.
Tarih 16 Mayıs 1993'ü gösterdiğinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde eller Süleyman Demirel için havaya kalktı. Turgut Özal'ın ani ölümü üzerine yapılan seçimde; Demirel, Türkiye'nin 9'uncu Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Bu görevi 16 Mayıs 2000 tarihine kadar sürdüren Demirel, görevi süresince tarafsızlık ilkesini korudu. 9'uncu Cumhurbaşkanı, Güniz Sokak günlerinde de milli hassasiyetleri üst seviyede tuttu.
Mart 1995'te Azerbaycan'da Haydar Aliyev'e karşı planlanan darbe girişimini önceden haber alıp Aliyev'i bilgilendirdi. Çiller Özel Örgütü'nün girişimi başarısız oldu.
28 Şubat kararlarının alındığı süreci yöneten Cumhurbaşkanıydı.
Soykırım yalanına karşı mücadele yürüten Talat Paşa Komitesi'ne destek verdi. Kıbrıs'ta Milli Kahraman Rauf Denktaş'ın en önemli destekçisi Süleyman Demirel'di.
2004 yılında Gazi Üniversitesi'nde yapılan, Rusya'dan Çin'e kadar pek çok ülkenin temsil edildiği Avrasya Sempozyumu, Demirel'in himayesinde yapıldı.
Sorulara verdiği hızlı yanıtları, yanından hiç ayırmadığı fötr şapkasını Türk siyasi yaşamına kazandıran Demirel, "Türkiye'nin "Baba"sı" olarak anıldı.