Tahliye oldu Silivri Çeşmesi'ne gitti
Balyoz davasında hakkında 18 yıl hüküm istenen ancak 9 Ekim 2013 günü Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından tahliye edilen Dz. Kur. Kd. Alb. Bora Serdar; Hasdal Cezaevi’nden çıktıktan sonra önce Fatsa’daki baba ocağını, ardından “Silivri Çeşmesi”ni ziyaret etti.
Aydınlık / Fatsa
'Bize güç katıyor'
Fatsa’nın Korucuk (eski Kavraz) köyündeki baba evine gelen Serdar eş, dost ve akrabalarıyla hasret giderdikten sonra ilk fırsatta Duayeri köyünde Ali Haydar İnoğlu tarafından yaptırılan ve “Silivri Çeşmesi” adı verilen çeşmeyi görmeye gitti. Çeşmedeki fotoğrafları inceleyen Serdar, duygularını şöyle dile getirdi:
“Vatanseverlerin fotoğraflarının sergilendiği çeşmeyi yerinde görmek istiyordum. Bu vesileyle buradayım. Silivri Çeşmesi’nin kamuoyunda duyurulmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü dışarıdaki insanların bizler için vermiş olduğu mücadele, bizi daha çok onurlandırıyor ve haksızlığa karşı direnme gücümüzü arttırıyor.”
'Hasdal onurumuz'
Albay Serdar, şu andaki hukuki durumunun ne olduğu ve bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği konusunda da şunları söyledi:
“Yargıtay temyiz süreci sonunda, 237 silah arkadaşımız için mahkumiyet kararı verilirken, 24 beraat kararı ile birlikte ben dahil 63 kişi için, suç nevisinin değişikliği yolunda bir karara gidilmiş ve bu kararla tahliyemiz öngörülmüştür. En basit şekliyle burada bize yöneltilen suçlama; güya biz 'Bir suç işlemek için anlaşmışız, sonra bundan vazgeçmişiz' şeklinde açıklanabilir. Bunu ortaya koyan bir belge, bir delil varsa çıkartsınlar ortaya. Biz varsayımla suçlanarak buralara kadar geldik. Bu zamana kadar hakkımda verilen tüm kararları reddettiğim gibi bu kararı da reddediyorum.
"Yargıtay’ın verdiği bu karar üzerine dosyanın 10. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesiyle birlikte, yeniden bir yargılama süreci yaşayacağız. Tutuklu kaldığım 32 ay süresince masumiyetimizden aldığımız güçle Hasdal Cezaevinde bulunmaktan dolayı herhangi bir rahatsızlık duymadım, aksine onur duydum.”
'Mücadelemiz sürecek'
Yaşadıkları adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı, gerçeği ortaya çıkartmak adına kader arkadaşlarıyla birlikte mücadele verdiklerini kaydeden Serdar, “Ancak halen görüyoruz ki; gerçeğin ortaya çıkmaması adına bir takım oyunlar oynanmaya devam ediyor. Ama biz bu oyunu, göstereceğimiz mücadeleyle, eninde sonunda kıracağız. Gerçek gün yüzüne çıktığında yaşadığımız bu haksızlığa onay verenlerin ve bunları destekleyenlerin nasıl bir vicdan muhasebesi yapacaklarını zaman gösterecektir” dedi.