Bir AKP'linin anlattıkları...

Aydınlık gazetesi Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik yazdı

Bir AKP'linin anlattıkları...

Türkiye kritik günlerden geçiyor. İktidarda istikrardan çok istikrarsızlık hakim.

İç politikada, ekonomide, dış politikada, eğitimde, sağlıkta, çalışma hayatında, tarımda, ... hep aynı.

Türkiye'nin dostlarının en büyük kaygısı da bu. "Türkiye öngörülebilir değil" demeleri de bundan.

İktidardaki istikrarsızlığı, 2002 yılından beri önemli görevler üstlenmiş bir AKP'li ile konuştum. Anlattıkları özetle şöyle:

SORUN YAKIN ÇEVREDE

Cumhurbaşkanımız eskiden ortak akla önem verirdi. Son dönemde, özellikle de 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrasında kapandı.

Yakın çevresi de iyice daraldı. Güvenlik gerekçesiyle Reis'e ulaşabilenlerin sayısı iyice düştü. Yakın çevresindeki dar ekibin etkisi arttı.

Dinleyip karar veren Erdoğan'ın yerine, karar verip uygulatan bir Erdoğan ortaya çıktı.

İKİ ÇİZGİ MÜCADELESİ

Beştepe'de ve partide, sizin deyiminizle iki çizgi mücadelesi var.

Bir tarafta Amerikancılar, diğer tarafta milliler. İki taraftaki isimler de zayıf olduğu için bir tarafın sürekli hakimiyeti yerine, zaman zaman bir kanat, zaman zaman da diğer kanat öne çıkıyor.

AMERİKANCILAR

Son günlerde ekonomik krizin arkasına sığındılar. Ne yaptırmak istiyorlarsa hep ekonomik krizi bahane ediyorlar.

"Ölümü gösterip sıtmaya razı etme" taktiği izliyorlar.

Her fırsatta olumsuzlukları abartıp, ABD'nin isteklerini dayatıyorlar.

Hepsinin özel işleri var. İş takipçiliği de yapıyorlar.

ANA POLİTİKALARI

Kıbrıs'ta taviz verelim, sorun değil.

Ege'de fiili duruma itiraz etmeyelim, zamanı değil.

Papaz konusu çok uzadı.

Rusya ve İran'la ilişkileri gevşetelim.

Batı'dan kopma görüntüsü üstümüzün çizilmesine yol açar.

İki tarafı da idare edelim.

İç politikada gerilimi kışkırtıyorlar.

Reis'in zaaflarını sürekli pohpohluyorlar.

...

MİLLİCİLER

Milliciler daha çok kuralcı.

Yasaların zorlanmasına soğuk bakıyorlar.

Bu nedenle Reis'le mesafeliler.

Reklamdan sonra devam ediyor

Ekonomideki kayıt dışı işlere açıkça itiraz etmiyorlar.

Ama karışmamaya özen gösteriyorlar.

Rusya ve İran politikalarını destekliyorlar.

Avrasya ile ilişkileri savunuyorlar.

İç politikada gerilimin düşürülmesinden yanalar.

Kıbrıs'ta, Ege'de, Doğu Akdeniz'de milli politikaları savunuyorlar.

Esad'la ilişki kurulmasından yanalar. Ancak Reis'ten korktukları için açıkça dile getirmiyorlar.

SON DURUM

McKinsey olayı kırılma noktası oldu.

6,15'lik faiz artışı da döviz fiyatlarını düşürmemişti.

Reis'in güvenini sarstılar.

Yıldızları belli ölçüde söndü.

Ama Amerikancı ekip sabun gibi.

Reis'in zafiyetlerini çok iyi kullanıyorlar.

La Fontaine'nin "Karga ile tilki"sindeki tilki durumundalar.

Tilkinin neden karganın sesini övdüğünü iyi biliyorlar.

En zayıf halkadan vuruyorlar.

Birçok sırrı bildikleri için güvenliklerini garantide görüyorlar.

YA GEMİ BATARSA

Son dönemlerde Erdoğan'ın yakın çevresi daha fazla tartışılmaya başlandı.

İş dünyası, parti ileri gelenleri ve bürokrasi...

"Erdoğan'ın yanıltıldığı" vurgusu öne çıkıyor.

Erdoğan'ın etrafı kalabalık görünse de büyük çoğunluğu "iktidar zamkı" nedeniyle oradalar.

Gemi batarsa Amerikancı kanat anında toz olur.

Şimdiden yurtdışında kendilerine ev alanlar var.

Belli ki yaşamlarının son dönemlerini Türkiye'de geçirmeyi pek düşünmüyorlar.

Ama milli kanat Erdoğan'ı terk etmez.

Reis her şeyi görmeye başladı.

Bu nedenle gemiyi batırmamak için çalışıyor.

...

Kıdemli ve eğitimli bir AKP'linin değerlendirmesi böyle..!

Aydınlık

AKP aydınlık ismet özçelik