Kurtuluş reklamcılıkta mı demircilikte mi?
Kamuoyunda yaygın yakınma var: CHP ve MHP muhalefet yapamıyor.
MUHALEFET YAPMAK İKTİDAR OLMAK İÇİNDİR
Muhalefet yapmak, kuşkusuz muhalefet yapmak için değildir. İktidar mücadelesi başka türlü yapılamaz. Muhalefet yapmak, iktidar olmak içindir.
Püf noktası şurada: Muhalefet yapabilmek için, iktidar sahiplerinden farklı program ve siyasetleriniz olması gerekir. Emperyalizmin işbirlikçilerinin iktidarını millî programla yıkabilirsiniz.
CHP ve MHP’nin iktidarda bulunan AKP’den hangi alanda farklı bir tutumu veya siyaseti var, mesele buradadır. Parlamentodaki partiler, AKP iktidarıyla aynı sistemin içindeler. Rejimleri batarken, hep birlikte çırpınıyorlar.
Dün yine bu köşede vurguladık: Türkiye yeni bir dönemin eşiğindedir. Artık Türkiye’yi bölenler değil, Türkiye’yi birleştirenler iktidar olacak. Borçlanma ekonomisi çıkmaza girdi, üretim ekonomisini kuracak olanlar iktidara gelecek. Mafya-Tarikat Diktatörlüğünden Millî Hükümet dönemine geçiyoruz. CHP ve MHP, Atlantik rejimi içinde konumlanmışlar, önümüzdeki tarihsel görevin partileri değil, o nedenle muhalefet yapamıyorlar.
İMPARATORU DEVİRECEK OLAN BİN HANÇER DARBESİNDEN KORKMAYACAK
Muhalefet yapmak veya iktidar olmak, yalnızca bir program sorunu değildir. O programın eri olacaksınız. Sıcak Para Diktasını devirebilmek için, gözünüzü budaktan esirgemeyeceksiniz. Çinlilerin bir sözü var: “İmparatoru atından alaşağı edecek olan kişi, bin hançer darbesinden korkmayacak.”
“Bin hançer darbesi” bir yana, tek kasete karşı koyamayan CHP mi, yoksa iki kasetle yerlere serilen MHP mi iktidar mücadelesi verecek?
İki kasete direnemeyenler, CHP ve MHP genel başkanları değildi, o partilerin kendisiydi. Kimse partilerinin dirençsizliğini liderlerin üstüne atmasın. O partiler sistemin partileridir ve teslimiyet o partilerin doğasındadır. Atlantik rejimine hizmet ederken, arkalarında ağaları vardır, o nedenle korkusuzdurlar, vururlar, kırarlar. Ama ağaya karşı koyamazlar.
Artık anlasın herkes: CHP ve MHP, Türk Devriminin kuvvet kaynaklarından koptular. Tayyip Erdoğan yönetimiyle mücadele edebilecek tarihsel birikimden ve kültürden yoksunlar, dik duramazlar. Tecrübeyle yaşadık: AKP iktidarını kurtaran hep MHP oldu. AKP iktidarının her yıkıcı girişiminin önünü açan da CHP oldu. Açılımda, Dersim’de, Türban’da, ekonomide yaşadık bunları.
TÜRKİYE’Yİ ERGENEKONDAN ÇIKARAN PARTİ
Devletin bağımsızlığını, vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini ve Cumhuriyet Devrimini savunan kamuoyu önderleri son zamanlarda çok sık vurguluyorlar: “Bir tek İşçi Partisi kaldı.” Geçenlerde basınımızın kıdemlisi Rahmi Turan ve Afet Ilgaz da yazdılar: CHP ve MHP muhalefet yapamıyor. Etkin muhalefet görevini İşçi Partisi yerine getiriyor (Sözcü, 18 Eylül 2014. Yeni Çağ, 19 Eylül 2014).
İşçi Partisi, öncelikle Kemalist Devrimi tamamlama programına sahip olduğu için muhalefet yapıyor. Küreselleşme saldırısına karşı Türkiye’nin millî mevziisini kurdu. Bu nedenle ABD emperyalizminin ve Tayyip Erdoğan-Fethullah Gladyosunun hedefi oldu. Cumhuriyetimizi yıkmayı ve vatanımızı bölmeyi amaçlayan Ergenekon-Balyoz harekâtına göğüs geren mücadeleyi başlattı ve zafere ulaştırdı. Silivri barikatlarının yıkılışına önderlik etti. Bu mücadeleye emek veren herkesin kabul ettiği ve yazdığı gibi İşçi Partisi, Türkiye’yi Ergenekon’dan çıkaran demircidir.
DEMİRCİ TAVRINDA BİRLEŞMEK
İşte şimdi Türkiye, yine demircilerin üstesinden geleceği sorunlarla karşı karşıyadır.
Demircilik bir tavırdır, sorunları çözme yöntemidir. Atatürk de demirciydi. O nedenle çeşitli iklimlerde, “Atatürk gibi çözmek” diye bir deyim var.
“Atatürk’te birleşmek”, Altı Ok diye özetlenen devrimci programda birleşmenin ötesinde, Demirci tavrında birleşmektir. Çalkantılarda ve krizlerde kayaları delip çıkmaktan başka bir çözüm yoktur.
ALGI YÖNTEMİYLE TARİH YAZILMAZ
Millî saflarda iki felsefe var bugün: Türkiye halkını reklamcılıkla mı kazanırız, demircilikle mi?
Kimi dostlarımız sanıyorlar ki, reklamla tarih yazılır; halkın algılarını yönlendirirsek, iktidara geliriz. Büyük yanılgı! Öyle bir yanılgı ki, önümüzdeki süreçte bedeli ağır olur.
Türkiye’nin önüne ve yöresine bakarsanız, kurtuluş reklamcılıkta mı yoksa demircilikte mi sorusuna doğru yanıt verirsiniz.
Doğu Perinçek
Rota/Aydınlık