Av. Murat İnan yazdı: Hükümet düştü, başbakan yok!
Tayyip Erdoğan an itibariyle başbakan, milletvekili ve AKP üyesi değildir. Mevcut AKP hükümeti de düşmüş durumdadır.
2010 yılında yapılan referandum ile cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili mevcut değişiklik yapılmıştır. Bu düzenlemeye göre Anayasanın 101/4’ncü maddesi şöyle der: “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.”
YSK’nın seçilen cumhurbaşkanı mazbatasını TBMM başkanlığına teslim etmesinden hemen sonra TBMM’nin yapması gereken; seçilen kişinin milletvekilliğinin Anayasa’ya göre düştüğünü açıklamaktır. Mevcut durumda milletvekilliği düşen Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık sıfatı düşmesi sebebi ile hükümetin de mevcut anayasa ve diğer mevzuata göre düştüğü hukuki bir gerçekliktir.
Kimi çevreler, Erdoğan’ın şu anki statüsünü, “ milletvekillerinin seçilmeleri ile birlikte özlük haklarının başladığı, ancak vekillik sıfatının TBMM’deki yemin töreni ile gerçekleştiği” şeklinde, kıyaslama yoluyla açıklayarak, kanunun arkasından dolanmaya çalışmaktadır. Bu kıyaslama yanlıştır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 101/4’ncü maddesi “amir hükümdür.” Hiçbir anlam boşluğu yoktur.
YSK tarafından Cumhurbaşkanlığı mazbatası, TBMM başkanlığına teslim edilmiştir. Bu an itibariyle R.Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık sıfatı bulunmadığı gibi, milletvekilliği de düşmüş olup, AKP Genel Başkanlığı sıfatı da ortadan kalkmıştır.
Dolayısıyla Başbakanlık görevini yürütemeyeceği gibi, partisi ile ilişiği de son bulmasından ötürü, 27 Ağustos ta düzenlenecek AKP genel kurulunda da yer alamaz. Aksi eylemler suç teşkil etmektedir. Bu açıktır.
En önemlisi, Başbakanlık sıfatı kalmadığı için, anayasaya göre şu anki hükümet de düşmüştür.
AKP için Cumhurbaşkanlığı’nı suiistimal ediyor
Şu an resmi bir hükümet yok. Dolayısıyla Bakanlar Kurulu olarak toplanamazlar. Her şeyden önemlisi şu anda AKP üyesi bile değil.
Normalde Cumhurbaşkanı, başbakanı görevden alırsa genel seçimlerin hemen gerçekleşmesi gerekir. Çünkü Başbakanın alındığı bir hükümet düşmüş demektir. Şu an Cumhurbaşkanı sıfatıyla bir bakanı başbakan olarak ataması lazım. Ancak bunu yapamıyor. Genel kurulu bekliyor. Yani halen daha yasal olarak üyesi bile olamayacağı partide Genel Başkanı olarak görevinin başında. Partinin dağılmaması, daha doğrusu kendi güdümünde bir başbakan belirlemek için zaman kazanıyor. Cumhurbaşkanlığı görevini, parti için suiistimal ediyor.
Şimdi bu durumda kalkıp "efendim ben daha yemin etmedim. Cumhurbaşkanlığım başlamadı” diyemiyor, derse, Anayasa 101/4 gereği milletvekilliği düştüğü için hakkındaki mevcut dosyalarla ilgili soruşturma başlatılabilecek. Demezse ve anayasanın gereğini yapmazsa siciline, bir anayasa ihlali daha eklemiş olacak.
Avukat Murat İnan
ulusalkanal.com.tr