Adalet Bakanı'ndan sert Almanya açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Alman Federal Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararına ilişkin, "İstediğiniz kadar karar alın, Türkiye'yi bu tür sahte kararlarla, iftira niteliğindeki kararlarla sıkıştırma imkanınız yoktur. Bizim için bu kararın kıymeti harbiyesi yoktur, yok hükmündedir. Türkiye'nin ve Türk milletinin tarihinde, bizim mirasçısı olmakla iftihar ettiğimiz Türk devletlerinin tarihinde ve ecdadımızın geçmişinde yüzümüzü kızartacak, başımızı önümüze eğdirecek herhangi bir icraat yoktur" dedi.

Adalet Bakanı'ndan sert Almanya açıklaması

Bozdağ, İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen 11. Ceza Hukuku Günleri'ndeki konuşmasında, Alman Federal Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararını değerlendirirken, iddiaların, Türk milletine, Türkiye devletine, Türk tarihine iftira olduğunu vurguladı.

Parlamentoların kararıyla, kanunla, düzmece mahkemelerle de tarihi iftiraların "Mahkeme kararıdır" diye hakikate dönüştürülemeyeceğini anlatan Bozdağ, tarihin tarihçilere bırakılması gerektiğini söyledi.

Bozdağ, tarihi tarihçilere bırakmayan gündelik siyasal politikalar çerçevesinde, tarihi de gündelik siyasal politikalara alet eden "hastalıklı" bir anlayışın dünyanın pek çok ülkesinde bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi bir konuda sıkıştırmak için böyle bir karar alırsak şöyle olur, böyle olur... İstediğiniz kadar karar alın, Türkiye'yi bu tür sahte kararlarla, iftira niteliğindeki kararlarla sıkıştırma imkanınız yoktur. Bizim için bu kararın kıymeti harbiyesi yoktur, yok hükmündedir. Türkiye'nin ve Türk milletinin tarihinde, bizim mirasçısı olmakla iftihar ettiğimiz Türk devletlerinin tarihinde ve ecdadımızın geçmişinde yüzümüzü kızartacak, başımızı önümüze eğdirecek herhangi bir icraat yoktur. Türk milleti ve Türk devletleri her zaman adaletin, hakkaniyetin, merhametin, şefkatin, yardımın, mazlumun yanında duruşun sembolü olmuştur. Tarih bunun şahitlikleriyle doludur. Bizim milletimizin geçmişinde Almanya'nın geçmişinde olduğu gibi insanları diri diri fırınlarda yakma yoktur. Bizim hamdolsun böyle bir utancımız ne bugün ne dün, ne de Türk milletinin tarih sahnesinde yer aldığı günden bugüne hiç olmadı. Bundan sonra da olmayacaktır."

İspanya'dan kaçan Yahudilere, Bulgaristan'da Belene Kampı'ndan gelen soydaşlara, Halepçe Katliamı'ndan kaçan Kürtlere, Afganistan'da Rusya'nın zulmünden kaçanlara Türkiye'nin kucak açtığını anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:

"Şimdi IŞİD'in, DEAŞ'ın teröründen, Irak'tan, Suriye'den kaçanlar gelirken onlara kucağını açan Türkiye olmuştur. Esed'in zulmünden, katliamından kaçanlar yine merhamet ocağı olarak Türkiye'yi görmüşlerdir. Bizim tarihimizde darda ve zorda olana yardım etme geleneği vardır. Merhamet medeniyetidir bizim medeniyetimiz. Avrupa ne yapıyor, Almanya ne yapıyor, Sayın Merkel ve adamları, parlamentosu ne yapıyor? 'Suriye'de Esad'ın adamları öldürsün ve Suriyeliler orada ölsün, çocuklar ölsün, kadınlar ölsün, aman Avrupa'ya ayak basmasınlar' diye Avrupa'nın hükümetleri, liderleri gecesini, gündüzünü vermiş batıya göç gelmesin diye uğraşıyorlar. Vicdan, vicdan... Sizde vicdan medeniyeti, merhamet medeniyeti anlayışı var mı? Biz bunu yapıyoruz. Tarih de bu yaptıklarımızın şahitlikleriyle doludur. Ama şimdi kalkıp neler söylüyorlar. Hele bunu Almanya'nın söylemesi... Emin olun dünyada söyleyecek en son belki devlet Almanya'dır, maalesef onlar söylüyorlar. Güler misiniz, ağlar mısınız, onu da siz bilirsiniz. Bizim tarihimizde hiçbir utanç sahnesi, hiçbir utanç fotoğrafı yoktur. Bundan sonra da olmayacaktır. İdeolojik iftiralar, Türk düşmanlığı ve Türkiye düşmanlığından beslenen mihraklar ve bu çevrelerin söyledikleri, hakikati değiştirmez."

- "Her milletin içerisinde her daim onlara ihanet edenler olabilir"

Bekir Bozdağ, Almanya'da parlamentoda Türk kökenli milletvekilleri bulunduğuna da değinerek, şu görüşleri dile getirdi:

"Çok ilginçtir, nasıl bir karakter, nasıl bir fıtrat, onu da anlamış değilim. Kendi anasına, babasına, içinden çıktığı milletine, ecdadına, tarihine bu kadar insan nasıl düşman olabilir. Ben Almanı anlıyorum. Onlar, Ermenileri düşündüklerinden falan değil, kendi ülkelerinin bir takım, Almanya'nın Türkiye'ye dönük bir takım hesapları nedeniyle bunu yaptılar. Bunlar ne hesapla yaptılar, böyle bir kompleks olabilir mi, kendi ecdadından, tarihinden utanan birisi olabilir mi? Ama olabiliyor. Bir kişinin anasının, babasının Türk kökenli olması veya bir kişinin Türkiye vatandaşı olması onun Türkiye ile ilgili her konuda doğru söylediği anlamına gelmez. Bu tür sütü bozuklar, kanı bozuklar Türkiye'yi de Türk milletini de Türkiye devletini de temsil edemezler, bizim hakkımızda söz söyleyemezler. Onlar ancak Almanya'nın menfaati hakkında söz söyleyebilir. Biz onları iyi tanıyoruz bundan sonra da çok iyi tanıyacağız, çok iyi değerlendirmeye elbet devam edeceğiz. Bu milletin hukukunu, hakkını her yerde koruyanların bizim başımızın üstünde yeri vardır ama milletine ihanet edenler de bu ihanet nasıl bir muamele gerektiriyorsa, öyle olacak. Onun için bu tür kişilere bakarak üzülmeyin çünkü her milletin içerisinde her daim onlara ihanet edenler olabilir."

Adnan Menderes Üniversitesinden bir profesörün İstanbul'un fethi konusunda ecdada hakaret ettiğini ifade eden Bozdağ, "Belli ki kitap okumamış, Fatih Sultan Mehmet Han'ı tanımıyor. O profesör bir tane dili doğru düzgün bilmiyor ama onun eleştirdiği 'kabile devleti' dediği Osmanlı Devletinin sultanı, ordularının başkumandanı Fatih Sultan Mehmet Han 6 tane dili anadili gibi konuşan bir adam. Ama maalesef bakıyorsunuz, böyle konuşuyorlar. Bizim tarihimizdeki hakikatleri değiştirebilir mi? Değiştiremez ama kitap yüklü merkep olmak da insanları insan onurunu layıkıyla taşımaya imkan vermez" dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı