Erler neden öldü?
Aileler Oğullarının İntihar Etmediğini Söyleyerek Şüpheli Ölümlerin Aydınlatılmasını İstedi.
5 Ekim 2009 günü Tunceli'nin Hozat İlçesi'ne bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolunda nöbet sırasında intihar ettiği öne sürülen Er Murat Oktay Can'ın ailesi ile geçtiğimiz yıl 9 Aralık günü Gökyazı Jandarma Karakolu'nda vatani görevini yaparken, piyade tüfeğinden çıkan kurşunla intihar ettiği ileri sürülen 20 yaşındaki Uysal Doğan'ın ailesi, Antalya Kışlahan'da bir araya geldi. Acılı aileler oğullarının intihar etmediğini söyleyerek, yetkilileri bu şüpheli ölümleri aydınlatmak için göreve çağırdılar. Aileler 19 Kasım 2013 de TBMM'ye giderek oturma eylemi yapacaklarını bildirdiler.
Süreç AİHM 'de Devam Edecek
Can ailesinin avukatı Ahmet Çevik 5 Ekim 2012 günü meydana gelen olayla ilgili süreci anlattı. Yaptıkları araştırmada olayın intihar olmadığı yönünde 22 tane delil bulduklarını, otopsi raporlarına itiraz ettiklerini, kriminal inceleme ve kabir fethi talebinde bulunduklarını söyleyen Çevik, taleplerinin hiçbirinin kabul edilmediğini ve ayrıntılı değerlendirme yapılmadığını ifade etti.Bu süreçten sonra soruşturmaya takipsizlik kararı verildiğini ve bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduklarını kaydeden Çevik, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin idari ajanlığın hizmet kusuru olduğunu kabul ettiğini belirtti. Baba Can'ın manevi yıkıntısına 1500 TL olarak değer biçen Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin bu kararını da Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını bildiren Çevik, "Bu bir babanın manevi yıkıntı bedeli olamaz hele 20 yaşında ki oğlunu askere yollamışsa hele de cenazesi eve geldiyse" ifadelerini kullandı. Yargılamanın devam ettiğini belirten Çevik, şüpheli ölümlerin çatışmada ölen asker sayısını geçtiği görüşünü savunarak şunları söyledi; "Türkiye de son 10 yılda 987 tane asker şüpheli şekilde vefat etti. Eğitim zayiatı denildi bunlara. Bu sayı çatışmada ölen asker sayısını geçmiş durumda. Bu konuda yeterli araştırma ve soruşturma yapılmamakta. Bu nedenle hukuk mücadelemiz devam etmektedir."
Kasım'da Mecliste Seslerini Duyuracaklar
Er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can ellerinde resmi deliller olmasına rağmen Askeri Mahkemelerin olayın üzerine gitmediği görüşünü ileri sürdü. Otopsi raporlarında darp izleri olduğunu ve doktorların 'Askeri Savcının bilgi vermesi gerektiğini' belirterek kendilerine herhangi bir açıklama yapılmadığını söyleyen Oktay Can, "Türkiye genelinde ki şüpheli ölümler ailesi olarak 19 Kasım 2013 günü TBMM'ye giderek eylem kararı aldık" diye konuştu.
Üst Mahkemeye Başvurmasak Dava Kapanacaktı
Er Uysal Doğan'ın babası Rıza Doğan da mahkeme sürecinin devam ettiğini belirtti. Elazığ Savcılığının takipsizlik kararı verdiğini söyleyen baba Doğan, delil toplama gereği duymadan verilen bu karara tepki gösterdi. Karara itiraz ettiklerini ve kararın üst mahkeme tarafından bozulduğunu dile getiren Doğan, dosyanın Genelkurmayda olduğunu ifade etti. Doğan " Karakolun içerisindeki koğuşta olmasına ve silahta parmak izi olmamasına ve başka bir kişinin elinde barut izi olmasına rağmen, buna gerekçe göstermeden takipsizlik kararı veriyor. Bir üst mahkemeye dava açmasak dava kapanıp gidecek" ifadelerini kullandı. Adalet Bakanlığına başvuru yapmalarına karşın yanıtsız kaldıklarını anlatan baba Doğan , İçişleri Bakanlığının 'Her türlü önlem almamıza rağmen bu olayların başına geçilmiyor' açıklamasını hatırlatarak, " nedense karakollarda silahlar hala başıboş, hiçbir önlem yok, başlarında nöbetçi yok ama İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması tam tersi" diyerek insanların ölümünden sonra alınan önlemleri eleştirdi. Askeri Mahkemelerde çözülen bir tane dava bile olmağını belirten Doğan, davanın Sivil Mahkemelerde görülmesini istedi.
Haber - Fotoğraf : İbrahim Koçak
ulusalkanal.com.tr