Gençlik oy verecek parti mi arıyor?

Gençlik oy verecek parti mi arıyor?

Kışın kış olduğu zaman,

Soğuğun savaşa isim verdiği dönem,

Şafağın hemen öncesi, karanlığın az ertesinde,

Her ilde bir çocuk sesi duyuldu, güneşle birlikte doğan,

Takvim miladi elbet, tarih1990.

Yazılan bir kuşağın portresidir, hiç mübalağa olmadan,

“90 kuşağı” da deniliyor ya, hem cesurlar hem de çalışkan…

İşte onlardan birisi;

Örgütlendiğinde 12 yaşında henüz.

Amerikan’ın Irak’ı işgali protestosuna katılıyor ilk defa.

2003’ün baharında, ırak yakın bilmeden, yaşıtları katledilirken sessiz kalmıyorhayasızlığa.

Ailesinden izinsiz gittiği o protestoda ilk kez sıkıyor yumruğunu, ilk kez o gün dikiliyor emperyalizmin karşısına.

Irak’ta çocuklar ölmesin diye başlayan siyaset, aynı düşman Türkiye’ye musallat olduğundan sebep, bu toprakların değerleriyle birleşmeli elbet.

O’da“vatansızlık” modasının aksine emperyalizmle mücadelede Mustafa Kemal’i kendisine rehber bilecek ve henüz 15 yaşında Atatürkçü Düşünceyi benimseyecekti.

Türkiye’de gençliğin mücadele siperleri de o yıllarda kazılıyordu. 40 üniversiteden 62 öğrenci topluluğunun bir araya gelerek kurduğu Türkiye Gençlik Birliği, mücadelenin en önemli mevzilerinden birisini yaratmış, gençlik için bir çekim merkezi olmuştu.

Lise son sınıfta üye oldu TGB’ye. Hem mücadelesine devam ediyor, hem de üniversiteyi kazanmak için ders çalışıyordu. TGB’nin başarısının sırrı da buydu zaten. Derslerimizdeki başarı, mücadelemizdeki başarıdır deniliyordu.

Öyle de oldu. 2008’de Marmara Üniversitesi Fransızca Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. Burada ileri derecede Fransızca öğrendi. Artık Voltaire’i, Rousseau’yu, Sartre’ı orijinal dillerinden okuyor, Charles Baudelaire şiirlerini arkadaşları için çeviriyordu.

Fransız Devrimi’nden okuduğu Eşitlik, Kardeşlik, Hürriyet şiarını bu topraklarda keşfetmesi uzun sürmedi. Umdesi Müsavat, Uhuvvet ve Muavenet olan Jön Türkleri öğrendi, Namık Kemalleri tanıdı. Bu geleneğin temsilcisi olmak için İşçi Partisi’ne katıldı.

2012 yılının sonunda TGB’nin Genel Başkan Yardımcılığı görevini devraldı. Cumhuriyet tarihinin en büyük eylemlerininhem planlayıcılarından hem uygulayıcılarından oldu. Taksim’de, Silivri’de, Ulus’ta barikatların en önünde durdu.

Ardından ezilen milletlerin gençleri bir araya gelerek Dünya Anti-Emperyalist Gençlik Birliği’ni kurdu. 29 Ekim 2014’te Boğaziçi Üniversitesi’nde buluşan 14 ülkenin gençleri, Genel Sekreterliğe O’nu seçti.

Bu görevle İran, Suriye ve Lübnan’a gitti. El-Fetih ve HAMAS’ı aynı masada buluşturdu. Husiler’le görüştü ve Suriye’de temaslarda bulundu. Hükümet’in giremediği Emevi Camisi’ne BAAS yöneticileriyle birlikte girdi. Batı Asya’da birlik için, barış için, kardeşkanı dökülmesin diye uzun yollar katetti.

Örgütün kuruluşundan 15 gün sonra Eminönü’ne USS Ross adlı bir Amerikan savaş gemisi yanaştı. Gemi işgalci, mürettebatı da pek şımarıktı. Hemen çuvallarını eline alan gençler, iki Amerikan askerini Eminönü’nde yakaladı. Geçirdiler çuvalı iki askere, “YankeeGo Home” sloganları eşliğinde. Eylemin başındaki isimlerden birisiydi. Mahkemeye çıktılar ve kararlılıklarını zabıtlara da yazdırdılar. Hala 10 yılla yargılanıyorlar.

Kim mi?

Elif İlhamoğlu.

Vatan Partisi İstanbul 2. Bölgeden, Türkiye’nin en genç milletvekili adayı.

7 Haziran’da seçime girecek. Tıpkı Vatan Partisi’nin diğergenç adayları gibi.

Türkiye’yi yönetecek birikime sahip değiller mi? Öyleler elbette.

Partide gençliğe güveniyor ve her ildenseçime girmeleri için teşvik ediyor.

Türkiye’de gençler hala oy verecek parti mi arıyor? Vatan Partisi gençliği kucaklıyor.

TEVFİK KADAN