Altın yılın ilk çeyreğinde “parladı“

Yurt içinde yatırımcıların en çok tercih ettiği yatırım araçlarından biri olan altın, şubat ve mart aylarındaki durgun seyrine karşın ilk çeyrekte yaklaşık yüzde 12 kazandırdı.

Yeni yıla dolar kuruna paralel sert yükselişlerle başlayan gram altın, ocak ayını yüzde 12,73 değer kazancıyla tamamlamıştı. Ocak ayındaki yükselişini devam eden aylarda sürdüremeyen gram altın, şubat ve mart aylarındaki sınırlı değer kayıplarına karşın yatırımcısına ilk çeyrekte yüzde 11,93 kazandırdı.

Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekçen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, global risk iştahının gerilemesinin ve doların küresel çapta getirisinin azalmasının piyasa oyuncularını güvenli varlıklara yönlendirdiğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve geldiği andan itibaren uygulayacağı politikaları ve belli başlı reformları dile getirdiğini anımsatan Çekçen, icraattan ziyade, sözlü yönlendirmeleri dikkate alan piyasaların, bu beklentilerle ralli yaptığını kaydetti.

Çekçen, sağlık reformunun, kongreden onay alamamasının, piyasalarda endişe yarattığına dikkati çekerek, "Trump'ın bu yasayı kongreden geçirememesi, diğer politikalarının da tehlikeye gireceğini gösterdi. Piyasalar bu korkuyla altın gibi güvenli varlıklara yöneldi." değerlendirmesinde bulundu.

"Altın yatırımcının gözdesi olmaya bir süre daha devam edecek"

ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırım sürecinde kararlılıkla ilerlediğine vurgu yapan Çekçen, şunları kaydetti:

"Fed, son toplantısında faizleri 25 baz puan artırarak, normalleşme sürecinde önemli bir adım daha attı. Bunun yanında olumlu gelen ABD verileriyle birlikte 2017 yılında da 3 faiz artırımına gideceğini belirtti. Fakat piyasalar bu agresif adımları eskisi kadar sert fiyatlamıyor. Fed'in bir sonraki basın açıklamalı toplantısına kadar (Haziran), herhangi bir aksiyon alınmayacağı beklentisi, doların yükselişlerini sınırlandırıyor. Bu da doların değer kaybına bağlı olarak altını ön plana çıkarıyor."

Çekçen, İngiltere'nin Brexit sürecinin resmen başlaması ve Avrupa'daki seçim maratonu gibi gelişmelerin piyasalarda risk iştahını azaltığını belirterek, "Petrol fiyatlarının istenilen düzeylerde dengelenememesi, global büyüme endişelerini sıcak tutuyor. Bu durum da altını güçlü tutan diğer sebeplerden biri olarak gösterilebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Yılbaşından bu yana gram altında 142 lira seviyesinin aşağısında kayda değer bir fiyatlama görülmediğini belirten Çekçen, bu seviyeler üzerinde her fiyatlamada gram altının yükseliş isteğinin devam edeceğini kaydetti.

Çekçen, referandum süreci göz önünde bulundurulduğunda, ons altındaki yükselişe bağlı olarak önümüzdeki dönemde gram altında da tekrardan 148-150 lira bölgesinin gündeme gelebileceğini ifade ederek, "İlk çeyrekte yatırımcısını güldüren altın, bir süre daha yatırımcının gözdesi olmaya devam edecek." dedi.

"Piyasalar ile Trump arasındaki iyi ilişkinin sonuna gelindi"

Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan da altının ons fiyatının, Fed kararı akabinde dolar endeksinin ve ABD tahvil faizlerinin gerilemesi neticesinde yükseldiğini söyledi.

Erkan, bu sayede ons altın fiyatının 1.250 doların üzerini gördüğünü anımsatarak, bu hareketin Trump'ın ekonomik reformlarının uygulanabilirliğinin sorgulanması nedeniyle yukarıya doğru eğilim gösterdiğini kaydetti.

Özellikle sağlık hizmetleri yasa tasarısını geri çekmesinin ardından, Trump'ın Cumhuriyetçiler arasında da o kadar güçlü olmadığı kanısının ağırlık kazandığını ifade eden Erkan, piyasalar ile Trump arasında 9 Kasım'da başlayan iyi ilişkinin sonuna gelindiğini söyledi.

Erkan, ABD hisse senetleri piyasasının yükselmesi ve ABD tahvil tarafındaki satış eğiliminin gücünün azalmasının ons altın fiyatlarını ilerleyen dönemde de destekleyeceğini belirterek, "Avrupa'nın siyasi gündemine bakmamız gerek. Seçimlere ilişkin endişeler biraz hafiflemiş olsa da Brexit'in resmen başlamış olması ve çetin geçmesi beklenen İngiltere-AB müzakereleri küresel piyasalar açısından bir endişe unsuru olarak altına olan talebi yüksek tutabilir." değerlendirmesinde bulundu.

ABD tahvil faizleri ile ters korelasyon içinde hareket eden altın fiyatlarında yönün yukarı olduğunu vurgulayan Erkan, altının ons fiyatının 1.250 dolar üzerindeki hareketin devamlılık sağlaması halinde 1.280 dolar seviyesinin gündeme

gelebileceğini belirtti.

Erkan, Türkiye'de kur hareketinin yavaşlamış olmakla birlikte dolar/TL'nin 3,50 seviyelerinden yukarı doğru yeniden tepki verebileceğini tahmin ederek, şunları kaydetti:

"Gram altın söz konusu olduğunda kurdan bağımsız düşünemiyoruz. Kurun aşağı gitme oranı, altının yukarı gitme oranından düşük olacaktır. O yüzden gram altın fiyatlarını gelecek dönemde, şu an bulunduğu seviyenin üzerinde 155-160 lira seviyelerinde görüyorum."