H. Senay Sarıgöz'ün ablasının kamuoyuna mektubu

Vardiya Bizde Platformu bu haftaki 'Sesiz Çığlık' eyleminde

H. Senay Sarıgöz'ün ablasının kamuoyuna mektubu

14 Aralık'ta başlayan F tipi operasyonun farklı iddiayla yapılmış olsa da, beklentilerinin kumpas davaları ile ilgili soruşturmanın da başlatılması olduğunu açıkladı. Deniz Yarbay Ali Tatar'ın nezdinde kumpas davalarında hayatını kaybedenler anıldı, tertipçilerden hesap sorulması istendi. Ayrıca Anayasa Mahkemesinden bireysel başvuruların derhal işleme alınması talep edildi. Platformun eylemine İstanbul Askeri Casusluk davasından Antalya L tipinde tutuklu bulunan H.Senay Günaydın Sarıgöz'ün ailesi de katıldı. Sarıgöz'ün ablası Seval Günaydın, kumpasçılardan hesabın sorulacağını vurguladı ve Anayasa Mahkemesini göreve çağırdı.

Platform adına açıklamayı yapan Emekli Albay Mehmet Ali Akay, 14 Aralık'ta yapılan operasyon ile konuşan Akay, "Söz konusu gözaltı ve tutuklamalar her ne kadar farklı bir iddia ile yapılmış ise de, beklentimiz kumpas davalar ile ilgili soruşturmanın da bir an önce başlatılmasıdır." dedi.

Ali Tatar nezdinde kumpas davaları nedeniyle hayatını kaybedenleri de anan Akay, "Silivri mahkemelerinde yapılan haksızlıkların, hukuksuzların, vicdansızlıkların, onur intiharı yapan, hapishanelerde ölen insanlara karşı işlenen suçların hesabı bir an önce sorulmalıdır.' diye konuştu.

Anayasa Mahkemesine de çağrıda bulunduğu konuşmasında Akay, "Adalaeyin sağlanması için; Anayasa Mahkemesinden Askeri Casusluk davası mağdurlarının bireysel başvurularına derhal işlem yapması, Zirve Yayınevi davasına bakan mahkemeden de 24 Aralık'ta yapılacak duruşmada tahliye kararı vermesi beklenmektedir." dedi.

Seval Günaydın'ın Kamuoyuna Mektubu

Haftalardır kararlılıkla toplumu aydınlatarak kumpas mağdurlarını ailelerine ve görevlerine kavuşturacak yolları açmaya çalışan sizlere kumpas mağdurları adına şükranlarımı sunuyorum.

Bilindiği üzere bu mağdurlardan birisi de İstanbul Askeri Casusluk davası hükümlüsü sivil memur Hatice Senay Günaydın

Sağlık ve mutlu bir insan yetiştirme amacıyla hayatına Allahın kendisine bir lütfü olarak gördüğü oğluna göre şekillendiren, kendi halinde mütevazi bir hayatı olan kardeşim H. Senay Günaydın'ın, kendisine cezaevinde bulmasıyla sonuçlanan süreç insanı güldürmeyen bir kötü şaka gibi

Ankara Sahil Güvenlik Komutanlığında bir takım problemler yaşamaya başladığında neyle karşı karşıya olduğunu anlayamamıştı, onun anlamadığını biz hiç anlayamazdık.

Birden bire Antalya'ya sürüldü önce çok kızsa da kısa zamanda memnun olmuştu, Antalya'ya geldiğine.

Sonra evinin terörist evi basılır gibi basıldığı o gün, tüm Türkiye ile beraber öğrendik ki casusmuş benim kardeşim

Ciddiye almadık tabi ama bir kısım hukukçular ciddiye almışlar ki o 10 aydır hapiste hapse girene kadar süreci ben Aziz Nesin hikayelerine benzetiyorum. Ancak sonrası trajediye dönüştü

Çünkü Senay'ın biricik oğlu her pazartesi sabahı okula gitmek yerine, kendisine bakmak için evini ve kocasını İzmir de bırakıp 97 yaşındaki annesini de alıp Antalya'ya gelen ananesiyle beraber hapishanenin yollarına düşüyor.

Ve üst araması, göz tanımlaması gibi bir takım engelleri aşarak temas edemediği annesini cam arkasından 45 dakika görebiliyor. Gün sonuna doğru yorgun, uykusuz aklı ve duyguları karışık olarak evine dönüyor.

Henüz kaybettiği babasının yokluğuna alışamamışken, annesiyle yaşadığı bu ayrılığa dair o küçücük kafasında neler yazıp çiziyor tam olarak bilen yok.

Ama 'annem gelmeden ölmezsin demi Yeter' diye ananesiyle pazarlığa oturmasına bakılırsa korkuyor olmalı.

Dağhan için ailece elimizden geleni yapıyoruz şükürler olsun ki yeni tanıdığımız hatta tanımadığımız duyarlı ve saygı duyulası bazı insanlarda Dağhan için çaba sarf ediyor.

Ancak asıl çabayı biz bu trajedinin son satırlarını yazacak olan Anayasa Mahkemesinden bekliyoruz.

Adam olabilmenin, adam kalabilmenin onurunu kaybetmeden direk durabilmenin güç olduğu günümüzde cezaevine götürülmek üzereyken Senay'ın söylediği sözleri hatırlıyorum ' Suç işlemedim asıl onlar düşünsün bunların hesabını nasıl verecekler bu dünya da değilse de öteki dünyası var bu işin' demişti.

Ve bende diyorum ki öteki dünyaya kalmamalı bu hesap bu nedenle bugüne dek asaletimizden kaynaklanan suskunluğumuzu bozarak Anayasa Mahkemesini ivedilikle göreve davet ediyorum

Ne Mutlu Türküm Diyene

Haber: Merve Demirağ- Fotoğraf: Ekin Akgün

ulusalkanal.com.tr