"Marketlerin haftada bir gün kapanmasını talep ediyoruz"

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, "Marketlerin haftada bir gün kapanmasını talep ediyoruz. Yapılacak düzenleme ile bizler ertesi güne daha iyi hazırlanabileceğiz. Rekabette küçük işletmelere avantaj sağlayacak bu talebimiz aynı zamanda çalışanlarımıza yarayacak. Çalışanlarımız aileleri ile vakit geçirebilecek, dinlenebilecek, sosyalleşecek, verimlilikleri artacak. Poşet konusu çevreyi kirletmesi açısından çözülmesi gereken bir sorun. Bunun bir geçiş süreci olur. Bizler tüketicimize bedelsiz fileler, bez torbalar da dağıtırız, başka ambalajlar da oluştururuz, önemli olan tüketicinin bilinçlendirilmesi. Bence birkaç ay zorlanma olur, sonra tüketici alışır. Perakende Yasası’nın gözden geçirilmesini istiyoruz. Manav, kırmızı et, bakliyat, unlu mamuller, zeytin ve zeytinyağı ürünlerinde toptanda olduğu gibi perakendede yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi için KDV düzenlemesi bekliyoruz” dedi

"Marketlerin haftada bir gün kapanmasını talep ediyoruz"

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, marketlerin haftada bir gün kapanmasını talep ettiklerini belirterek, "Yapılacak düzenleme ile bizler ertesi güne daha iyi hazırlanabileceğiz. Rekabette küçük işletmelere avantaj sağlayacak bu talebimiz aynı zamanda çalışanlarımıza yarayacak. Çalışanlarımız aileleri ile vakit geçirebilecek, dinlenebilecek, sosyalleşecek, verimlilikleri artacak." dedi.

Altunbilek, perakende sektöründeki gelişmelere ilişkin düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, yerel zincirlerin toplam cirosunun 33 milyar TL'ye ulaştığını kaydetti.

Federasyon üyeleri olarak 2017'de 67 bin kişiyi, bugün ise 71 bin 396 kişiyi istihdam ettiklerini ifade eden Altunbilek, şunları söyledi:

“Toplam market grupları içerisinde istihdamdaki payımız yüzde 40 oldu. 2018 yılı itibarıyla toplam mağaza sayımız 4 bin. Bu sene hedefimiz yüzde 15 büyümek. Yerel Zincirler Buluşuyor konferansımızın 10.’sunu 11-12 Nisan’da gerçekleştireceğiz. Bu konferans aslında sektörün bir düğünü. Sektörü bir araya getiriyor. Personel olmadan perakendeciliği iyiye götürmek işin en zor yanı. Eğer doğru personel yoksa, işinde mutsuz çalışıyorsa başarı gelmiyor. Perakende ve müşteri çok hızlı değişiyor. E-satış, e-ticaret hayatımıza çok hızlı girdi. Şu anda pazarda yüzde 3-5’ler konuşuluyor. E-ticaret hızlı büyüyen gelişen bir yapıya gidiyor. Bizim de marketçiler olarak e-ticarete yatırım yapmamız gerekiyor.”

Altunbilek, çevrenin önemini vurgulayarak, “Mağazalarımızda kullanmış olduğumuz poşet ile ilgili Avrupa’daki uygulamaların Türkiye’de de uygulanması gerektiğini söylemiştim. Bu biraz farklı yerlere de çekildi. Poşetin yasaklanması ya da buradan bize bütçe oluşturulması anlamında söylemedim. Tamamen tüketiciyi bilinçlendirmek, daha az poşet kullanımı sağlayarak çevreye katkı sunmayı amaçlamıştım.” diye konuştu.

Poşet konusunun çevreyi kirletmesi açısından çözülmesi gereken bir sorun olduğuna işaret eden Altunbilek, “Bunun bir geçiş süreci olur. Bizler tüketicimize bedelsiz fileler, bez torbalar da dağıtırız, başka ambalajlar da oluştururuz, önemli olan tüketicinin bilinçlendirilmesi. Bence birkaç ay zorlanma olur, sonra tüketici alışır.” dedi.

“Perakendeye uygun kredi imkanı verilmesine ihtiyaç var”

Altunbilek, son dönemlerde KOBİ’lere sunulan kredilerden faydalanamadıklarına değinerek, “Kendi üyelerimizin hiçbiri bu kredilerden faydalanamıyor. Aslında biz bir yerde KOBİ grubuna girmiyoruz. Belli bir ciroya kadar olanlara bu kredi imkanı sunuluyor. Bizim de büyüklüğümüzden dolayı bu kredilerden faydalanamıyoruz. Bize, perakendeye uygun kredi imkanı verilmesine ihtiyaç var. Devletten bu konuda talebimiz var.” dedi.

