Tarihin yazıldığı savaş

Kurtuluş Savaşı’nın ön sözünü yazan, emperyalistlere tarihin en ağır hezimetlerinden birisini yaşatan Çanakkale Savaşı’nın üstünden 104 yıl geçti. Albay Mustafa Kemal’i Anafartalar Kahramanı’na dönüştüren, Rusya’da Devrim sürecini hızlandıran Çanakkale savaşı ile tarihin akışı değişti. Çanakkale Boğazı’nı geçmek için önce denizden sonra karadan saldıran İtilaf Devletleri, bu savaşta sadece yenilmekle kalmadılar, yok edilmek istenen bir ulusun bağımsızlık ateşini de yaktılar.

Yenilmez denilen bir donanmayla, en gelişmiş silahlarla, devasa gemilerle saldırdılar. Geçemediler.

Dünya’nın dört bir tarafından asker topladılar, yüz binlerce kişilik kara ordusuyla Gelibolu’ya çıkartma yaptılar.

Yine geçemediler! Bugün 18 Mart. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104’üncü yıl dönümü.

Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinden birisi olan Çanakkale Savaşı, Türk tehdidini ortadan kaldırmak, İstanbul’u işgal etmek, Çarlık Rusya’ya yardım götürmek amacıyla düzenlendi.

İngiliz Donanma Bakanı Winston Churchill’in planladığı harekâta göre, İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan dev bir donanma, Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’u işgal edecekti.

Bu geçiş, hem Türkleri çökertecek, hem de 1’inci Dünya Savaşı’nı erken bitirecekti.

19 Şubat 1915’te başlayan Deniz Harekâtı tam bir ay sürdü. Bütün gücüyle Boğaz kıyılarını bombalayan İtilaf Kuvvetleri Türk direnişini kırmayı başaramadı. 18 Mart 1915’te yapılan son muharebenin ardından Boğaz’ı denizden geçemeyeceğini anlayan İtilaf Kuvvetleri geri çekilmek zorunda kaldı.

Deniz’deki başarısızlık umutları Kara Harekatı’na çevirmişti. İngiltere, başta Avustralya ve Yeni Zelanda olmak üzere çok sayıda sömürgesinden binlerce asker topladı.

Nisan 1915’te başlayan Kara Savaşları yedi aydan fazla sürdü. Gelibolu yarımadasında kanlı çarpışmalar, bitmeyen muharebeler yaşandı. Müttefikler her yolu deneseler de Türk direnişini kıramadılar.

Anafartalar grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, askerlerini “Ben size taaruzu değil, ölmeyi emrediyorum.” sözleriyle harekete geçirdi. 57’inci Alay, tüm askerleriyle şehit olsa da düşmana geçit vermedi.

Çanakkale’yi ne denizden ne de karadan geçebilen İtilaf Devletleri, Aralık 1915’te, arkasında on binlerce ölüsünü bırakarak Gelibolu’yu terk etti.

Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları; birçok yönden tarihin akışını değiştirdi.

Çanakkale’de elde edilen büyük zafere rağmen 1’inci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri’ne teslim oldu.

Ancak Osmanlı’nın teslim olması, Çanakkale ruhunu yok etmeye yetmedi. Esirliği kabul etmeyen Türk ulusu; Çanakkale’nin muzaffer komutanı, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa önderliğinde örgütlendi. “Ya İstiklal Ya Ölüm” parolasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı sonrası bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

İtilaf Devletleri’nin Çanakkale’de yaşadığı hezimet, Birinci Dünya Savaşı’nın ve Dünya tarihinin seyrini etkiledi. İstanbul’un düşmemesi savaşı üç yıl uzattı. Müttefiklerden yardım alamayan Çarlık Rusya, Bolşevik Devrimi ile yıkıldı.

Çanakkale’de İngiliz saflarında savaşan Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Hint askerler de Gelibolu’da gördükleri vatan savunmasını hiçbir zaman unutamadı.

Çanakkale Savaşı, İngiliz sömürgelerinin vatan ve özgürlük kavramlarını hatırlamalarını sağladı.

Tüm taraflarda yarım milyondan fazla askerin öldüğü, yaralandığı, kaybolduğu ya da esir düştüğü Çanakkele Savaşları, yirminci yüzyılın en kanlı muharebelerinden birisi olarak kabul ediliyor.

ulusal.com.tr

çanakkale savaşı kurtuluş savaşı