Balyoz kararları Yargıtay'dan önce 'Sessiz Devrim' kitabındaydı!

Son yıllardaki siyasi davaların bir "yargılama" olmadığının, dolayısıylada "yargıtay aşaması"nın da göstermelik halledildiğinin kanıtını arıyorsanız; AKP'nin "sessiz devrim" kitabını okuyun. Planlanmış bir sürecin itirafını ve siyasetin "uygulayıcısı" haline getirilen sözde yargılamaları göreceksiniz.

Balyoz kararları Yargıtay'dan önce 'Sessiz Devrim' kitabındaydı!

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in "kendi yöntemleriyle ve müzakereyle" çözmeye çalıştığını söylediği davaların nasıl yürütüldüğü de var o kitapta.

Başbakanlığın hazırlattığı "sessiz devrim" denilen "icraatın içinden" kitapçığının 43 ve 44. sayfalarında Balyoz ve Ergenekon davalarının aslında ne olduğu, açık açık şöyle yazılmış:

Davalar 'açılım' için

"Başta terörle mücadele olmak üzere güvenlik konularında demokratik bir hukuk devletinde olağanüstü ve istisnai sayılan yaklaşım ve yöntemler terk edilerek normalleşme yolunda çok önemli adımlar atılmıştır. Normalleşmeye yönelik bu adımlar; darbe, post-modern darbe, darbe teşebbüsü gibi demokrasi karşıtı girişimlerin sorumluylarını yargı önünde hesap vermeleri sürecini de beraberinde getirmiştir.

...Terörü sona erdirmek, toplumsal barış ve kardeşliği sağlamak amacıyla 'Milli birlik ve kardeşlik projesi' başlatılmıştır."

Özetle; "Açılımla 'normalleşiyoruz', bunu yaparken de engel olanları içeri tıkıyoruz" demişler.

'Amerikancı generaller'

Diğer yandan 11 Ekim 2013 günü Star'da Taha Kıvanç kod adıyla yazan Fehmi Koru ve aynı gazeteden Mustafa Kartoğlu, Balyoz komplosundan hüküm verilen generalleri 'Amerikancı' ilan etti. Wall Street Journal'da MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili çıkan makaledeki "ABD, Ergenekon ve Balyoz hükümlüsü olan generallerle samimi ilişkide" ifadelerinden yola çıkarak utanmadan "Amerikancı askerler tasfiye edildi" demeye getirdiler.

Oysa davalar sürecinde o generalleri "Avrasyacı, Çinci, Rusçu komutanlar ayıklandı" diye ABD'ye şikayet edenler kendileriydi. Sedat Ergin, İsmet Berkan, Aslı Aydıntaşbaş, Fehmi Koru, Mustafa Karoğlu ve diğerleri davalara batı desteği için bu konunun üzerinde tepinip durmadılar mı? Hani operasyonun düğmesine Amerika'da Bush-Erdoğan görüşmesinde basılmıştı. Yani Bush, Amerikancı generalleri temizletti öyle mi Taha Kıvanç.

Karadeniz'e savaş gemisi giremeyen Obama yönetimi defalarca "bu davalar demokratikleşme ve normalleşme yolunda önemli adımlar" diyerek yandaşların arkasında durmadı mı?

En son silah arkadaşları için istifa eden Deniz Kuvvetleri Komutanı Org. Nusret Güner, "1 Mart tezkeresinin bedelini Deniz Kuvvetleri'ne ödettiler" dedi.

İşte ABD ile birlikte planladıklar "açılımın" ve sessiz karşı devrimin bir sonucu olarak TSK'nın tasfiyesi bir yandan kitaplarındaki itiraflarla diğer yandan "onlar Amerikancı" kara propogandasıyla yürütüldüğünün örnekleri.

Yeni saltanatın eski ordusu sessiz ve sinsice kuruldu. Balyoz ve Ergenekon'u da yargıda değil, iktidarın kitapçıklarında arayın.

Aydınlık

Balyoz ergenekon deniz yıldırım sessiz devrim