Sektörde problem olan indirim mağazalarının kuralsız ve disiplinsiz büyümesinin pazardan ciddi pay aldığını ifade eden Altunbilek, indirim mağazalarının reklamlarında bile sayısal konuşmaya başladığını söyledi.

Altunbilek, Almanya’da indirim mağazalarının sayısı 8-10 bin iken, Türkiye’de 20 binin üzerinde bulunduğuna işaret ederek, “TPF üyelerinin istihdam, katma değer anlamında indirim mağazalarından daha fazla istihdam ve katma değer sağlıyor. Ekonomiye sağladığımız katma değer yadsınamaz.” dedi.

Mağaza açılması için “Nüfusa, kilometreye göre veya şu kadar otoparkı bulunacak” gibi kuralların getirilebileceğini belirten Altunbilek, “Devletimiz bunu yasaya koymazsa sektörümüzde azalma ve daralma olacak. Sıkıntı, sorun yaşayan marketlerin sorunlarına baktığımızda bunun başında indirim mağazaları geliyor. Bunlar açılmasın demiyoruz. Yasa bize de onlara da kural getirsin. Bir ilçeye gittiğimizde 12 indirim mağazası ile karşılaşıyoruz. Bu bütün küçük esnafa zarar verdi. İndirim mağazaları elektronik, tekstil, züccaciye, mobilya, araba zinciri, çadır, balta, akü bile satıyor. Satabilir, ticaret serbest ama biraz disipline de ihtiyaç var. Biz yüzde 12 büyüdük diyoruz ama karlılıkta daralma var.” şeklinde konuştu.

“Marketlerin haftada bir gün kapanmasını talep ediyoruz”

Ucuz et uygulamasına ilişkin soru üzerine Altunbilek, “İşin doğrusu bizler orada biraz üvey evlat gibi olduk. Satışın indirim mağazalarına verilmesi bizi etkiledi ama müşterimiz yine bize sahip çıktı. Oradaki maliyetler bizi de kurtarmıyordu. Rekabet anlamında orada karsızlığa doğru gittik, kıyma ve kuşbaşı ette bakanlığın uyguladığı fiyatı uygulamaya gittik ama şu anda eski haline döndü gibi duruyor. Fatura biraz marketçilere kesildi. 10-15 yıldır et gündemden düşmüyor, et ithal etmediğimiz ülke kalmadı. İnşallah düzelir, biz de rahatlamış oluruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Marketlerin haftada bir gün kapanmasını talep ettiklerini ifade eden Altunbilek, “Yapılacak düzenleme ile bizler ertesi güne daha iyi hazırlanabileceğiz. Biz mesaimizi bitirip marketlerimizi kapatınca, küçük esnafta belirlenecek saate kadar satışına devam edebilecek. Rekabette küçük işletmelere avantaj sağlayacak bu talebimiz aynı zamanda çalışanlarımıza yarayacak. Çalışanlarımız aileleri ile vakit geçirebilecek, dinlenebilecek, sosyalleşecek, verimlilikleri artacak.” diye konuştu.

Altunbilek, sektörün ihtiyaçlarına ilişkin şunları dile getirdi:

“Perakende sektörünün, marketlerin veya indirim mağazalarının bir yasayla disipline edilmesine ihtiyaç var. Arz fazlası oluştu. Yasayla tanımı yapılmadıkça batma olur sorunlar da olur. Bu indirim mağazaları güçlü sermaye olabilir bir kural, kaideye konulsun. Kuralsız büyümenin sektöre ciddi anlamda yara açacağı aşikar. Talebimizin birincisi Perakende Yasasının gözden geçirilmesi, KDV oranı yüzde 1 ile giriyor yüzde 8 ile çıkıyor. Manav, kırmızı et, bakliyat, unlu mamuller, zeytin ve zeytinyağı ürünlerinde toptanda olduğu gibi perakendede de yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi için KDV düzenlemesi bekliyoruz. Düzenleme sektörün büyümesine, istihdama önemli katkı sağlayacak, ayrıca vatandaşımızın alım gücünü de artıracak. KDV'nin yüzde 1'e düşmesiyle sepetler indirime uğrayan ürünlerle yüzde 7 daha ucuza dolacak. Hal Yasası ile ilgili düzenleme oldu, ürünler yolda gelene kadar hava şartlarından tazeliğini kaybediyor. Ambalaj sistemi tektip hale getiriliyor. TPF olarak Hal Yasasını destekliyoruz.”

Bu arada, TPF’nin düzenlediği Yerel Zincirler Buluşuyor (YBZ) konferansı 11-12 Nisan’da Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

market